Sezona şampiyonluk parolası ile başlayıp son iki haftada sadece 1 puan alabilmiş bir takımdık. İki hafta önce içerde oynadığımız maçta Keçiörengücü’ne yenilmemize rağmen bu kadar taraftar gelip, böyle coşku ve sabırla takımını destekliyorsa tek kelimeyle o takım taraftarı saygı duyulacak taraftardır. Kümenin kümesine düşmesine rağmen taraftarı takımına sahip çıkıyorsa bu takım köklü bir takımdır ve bu takım Samsunspor’dur.
Biz, bir şeyi yanlış anlamışız olmalıyız, onu da şimdi çözebildik. Taner hoca bu ligi bilen bir hoca diye bize taktim edilmişti. Evet Taner hoca bu ligi biliyor ama Samsunspor bu ligin takımı olmadığı için Samsunspor’u bilmiyor. Evet Taner Hoca bu ligdeki oyuncuları biliyor ama Samsunspor’un oyuncularının tamamına yakını üst liglerin oyuncuları olduğu için onları da bilmiyor demek ki.
Evet galibiyet güzel, mutlu olduk, sevindik ama Allah aşkına bu oyun anlayışı ve hasbelkader bulduğumuz golün üzerine yatarak mı şampiyon olacağız? Hoca değilsek bile bu işin ruhunu anlayabiliyoruz. Kendi sahasında 1-0 yatan bir takım şampiyonluğa oynasa bile bu hedefe ulaşması mucizelere bağlıdır.
Şampiyonluğa oynayan bir takım bu kadar yavan oynayamaz. Bu kadar kısır sonuçlarla hedefe ulaşamaz. Evet bazen skoru korumak için oynayabilirsiniz ama bu her önünüze gelen takımla böyle oynamanızı gerektirmez. Rakip takım teknik ekibi bizim takımın forvetinin ağır oyunculardan kurulu olduğunu bildiği için ofsayt taktiği ile bizi çok kolay durdurabilirken biz onların bu taktiğine karşılık bir taktik geliştiremedik. Biz, Samsunspor’u önemsiyoruz ve biz, bu kadronun hiç olmazsa içerdeki maçlarda, bu taraftar önünde daha coşkulu ve daha üretken maçlar oynayabileceğini düşünüyoruz. Ve bu şekilde oynamasını istiyoruz. Aslında bize göre bu kadro bu oyunu oynamak için yeterli ama nedense oynayamıyoruz. Ve başkanımız sayın İsmail Uyanık hocadan memnun olduğunu “ Dere geçerken at değiştirilmez” diye açıklama yaparak göstermiştir. Sayın Uyanık başkandır ve öyle konuşmak durumundadır ama bütün futbol takımları hocadan memnun kalmaz ise yollarını ayırıyor.
Bir takımın gol ayakları içinde İlyas Kubilay Yavuz, İrfan Başaran, Samet Asatekin, Erhan Şentürk, Bahattin Köse ve Muhammed Beşir olacak ve o takım gol sıkıntısı çekecek. Kusura bakmasınlar ama bu oyuncuları hazırlayıp gol attıramayan bir hoca başarısızdır. Samsunspor’un forması ve taraftarı bu kadroyu ite kaka zirvede tutuyor. Takımın defansif oyuncuları canla başla mücadele ediyor ama ön bölge oyuncuları bu mücadeleye ayak uyduramıyor. Takım iyi organize olamıyor, takımın ahenginde sıkıntılar görünüyor. Takım maçın son bölümlerinde çok zorlanıyor. Hacettepe yaş ortalaması 20 olan iyi bir takım ama Samsunspor’un isminden çekinmiş olacaklar ki doğru dürüst atak bile yapmadılar. Çekildiler yarı alanlarına topla oynamamıza izin verdiler ataklarımızı da ofsayt taktiği ile durdurdular. Bizim bu oyun planını delmek, bozmak için ne yaptığımızı da herkes gördü buna rağmen biz memnunuz diyorsak sıkıntı değil. Ama biliniz ki kasaba takımlarına karşı skor korumaya çalışmak, sakatlık numarasıyla zaman geçirmek bizim içimizi acıtıyor. Her maç ölüp, ölüp dirilmekten yorulduk. Biz, bu oyunla bile belki şampiyon oluruz ama bu bizim becerimizden ziyade rakiplerimizin ikramıyla olur. Her şeyi bir kenara bıraksak bile bu kısır oyun Samsunspor’a yakışmıyor.
Adnan ÖZ