Liglere verilen ara kısa sürdü. Aslında araya gerek yoktu fakat federasyonun iş bilmezliği işte ne yaparsınız? Öyle bir ülkeyiz ki, başkanın attığı yumruğun cezasını bile suçu olmayan taraftar çekiyor. Bu nasıl bir adalet anlayışı ise biz bir şey anlamadık!
Samsunspor’un maçı yokken Fırsat bu fırsat Türk futbolu adına birkaç kelam edelim istedik.
3 takımla çıktığımız Avrupa arenası grup maçlarında Clüp Brugge deplasmanından 1 puan alarak başlangıcı iyi yapan fakat devamını getiremeyen Beşiktaş herkesi hayal kırıklığına uğrattı. 2. Maçta içerde Lugano karşısında 2-0 galipken maçın son bölümünde bir oyuncusu kırmızı kart gören Beşiktaş adeta dağıldı ve maçı da 3-2 kaybetti.
Bu sonucun devamında sıkıntılı bir sürece giren Beşiktaş Şenol Güneş ile yollarını ayırdı. Burak Yılmaz da tutmadı son olarak Rıza Çalımbay ile anlaştı. Rıza hoca kendisini ispatlamış ve Beşiktaş’ın başına geçmek için tabiri caizse yanıp tutuşan bir Beşiktaş sevdalısıydı. Beşiktaş’ın başında olsa nasıl çok kupalar alacağından bahseden Çalımbay ilk derbi maçında Fenerbahçe’ye çok kötü yenildi.
Kötü diyoruz çünkü isabetli tek şutla maçı bitirdiler. Benim dikkat çekmek istediğim konu Fenerbahçe maçında Aboubakar, Ghezzal, Salih, Tayfur, Amir, Zaynutdinov gibi oyuncular yedek kulübesinde olduğu halde Çalımbay’ın “Kadromuz çok eksik, oyuncularım sakat, yapacak bir şey yok.” diyerek maçtan önce yenilgiyi kabul etmesiydi. Oyuncular tam da Çalımbay’ın dediği gibi yenilgiye razı bir oyun oynadı.
Futbol biraz da psikoloji işidir sen sahaya sürdüğün oyuncuyu yok sayarsan oyuncuda seni yok sayar. Oysa Rıza hoca “Beşiktaş takımının bütün oyuncuları kalitelidir. Sahaya çıkacak bir 11 varsa onlar çıkar aslanlar gibi Beşiktaş’a yakışır bir şekilde mücadele eder.” demeliydi…
Fenerbahçe bize göre tarihinin en iyi takımını kurdu, fazlası var eksiği yok. Fenerbahçe’nin Ferdi gibi, Fred gibi, Dzeko gibi, Szymanski gibi temel direkleri var. Onlar sahada olduğu sürece Fenerbahçe’ye sahada sıkıntı yok.
Biz Fenerbahçe’den konfederasyon kupasından en az bir final bekliyoruz. Süper ligde de sanırım şampiyonluğu Galatasaray ile aralarında oynayacakları maçlar belirleyecek.
Galatasaray şampiyonlar liginde oyun olarak herkesi şaşkına çevirecek güzel oyunlar oynadı. Ve fakat futbol bir sonuç oyunudur. Bize göre son maçta berabere kalabilseydi Galatasaray başarılı sayılacaktı.
Galatasaray Fred ve Szymanski’yi almayı çok istedi fakat bonservislerini alma limitleri olmadığı için alamadı. Ve bu oyuncuları ezeli rakibi Fenerbahçe aldı. Bu oyuncular Fenerbahçe’nin en isabetli transferleri oldu. Yani bir bakıma Galatasaray ezeli rakibi Fenerbahçe’ye kendi elleriyle oyuncu bulmuş oldu.
Galatasaray ise Fenerbahçe’nin elinden aldığı Zaha ve Tete’den doğru dürüst faydalanamadı. Galatasaray’ın bonservise ödeme limiti elini kolunu bağladı. Tabiri caizse sakat, oyundan ve gözden düşmüş ve bonservissiz oyuncularla bir takım kurdular o da bu kadar oldu…
Okan Buruk hocaya ayar çeken Kopenhag’ın hocası bize göre haklıydı. Kopenhag Bayern Münih deplasmanından puan alınca Okan hoca Bayern Münih’i eleştirip Kopenhag’a kıyak yaptılar imasında bulunmuştu. Ve fakat o Münih Manchester’i deplasmanda yenerek Galatasaray’ın UEFA kupasına devam etmesini sağladı.
Kopenhag’ın hocası da “Türk takımları bizi hep küçümsüyor ama hiçbirisi de elemeyi başaramıyor. Önce bir eleyin ondan sonra küçümseyin.” Mealinde açıklama yaptı. Adam bize göre haklı önce eleyip sonra konuşmalıyız. Küçümsediğimiz Kopenhag bize takım olma dersi verdi ve hak ederek şampiyonlar ligine devam ediyor.
İşin özü hocalar ve kulüp yöneticileri bin düşünüp bir konuşmalı. Büyük söz söylemek büyük lokma yemeye benzemiyor.
Galatasaray ve kardeş ülke takımı Karabağ Play-off grubu için güzel kuralar çektiler. Fenerbahçe ise rakibini bekliyor. 3 takımımıza da Avrupa kupalarında, Samsunspor’a da içerde oynayacağımız Konyaspor maçında başarılar diliyoruz.
Umarız Samsunspor Konyaspor’u yener, umarız iki güzide takımımız FB ve GS Avrupa’da final oynar. Hem kendileri hem de ülke puanı için buna ihtiyaç var.
Adnan ÖZ