Samsunspor, Sivasspor deplasmanından 1 puan ile dönüyor. Oysa biraz dikkatli ve biraz daha istekli olabilsek çok rahat 3 puan alabileceğimiz bir maçtı Sivasspor maçı. Olsun yine de 1 puan iyidir diyoruz fakat kaçan galibiyete de üzülüyoruz. Bize göre 1 puan kazanmadık 2 puan kaybettik.
İstatistiklere baktığımızda her alanda önde olduğumuz bir maç oynadık Sivasspor ile fakat maç kazanmak için istatistikte iyi olmak yetmiyor. Maç kazanmak için iyi mücadelenin yanında meşin yuvarlağı kale direklerinden içeri atmak gerekiyor.
Her şeye rağmen Sivasspor maçında maçı kazanacak kadar futbol oynadık fakat yine de eski istek ve arzumuz yoktu. Hemen hemen bütün ortalar ve kaleye çekilen şutlar kaleci çalıştırmak için gönderilmiş gibiydi. İlk yarı Ntcham’ın şutunu defans çizgiden çıkardı ve ikinci yarı Madji’nin 2 metreden vurduğu top defansa çarpıp dışarı gitti fakat ona da hakem aut verdi.
Oyuncularımız maalesef final paslarında hata yapıyor. Ya pas vermesi gerekirken şut çekiyor ya da şut çekmesi gerekirken pas veriyor. Muja ilk yarı pas vermesi gereken yerde şut çekti. İkinci yarı bir top aldı gol diye ayağa kalktık fakat o topu kaleye göndermek yerine pas olarak geri çıkardı, top Holse’nin gerisine gitti ve pozisyon öldü. Bu konuda biraz çalışılması gerekiyor sanırım. Holse’de bu maçta her pozisyonu ıskaladı, ya önde ya da geride kaldı.
Hocamız Thomas Reis maçı alma isteğini erken oyuncu değişikliği ile gösterdi fakat sanırım oyuncularımız hoca gibi düşünmedi ve sanki beraberliğe razıymış gibi bir oyun oynadı. Zaten ara dönüşleri bize yaramıyordu, maalesef yine aynısı oldu. İnşallah bu ara dönüşü Trabzonspor ile oynayacağımız maçta şanssızlığımızı kırarız.
Bu arayı bari iyi değerlendirip içerde oynayacağımız ilk maçımız olan Trabzonspor maçına odaklanmalıyız. Defansımızın bel kemiği Van Drongelen cezalı duruma düştü. Onun yerinde kim oynar bilemiyorum fakat iyi hazırlanırsak Trabzonspor maçından galibiyet ile ayrılabiliriz.
Bize göre ligin ilk yarısının en başarılı takımı Samsunspor olmuştur. Emeği geçenlere ve bizlere bu heyecanı yaşatanlara teşekkür ediyoruz. İnşallah devamı gelecektir.
Ligin zirvesi bu sıralama ile bitebilir. Fenerbahçe ilk altıdaki takımların hiçbirini yenemedi. Galatasaray’ı yakalaması çok zor görünüyor. Biz sezon başı tempomuzu yakalarsak ligi en kötü beşinci olarak çok rahat bitirebiliriz. Galatasaray, “Bu iş bitti!” rahatlığına düşmez ise ligi rahat bir şekilde şampiyon bitirip 25. şampiyonluğuna ulaşacaktır.
Şayet Galatasaray şampiyon olabilirse kalecisi Muslera kırılması güç bir rekora imza atacak. Muslera Galatasaray formasıyla 3, 4 ve 5 yıldızlı forma ile sahaya çıkmış ilk ve tek futbolcu olacaktır. Bu tekrar olur mu, bu kadar başarı yakalayan bir oyuncu bulunur mu bunu zaman gösterecek.
Yani Yunus Akgün ya da kadroda bulunan herhangi bir oyuncu bu yıl şampiyonluk görürse 5 yıl daha şampiyonluk görmesi gerekir ki 4, 5 ve 6 yıldızlı formayı giyebilsin. Bu çok mümkün görünmüyor.
İlk devre hakemler ve özellikle VAR hakemleri çok kötüydü. Umarız kendilerine çekidüzen verir, akıllarını başlarına alırlar ya da onlar aklını başlarına almazlar ise birileri akıllarını başlarına getirir. Aksi halde bu ligin tadı kaçacak gibi.
Adnan ÖZ