Gitti de gitti mi desek, gitti gidiyor mu desek, yoksa yine de sabırlı olmak lazım mı desek bilemiyorum.
Yine de sabırlı ve sağduyulu olmakta fayda var çünkü Samsunspor’dan başka takımımız yok.
Kulüp yönetimi ve kulüp başkanlığı gönüllülük esasına göre yapılan, karşılığında para alınmayan ve çok emek harcanıp ama kimseyi memnun edememe riski olan bir çalışma alanıdır.
Başarısızlık durumunda kimse emeğinize ve niyetinize bakmaksızın sizi yerden yere vurup moralinizi bozabilir. Mevcut yönetimin eleştirilebilecek iki yönü var biri hoca tercihi ki bura da Alpay Özalan tercihi çok yanlıştı demek yönetime haksızlık olur.
İkincisi ise transferlerin bir kısmının geç yapılmış olması, ozaman orada da şöyle bir haklılık ve mazeret var örneğin Ayite ki bana göre en önemli transferimiz son anda olduğu için belki bize gelmiştir. Bazı durumları anlamaya çalışmak ve kulübün mali durumunu da hesaba katmak gerekir.
Alpay Özalan’ın sürekli mazeret üretmesi aslında kendi eksikliğini örtme gayretidir.
Alpay hocanın bir tek mazereti birkaç oyuncunun yeni gelmiş olması olabilir ama bizim asıl sıkıntımız sezon başında alınan oyuncuların da hazır olmaması yani yeni alınanları hazırlamak için vaktimiz olması için eskilerinin form tutmuş olması gerekirdi. Şuan takımın ön liberolarının bile pres yapma gücü ve direnci yok zaten takımın pres diye bir derdi de yok rakip bizim oyuncuya üç kişiyle baskı uygularken bizim takımda yalancı pres bile yapamıyor.
Üretkenlikte çok zayıfız. İki bekimizin de hücumda hiçbir topu olumlu kullanamaması da bir eksiklik. İstatistikler incelense takımın üretkenliği konusunda ne dediğim daha iyi anlaşılacaktır.
Boy hakimiyetimiz üstün olmasına rağmen onlarca duran toptan sadece birini değerlendirebilmek ya da duran toplarda bile sürekli ofsayta düşmek taktiksel eksikliktir.
Ben geçen hafta ki yazımda sürekli mazeret üretmek başarısızlığın habercisi demiştim öyle de oldu.
Görünen Alpay hocanın takımın üzerinde etkisinin olmaması maçın kırılma anı 15. Dakikada yaşandı Alpay hoca Ahmet Cebe’ye uyarıda bulundu Ahmet’te tepki olarak futbolculara bağırdı Alpay hoca da bunu kabullenemedi ve 17 dakikada Ahmet’i oyundan aldı, zaten film orada koptu.
Taraftarın hocanın kararına saygı göstermesi gerekirdi ama öyle olmadı hocaya tepki gösterdiler hocada tepkiye karşılık verince ortam gerildi Alpay hoca kulübeye oturdu maça doğru dürüst müdahale edemedi.
Taraftar yıllardır sabırla bekliyor her koşulda takıma sahip çıkmaya çalışıyor sabrediyor ama bu sezon o sezon diye ümitlendi. Yönetimin yer yerinden oynayacak diye beklentileri yükseltmesi ve alınan oyuncuların beklentileri karşılamaması bu durumu ortaya çıkardı.
Bir insanın beyfendi olması ve geçmişte iyi futbolcu olması iyi hoca olması için yeterli olmaya biliyor.
Bunun onlarca örneği var bunu zaman gösteriyor ama olan bu arada o kişinin çalıştırdığı takımlara oluyor. Henüz kaybedilmiş çok şey yok hoca değişikliğinin riskinden daha çoktur istifa eden hocayı takımda tutmak ben daha önce istifası kabul edilmeyip başarılı olmuş bir hoca hatırlamıyorum.
Ama bu idari bir karar yönetim umarım hesabını iyi yapmıştır.
Bu yılda başarı yakalanamazsa bu yönetiminde gönüllerdeki saygınlığı kalmayacaktır.
Onun için yönetim de bu duruma en az taraftar kadar üzülüyordur ama onların gereğini yapmak gibi bir sorumluluğu da var. Altınordu takım oyuncularını, takım hocalarını, Başkan ve yönetimini tebrik etmek gerekiyor. İmrenilecek bir durumları var ve Türk futboluna çok büyük ve çok güzel örneklik teşkil ediyorlar oyuncularının AHLAK’ı da takdire şayan, maç bitiminde rakip takımın sahasının kalkan çimlerini bile düşünen oyunculara saygı duyulur büyük Samsunspor taraftarı da gerekli saygıyı gösterdi. Taraftarımızı bu tavırlarından dolayı kutluyorum.
Adnan öz