Ayetleri öğrenmeye ve anlamaya geçmeden evvel ayetleri daha doğru ve olması gereken vechiyle, şeytanın vereceği vesveselere yer vermeden anlayabilmek lazım. Bunun için de düşmanımızın bizden uzaklaşmasını sağlamak kaçınılmaz bir görevdir. Düşman yanı başımızdayken bazı şeyler doğru anlaşılmaz.
Buyurun istiazeye. Her daim; “Kovulmuş şeytanın şerrinden Yüce Allah’a sığınırız.” diyerek başlarız iş ve işlemlerimize. Yazarken de okurken de. Yatarken de kalkarken de. Yerken de içerken de.
Şeytan, insanoğlu için pis ve necis bir vesveseci, aynı zamanda amansız bir düşmandır. İnsanoğluna fısıldadığı nahoş vesveseler sebebiyle ayetleri bile yanlış anlamaya sebebiyet verebilir. Bunu kendisine iş edinmiştir. Şeytan’ın şerrinden ve verdiği vesveselerinden emin olmadan ayetleri doğru anlamak, olması gerektiği vechiyle Sırat-ı Müstakim’de yürümeye devam etmek her zaman mümkün olmayabilir. Bu durumun; bugüne has bir durum olduğunu söylemek doğru değildir. İmtihan üzere var edilen ilk insan Hz. Âdem (a.s.) ile başladığını yani geçmişten gelen bir uygulama olduğunu ilave etmekte fayda vardır.
Şeytan, anlamaya çalıştığımız her ayetin arasına yanlış anlaşılmasını sağlamak adına kendince bir şeyler katmak ister. Bu amacını gerçekleştirmek için de vesveseye başvurur. Verdiği vesveseler peygamberler için de geçerli olduğunu söyleyebiliriz. Her konuda olduğu gibi bu konuda da Yaratanımız bizi şöyle uyarmaktadır: “Senden önce hiçbir resul ve nebi göndermedik ki, bir şey temenni ettiği zaman, şeytan onun bu temennisine dair vesvese vermiş olmasın. Ama Allah, şeytanın vesvesesini giderir. Sonra Allah, ayetlerini sağlamlaştırır. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.” (Hac/52)
Şeytan, bitmeyen kin ve düşmanlık duygusuyla Peygamberlere bile vesvese vermek üzere sinsi yaklaşımlarını sürdürmüş ve vahyin yanlış anlaşılması için elinden geleni yapmıştır. Yüce Allah (c.c.) bu azılı düşmandan kendisine sığınan elçilerini temize çıkardığı gibi bizleri de hakkıyla kendisine sığınanları, ihlas ve samimiyetle teslim olanları, emir ve yasaklarına ittiba edenleri ve bunu alışkanlık edinerek sürdürenleri de temize çıkaracaktır.
Allah-u Taala’ya sığındığımız, Peygamberine benzemeye çalıştığımız, İslam’a göre yürüdüğümüz, ayetlerini anladığımız oranda şeytanın vesveselerinden kurtulmanın ya da telkinlerini minimize etmenin yolu kolaylaşacaktır. İyi biliyoruz ki şeytanın vesveseleri Yüce Allah (c.c.)’ın ihlaslı kullarının üzerinde hiçbir etkisi yoktur: “İblis, “Rabbim! Beni azdırmana karşılık, andolsun ki yeryüzünde kötülükleri onlara güzel göstereceğim, içlerinde ihlâsa erdirilmiş kulların hariç, onların hepsini azdıracağım” dedi.” (Hicr/39-40) Sağlam bir kalp ile Allah-u Taala’ya yönelen insanlar için şeytanın vesvese yoluyla verebileceği herhangi bir etki ya da yanlış anlama durumu söz konusu olmayacaktır. Kalbinde hastalık olanların durumu elbette farklıdır.
Şeytan, insanoğluna öncelikli olarak yaptırmak istediklerini vesvese sayesinde güzel ve hoş göstermeye çalışır. Daha sonra kötülükleri güzel, haramları şirin, ibadetleri gereksiz, yürüdüğü yolun doğru olduğunu göstermeyi sürdürür. Üstüne üstlük okunan ayetleri yanlış anlamaya sebebiyet verecek argümanları ve ortamları hazırlar. Çünkü şeytan, vesvese olmadan kişiyi ayetlerin yanlışlığına, dini emirlerin gereksizliğine, olmadık fikirlerin savunucusu olmaya ikna edemez.
Mel’unun elinde var olan, sürekli kullandığı tek silah, vesvesedir. Bir de insanoğlu vesvesenin ardına düştü mü, bu iş tamamıyla bitmiş demektir. Vesvesenin ardına düşen kişiler zamanla ayetleri yanlış anlamaya hatta inkâr etmeye de başlayabilirler. İnsanın hayatı, ayetleri yanlış anlamaya başladığı noktada değişime uğrar. Vesvesenin ardına düşen insanlarda kuşkular peydahlanır. Her kuşku zamana bağlı olarak kartopu gibi büyür. Büyüyen bu kuşkular zamanla mesai harcanacak birer konuya evrilir. Nahoş fikirlerin bakımı yapıldığı oranda inandırıcılığı artar. Toprağa ekilen tohum gibi… Bakımı yapılınca yeşerir ve dal budak verir. Bakımı yapılmadığı zamanlarda da gelişmez ve kuruyuverir. İlerleyen zamanlarda insanın kalbinde inandırıcılığı artan fikirler imanın yerini tutmaya başlar. İmanda meydana gelen her zedelenme onarılmaz yaralara yol açar. İşte o vakit ibadetler askıya alınmakla kalmaz haramlara balıklama dalma olayları da kendiliğinden husule gelir. İbadetlerini askıya alarak harama dalan insanlar şeytanın parmağında birer oyuncaktan farksızdırlar.
Vesveseler sayesinde husule gelen düşünceler sadece cinni şeytanlardan gelmezler. Yüce Allah (c.c.) bu durumu: “Cinlerden ve insanlardan.” (Nas/6) olan vesveseciler diyerek bildirmektedir. Şeytanların görevini üstlenen insanlar her zaman vardır ve olmaya da devam edeceklerdir. İnsanların fısıldadıkları telkinler şeytanın verdiği vesveselerden farksızdır. Hatta bazen daha etkili olduğunu söylemek de mümkündür. Nitekim Mekkeli müşrikler Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in karşısına çıkarak dini konuları dile getirmekten vazgeçmesi adına birçok telkin ve öneride bulundular. Mekke’nin liderliği dâhil olmak üzere istediği kadar mal ve mülk verebileceklerini teklif ettiler. Şayet hasta olduğunu kabul edecek olursa kendisini tedavi edebileceklerini ileri sürdüler. İstediği kadın ile evlenmesine ön ayak olacaklarını da ilave ettiler.
Mekkeli müşrikler, Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in davasından geri adım atmayacağını anladıklarında uyguladıkları boykotun şiddetini arttırmaya, kimi Müslümana şiddet uygulamaya hatta kimi Müslümana aklın sınırlarını zorlayan işkenceler uygulamak suretiyle şehit etmeye başladılar. Bu minvalde yapılan yanlış telkinler Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in hayatında netice vermek üzereyken Yüce Allah (c.c.) elçisini bu durum karşısında şöyle uyarmıştır: “Eğer biz sana sebat vermiş olmasaydık, az kalsın onlara biraz meyledecektin.” (İsra/74) Bu telkinleri yapanların şeytandan farksız olduklarını söyleyebiliriz.
Şeytan, her ne kadar vesvese vermeye devam ediyor olsa da verdiği vesveseler kalplerinde hastalık olan insanlar üzerinde etkili olacağını bilmemiz gerekmektedir. Bu durum, hırsızın açık bırakılan kapıdan içeriye dalması gibi bir durumdur: “Allah, şeytanın verdiği bu vesveseyi, kalplerinde hastalık bulunanlar ile kalpleri katı olanlara bir imtihan vesilesi kılmak için böyle yapar. Hiç şüphesiz ki o zalimler, derin bir ayrılık içindedirler.” (Hac/53)
Yüce Allah bu durumu; vesveselere takılıp kalanları belirlemek, vesveseler daha gelmeden önce önlem alanları belirlemek, kovulmuş şeytanın şerrinden kendisine sığınanları tespit etmek üzere bu durumun varlığına işaret etmiştir.
Şeytan, bir şahıs da olsa Allah (c.c.)’tan gafil olanları avlamak için ne gerekiyorsa onu yapmaya çalışır. Şaytan bütün plan ve projelerini insanları kandırmak, ayetlerden uzaklaştırmak veya kalbe vesvese tohumlarını ekmek suretiyle ifsada yol açar. İfsadın önünü açmak üzere günlerce, aylarca, yıllarca hatta bir ömür boyu tetikte bekleyebilir. Ha bugün kandırırım ha yarın ayaklarını kaydırırım ha bu adamın neslinden birini kendime benzetirim diyerek işini sürdürmektedir.
Songül KARAMAN
Ümmet Bilincini Canlandırmak
Hüseyin KURT
Telekonferansın Ardındaki Gerçek: Büyük Kürdistan’ın Güncel Senaryosu
Hasan KARADEMİR
Giriş: Foucault'nun Eleştirel Soykütüğünün Temelleri
Bedriye Arık ÇAMBEL
Kurban Edilen Işık
Seyfettin BUDAK
Neden Doymuyoruz?
Doç. Dr. Özlem Özçakır Sümen
Eğitimde Teknoloji Kullanımı: Fırsatlar Ve Tehditler
Gülay ÇETKİN
Okullarda Yapılan Projelerde Arada Kalanlar Okul İdareleri
Bülent ERTEKİN
Kim kime racon kesiyor!
Adnan ÖZ
Lidere selam dur!
Recep YAZGAN
Milli Eğitimdeki virüs; Agnostik CHP Ruhu!
Vehbi KARA
İnsanlık tarihinde yaşanan döngüler ve iktisat biliminin doğuşu
Mehmet BOZKURT
Cumhuriyetin değerleri diyorlar!
Erol AYDIN
Cinsliğin Dayanılmaz Ağırlığı
Suat ALTINBAŞAK
Hayızlı iken oruç tutulamayacağının Kur’an’daki Delilleri (1)
Ahmet SAĞLAM
ŞÜPHE VE KORKU
Mehmet Nuri BİNGÖL
KIRMIZI İPEK ya da YEMİN
Hamdi TEMEL
Kirlenen Hava, Solan Hayat
Eyüphan KAYA
Ak Parti 23 yılda kendini ispat etti!
Halil MERT
İngiliz+Abd Oyunları Bozulmalı…
Emine İPEK
Suskunluk: Kalbin Zarif Direnişi
Servet ZEYREK
Denge
Aydın BENLİ
Edebiyata Değer Katanlar Avukat Fatma Saçak Akbulut
Ahmet AYDIN
Bilir misin?
Burhan BOZGEYİK
Bir İstanbul Serencamı Daha (1)
Nihat Güç
Gittikçe Bunalıma Batıyoruz
Mahir ADIBEŞ
Gaflet mi dalalet mi!
Özlem Gürbüz
Eğitimle Değişen Dünyamız
Ahmet Eren KURT
Pensilvanya’da Taht Kavgası
Recep Ali AKSOYLU
Lipton’un Çekilmesiyle Kuru Çay Üretiminde Yabancı Kalmadı!
Abdulkadir MENEK
Sumud Kahramanları
Ahmet DÜZGÜN
Putlarımız ve Perestlerimiz
Cevahir AYDIN
Yanlış Anladınız
Mesut CİHAT
Allah'ın Zatı ve Subuti Sıfatları
Durmuş TUNACIK
Hilafet Işığı
Aysun Rabia GÜLER
Ebabiller Akdeniz'de
Uğur UTKAN
Mustafa Kemal Atatürk’ün Şeriatla İlgili Düşünceleri
Fatih ORUÇ
Orta Vadeli Program (2026-2028)
Zuhal GÜNDÜZ
Gündemiz: Küresel Sumud Filosu
Batuhan ŞUORUÇ
Şıracılar
Mesut BALYEMEZ
SOSYAL MEDYA KEVAŞELERİ
Bilal Dursun YILMAZ
Her Şey Dâhil Vicdan
Oktay ZERRİN
Sokak Cümbüşcüsü Hasan Yarar'ın Ardından
Ziya GÜNDÜZ
Atasoy Müftüoğlu Ve Hiçliğin Kıyısında
Ravza ZEYBEK
Bulanlar Arayanlardır
Gündoğdu YILDIRIM
Komşuda pişer!
Aydan KURT
Farkında mısınız?
Asiye Tanrıöver TÜRKAN
Mahremiyet, insanın özgür iradesiyle var oluşu!
Mustafa ÖZEL
1. Sezon 3. Bölüm Yükleniyor
Zehra KINALI
Stratejik Ortaklık mı, Siyasi Çıkmaz mı!
Murat GÜLŞAN
Türk Milliyetçisinin Vicdan Muhasebesi
İsa ÇOLAKER
Aşık Veysel Şiirinin Renkleri
Fatma Nur ÖZCAN
Didar-I İkbal
Özhan KIZILTAN
Duvarların Ardında Filizlenen Hayat
Memiş OKUYUCU
Zübeyir Yetik’in Ardından…
Hasan TÜLÜCEOĞLU
Göbeklitepe'de HZ. İbrahim Silüeti
Denizay BÜYÜKDAĞ
Gazze’den Öğrendiğim İslam
Cahit KURBANOĞLU
Nefis nedir ve ne istiyor?
Ahsen Meryem SÜVEYDA
Onlar Kendilerini Biliyorlar
Fahri Urhan
Uyanık Olalım
Muhammed Rıdvan SADIKOĞLU
Vicdanın Yükselişi
Nesibe TÜKEL
Anne Hakkı
Denizay KONUK
Gözler Kör, Kulaklar Sağır Olunca; Başlar Öne Eğilirmiş
Mücahit GÜLER
Modern İnsanının Anlam Sorunu 1
Adem ÇEVİK
Türkiye Aile Meclisi'nden Ahlak ve Aile Koruma Çağrısı
Ergün DUR
ÖĞRETMEN
Hüseyin KAÇIN
Dindar neslin tanrı'sı yoksa dijital neslin tanrıları var!
Özlem AKYÜZ
Nereden geldiğini unutma!
Yusuf AKTAŞ
Köftenin kokusu kimleri cezbetti!
Emine AYDEMİR
Ateşle oynayan evliya Ateşbaz veli hazretleri
Tarık Sezai KARATEPE
Sen Yoksun Diye! Müjdecim!
Abdullah BİR
Fitne, Kaos, Suriye ve Suriyeliler’e Daire İki Kelam...
KÜLLİYEN YAZAR
Şşşşt Başkanım Sana Söylüyorum!
Süleyman GÜLEK
Küçük Lee İle Çekirgesi
Adnan ALBAYRAK ŞİMŞEK
MUHAFAZARLIK
Serkan GÜL
Çocukları +18 İçerikten Koruyun
Başyazı
Samsun’un sağlığıyla oynamayın!
Fehmi DEMİRBAĞ
ÇÖKÜŞ
Hacer Hülya KARADAĞ
Ayasofya'dan Sonra Mescid-İ Aksa'ya…
Tevfik DEMİR
28 Şubat Darbesine Dair Postmodern Notlar
Veysel BOZKURT
İnsan Beyni ve Kontrolü Bir Değerlendirme
Zinnur ŞİMŞEK
Bir Doğumun Ardından
Osman Çakmak
Eğitimin kıblesini batıldan batıdan çevirmek mecburiyeti!
KERİM YILMAZ
İlkadım'a damga vuracak başkan!
Adnan KARAKUŞ
Faruk Koca ve Batı Değerleri
Süleyman KOCABAŞ
Siyonist İsrail’in Koloniyal Jandarma –Polis Devleti Olarak Doğuşu
Şener Danyıldız
Trafikte Empati ve Sempati
Elif Ekşi ZORER
Güzellik
Orhan SARIKAYA
Direk Tehdit!
Saadettin BAYÇELEBİ
Sessiz Gemi
Yaşar BAŞ
Ormanlar Yanıyor Birileri Saçlarını Tarıyor!
Mahmut KURU
Aşk, Yine Aşk… Yine Aşk!
Ayhan GONCA
Fetö'den kurtulmanın tek yolu...
Hanife OKUTAN
Narsist Sapkının Kurbanı Olmayın
Hülya Bulut
Samsunlu Olmak Mı Samsun’da Yaşamak Mı?
Bukrenur YILMAZ
Keşkenin Halet-i Ruhiyesi
M. Burhan HEDBİ
Emekçinin elini öpen peygamber!
Prof. Dr. Adnan DEMİRCAN
Nasıl Ayağa Kalkarız!
Pınar HOLT
Kendini yeniden keşfet!
Ayhan ENGİN
Hazinemiz Ahlakımızdır…
Ahmet Kubilay
Ayvaz İnsan
Cuma YILDIZ
Cambridge’e Giden Aşk
Ahmet ÖZTÜRK
Hadi Türkiye, Dolar Düşüyor
Dursun Ali Tökel
Cinnet Buğdayları
Savaş UYAR
Varlığından Haberdar Olmadığımız Hastalığımız: Safsata
Ümit Zeynep KAYABAŞ
Güven Zor Bir Duygudur…
Nur DİNÇKAN
Udhiyyeden Kurbiyyete
Suat ZOR
ABD, Adana Mutabakatı Ve Suriye İle Nihai Çözüm
Sonradan Gurme
Beyaz Ev’de Yemesek De Olurdu
Ahmet Fatih AKKAŞ
Ferman!
AKASYAMSPOR
Yıldırımcı mıyız, Uyanıkçı mıyız!
Züleyha TUNA
Mevsimler Ve Sen
Ali KAYIKÇI
“Güldürmeyin” Bizi, “Sayın Hâkimler!..”/9
Gülay ALPAGUT
Cennet berat belgesiyle değil amelle kazanılır!
Hamza ÇAKAR
Çocuk Savaşçılar
Alperen CARUS
İttifaklar ve HDP çıkmazı!
Selma MEDENİ
Ne Hacet Seni Anlatmaya
Ankara KULİSİ
Çiğdem Karaaslan Çevre Ve Şehircilik Bakanı Mı Olacak!
MÜNEKKİT
Seçim Sonuçlarını Nasıl Okumalıyız!
Sıddıka Zeynep BOZKUŞ
Zahideler /Teyzeler
Kevser KARSLIOĞLU
Yeme Problemi Olan Çocuklar İçin Çözüm Önerileri
Selçuk KAYA
Yazık oldu!
Ali Haydar YILMAZ
Eğitimde fırsat eşitliği gelecek bahara mı!
Bedia YILMAZ
Ben de varım!
Levent BİLGİ
Fehmi Koru, Said Nursi Ve Susmak
İhsan ZORLU
Paralel Devletin Eli Postmodern Anarşizm!
Esat BEŞER
Gerger Gençliğinin Bayrak Sevdası
Nurettin VEREN
Japonya’daki G20 Zirvesinde, FETÖ’nün Üniversiteleri Konuşuldu mu!
Mehmet FIRAT
İlim Ve İrfanla Geçen Bir Ömür: Şeyh Esad El Çokreşi
Ahmet BEREKET
ABD temsilciler meclisinin kararına bir Bozkurt nidası ile gecikmeden cevap verelim!
Ali Can AKKAYA
İnanır, Sabreder Ve Gereğini Yaparsanız…
Hüseyin YILMAZ
Diyanet’in Atatürk’le imtihanı!
Oktay GÜLER
Merhaba!
Halil KÖPRÜCÜOĞLU
İslamiyet ile Tıb arasında problem var mıdır!
Atilla YARGICI
Kur’an’da Korona Var Mı?
Rukiye AYDIN
2022'de Kendime Bazı Tavsiyeler!
Osman KÖSE
Ahıska Türkleri Sürgün, Özlem Ve Gözyaşı
Ruhugül ZİYADAN
Hayrı harabat edilen Bafra!
Ali KORKMAZ
Eksik Organ Sendromu
Yücel EMRAH
Ben Muhammed...
İbrahim Yusuf ŞAHİN
Parçadan Bütüne, Kolaydan Zora Karşılaştırmalı Bir Dil Öğretim Yöntemi
Ebru AÇIKGÖZ
Taşların Gizemli Dünyasından Hayatınıza Renk Katan Mozaik Sanatı
EnesTANIŞ
Taşın Dediği
Muhyiddin SÜLEYMANOĞLU
14 Şubat Sevgililer Günü Üzerine Kalbî Bir Muhasebe
Mesut KÖSEOĞLU
Daha Ne Denir!
ACZ ZARİFOĞLU
Kırlarda Çiçekler Artık Bensiz Açacak…!!!
Muhammet ÜSTÜNER
Yeni Türkiye Düzeni
Meryem YİĞİT
Gitmek İsteyenler
İsmail OKUTAN
Gerçek Dostluğa Dair
Tolga TURAN
Maskın Ustası Özgür Maskeler
Bozkır KURDU
LÜTFEN BENİ CİDDİYYE ALMAYIN
Gülşen KILINÇER
Yeşilin Ormanına, Yatayına, Dikeyine, Her Türlüsüne Karşı Bunlar!
İlknur ESKİOĞLU
Neydik ne olduk allah'ım!
Adem MUTLU
Engelleri Aşıp Hedefe Ulaşmak!
Zelal ALPASLAN
İnsan Terazisi
Ömer KARAMAN
Sevgili Öğrencim…!
Ümit AYDIN
Partilerin Kaderi Mahalle Başkanındadır!
Ahmet Doğan İLBEY
Kemalist Gençliğin Çanakkale Şehitliğinde “Kadeş” Rezaleti!
Önder GÜZELARSLAN
İsraf Bir İnsanlık Suçudur!
Mehmet ÖZÇELİK
Altılı masa aday belirleye dursun atı alan üsküdar'ı geçti!
Gülhanım CAN
Eti Senin Kemiği Benim
Levent ERTEKİN
Fakir Halkın Bağışladığı 350 Uçak
Okan KARAKUŞ
Osmanlı Devletinde Ramazan Gelenekleri
Gülay YILMAZ
Sus çarpılırsın!
Bahar ARSLAN
Hakikati Algımıza Taşıyan Beden
Feyza Nur DİLEKCAN
SAÇMALAMA (!), SAÇMALIYORSUN (!), SAÇMA (!)
MEHMET ERBİL
Keşke bir mayıs bayram olsa!
Kürşat Şahin YILDIRIMER
Hücum Terapisi :Hayatın Anlamı ve Her İnsanın Kendine Sorduğu Soru
Sema KOCA
Rahmetini Umarak
Celal TÜRK
EKONOMİK KeRİZ
İbrahim Erdem KARABULUT
Her gün durmadan küfrediyorum!
Betül Özer BÖLÜK
Kelimelerin Şaşırtıcı Etkisi
İlknur GENÇOĞLU YILDIRIM
7'den 70'e Herkese İzciliği Sevdiren Işıltan Uşaklıgil Öğretmen
Muhammed Veysel AKKAYA
Allah’ın Seçkin Kulu Olmanın İşareti Kur’ân-I Kerîm’e Gönülden Kulak Vermektir
Edanur İSMAİL
Dünyada Neyi Değiştirmek İstersin
Nazile ŞANAL
Yol Ve Yer Arayanlara Ya Fettah
Prof. Dr. İnanç Özgen
Arazi Parçalılığı
Zehranur Yılmaz KAHYAOĞULLARI
Ulu çınarım, babam...
SAVAŞ YILMAZ
Her Nasip Vaktini Bekler, Vakit İse Yaradanı
MEHMET YILDIZ
Beterin beteri var…..!
Seyfullah YİĞİT
Buhara Bizi Çağırıyor… (-1-)