Anlayış Ve Ayırd Ediş Kabiliyeti- 2

Ahmet DÜZGÜN

02-11-2020 08:24

İhata sadece dışarıdan olursa ona ihata denmez kuşatma olur. O zaman da  maksad hasıl olmaz. Ama hem içten hem de dıştan olursa o zaman ihata tam olur hüküm sürmek kolay olur. Akıllı insan, kaleyi dışından kuşatmakla kolay feth edilmeyeceğini çok iyi bilir. Her şeyde ve konuda bu böyledir. Tam ve olgun hakimiyet bu şekilde kurulur yahut başarı böyle sağlanır. Feleklerin ,devletlerin, insanların, evlerin, şirketlerin işleyişi anlayışı tıpkı buna benzer. Felekte ve insandaki bu gölge özellik, küll-ü aklın ihata etme özelliğinden, insana yani cüzi akla verilen bir gölge ihatadır.

 

Her iki açıdan olaya bakmakla maksada yani zafere en kolay bu şekilde ulaşılır. Mesele o zaman daha kolaylaşır yahut konu o zaman daha iyi anlaşılır. Diğer anlamı ise ancak kuşatmak olur ki, buda önceki anlayışa göre noksan bir anlayıştır. Özden habersiz her cerçefe,  resimsiz boş tablo gibidir. O da manasız faydasız iş ve güç demektir. Boş verilir. Sende boş ver gitsin. Meseleleri içinden hem de dışından değerlendirmek insana konusunun hakimiyetini verir. Ancak çoğu kişide bu bakış, istidat ve kabiliyete göre farklılık arz eder yahut yön bulur.

 

Her varlık mutlak bir yaratıcıya muhtaçtır. Varlık alemini içten ve dışından ihata eden Yüce Allah cc dır. Ancak Hakkın ihatası keyfiyetsiz dir. Bu keyfiyetsizlik mutlak manada izah edilemez. Bu konu ve mana ancak teşbihle izah edilebilir. İhata konusu ile ilgili bir örnek yani benzetme dahi ona eşit ve denk asla  olamaz. Çünkü Hak tüm noksan sıfatlardan münezzehtir. Ancak örnekle anlatılmak istenen bir konu akla sığabilir. O hususda da insanda ki can ile beden arasındaki ilişkiye benzetilerek konu akla sığdırılabilir.Yani can hissedilir ancak gösterilmez gibidir. İçimizde tasavvur ettiğimiz her hayal veya düşünce de böyledir. Ancak bunu kimseye gösteremeyiz. Kurduğumuz  hayali ancak biz ihata ederiz. Ama hayalimiz bizi ihata edemez. Ederse ki burası çok mühimdir oda başka birinin hayali olur ancak. Hayaldeki bir insan, kendini hayal edenin varlığını, yani niceliğini ve niteliğini tasavvur edemez bilemez. Velev ki haber vermiş olmasın.!

 

Bu örnek, ihatanın bir hayalde ve düşündeki soyut durumuna bir örnektir. Orası başka çesit bir aleme yani içten ihataya bir örnektir. Şimdi bu varlıktaki somut örnekse  anne karnındaki bebeğin durumuna benzer. Anne bebeği ihata eder ama çocuk onu ihata edemez. Çocuk ancak ihata olunur. Çünkü çocuk bir annenin varlığına muhtaçtır. Bu muhtaçlık anne karnında bir kordon yani bağla kurulur. Yani çocuk doğmadan önce hem içten ve hem dıştan anne karnında ihata edilir. İhata hem maddi hem mana yönünden olur. İşte bu ihata ediş ,akılda ,hayalde, düşüncede ,kalb te, gönülde,canda veya ruhta ve beden kalıpların da, yani nicelik yahut nitelik alemlerinde bu  hallerdedir.. 

 

İşte bunun gibi aleminde insanında  içten ve dıştan yaratıcısına karşı görünmez bir muhtaçlık bağı ile vardır. Bu bağa ihata diyoruz. Bu bağ bir yönden dış da görünen şu bedenimiz ve alemdir. Diğer iç yönden ise insanın  görünmeyen anlamları ve canı gibidir. Canın  meleküt alemiyle olan bağı gibidir. Dünyada ki sünnetullah gereği  işler yaratılmış sebeb ve nedenlerle olur. Hak indinde ise sebepsiz ve aletsizdir. Zira Hak, yüce emir ve buyruk sahibidir. Müminlerin varlık aleminde ki gökler ile dışından nasıl bir bağı aidiyeti olduğu gibi içinden de anlamları ile gizli bir yol ve bağı vardır. O anlam bağı insanın güzel işlerinin manalarıdır. Yani ihlasları, ahlakları ,amelleri ruhları vb dir..İnsanı bu ihata ediş  yani rabıta onları içten ve dıştan görünmez manevi bir çekişle kendine doğru çeker.

 

 İçten olan bağ çok mühimdir. Bu bağ yalnız insana verilen insanda olan ancak  hayvana verilmeyen anlamdır. İnsanın anlamıdır.Bu anlam ölümsüz olan bir anlamdır. Hz pir o anlamı şöyle ifade eder ;  O anlam, öylesine bir anlamdır ki insan onunla yücelmiştir, onunla ululanmıştır; onunla başka yaratıklardan üstündür. Başka yaratıklar da hünerler vardır, özellikler vardır; fakat ölümsüz olarak kalacak olan o anlam yoktur onlarda. İşte insan, o anlama yol bulursa, kendi üstünlüğünü elde eder; yol bulamazsa o üstünlükten hiçbir fayda elde edemez. Yani hayvandan aşağı olur insan. Bedenle taşınan yük, canla taşınan yüke benzemez.

 

Bedenle taşınan yükü ve şu maddi alemi, insan ancak beden duygularıyla anlar görür ve  bilir. Ama  canla taşınan yük ve onun mana alemini ise ,can aleminin duyguları olan kalb ötesi ruh ve letaiflerle  anlar ve bilir. Bu anlayış mertebeleri daha önce açıklandı.Bu meseleye örnek verecek olursak ; (Beden) duyguları, uyanık kaldıkça, insan nasıl rüya göremiyorsa ancak duyguları  varlığından geçince yani uyuyunca, rüya görürse bu konuda işte ona benzer.Hz pir ‘’ Gönül bu cihandan vazgeçmedikçe başka bir cihana varamaz sözü bu manada dır. Yani içten ve dıştan ihata bilgisi ve ilişkisini insan ancak bu bedeni varlık duygu ve unsurlarından kurtularak anlayabilir.

İnsanın yaşamak için nasıl varlığa ihtiyacı varsa ta ki onun da bir yaratıcıya kadar bir yolu bağı ve ihtiyacı vardır. Bu eğreti yani gecici güneş olmazsa aydınlık gün olmaz. Ay olmazsa karanlık gecede yol bulunmaz. Ama ay dan yansıyan nur kaybolan insana yönü buldurur. İşte bu ay misaliyle insanın anlaması istenen şey, aslına eşit olmamakla beraber Peygamberlerle ve ona tabi erenlerdir. Güneşten maksatta Hakikat güneşinin eğreti bir gölgesi olmasına remz dir.Hakikat güneşine ‘’Gönül güneşi’’de denir. Onun ışığı bilgidir. Dünya güneşinin ki ise ışık ve ısıdır. Tüm kainat ve varlıkların hepsi Hakikat güneşinden unsurlarına göre gıdalanır. Alimler, dışta ve içte  gördüğümüz bu varlık hakikat güneşinin gölgesinin gölgesinin gölgesidir şeklinde ifade etmişlerdir. Dışımızda aydınlıktan karanlığa açıktan görünen, ama  içimizden de yani kendi karanlığımızdan da aydınlığa doğru giden gizli bir yol vardır.

 

İnananlar bu yüzden göklere meyl eder. Göklerin gizli çekişi vardır. Ruhu yüce olanlar yücelmek ister. Gökyüzüne bakarak tefekkür ederler. Hakikat güneşi bu gördüğümüz göklerin ötesindeki yüce göklerin sahibi olan, akl-ı küllün nuru dur. Her şeyin aslıdır onların geldikleri o yere ana yurd yani ezel alemi denir. O şehir onları gizlice kendine çağırır. Bu sessiz sesi duyan müminler onu anar ve ararlar. Göze ve bedene göklerdeki güneş ve yıldızlar nasıl ışık veriyor gözler aydınlanıyor yani onu çekiyorsa . Yüce göklerde bulunan hakikat güneşin pak olan nuru da, ruhlara yansır onları kendine doğru çeker bilgi sahibi kılar .Kim bu çekişlerin farkında ise, onun dünya gözü ve gönül gözü, gece gündüz göklere ağar ve bakar.

 

En küçük gözün göklerdeki ufka,  ta yıldızlara dek giden nasıl bir büyük bakış ve görüş açısı varsa oraya kadar görebiliyorsa, insanın ruhunu esaret kalıblarının tesirinden arıttıktan sonraki görüşünü ve büyüklüğünü bir düşünün. Dunya da az benzer den en büyük bezer görüşü bulun. İşte ruha istidati kadar Allahın verdiği o görüş ve bakış ile  yüce göklerin alemini yani arş alemi görünür. Ruhun görüşü devasa ve büyük bir görüş ve bakıştır. Allah dilerse Arş üzeri alem görüşüne sahib olduğu gibi arş altındaki alemlerin büyüklüğünü ihata edecek dercede büyük ve yüce olur.

 

Ancak kalıbta ki bu görüş oradaki görüşe göre sınırlı ve çok küçüktür. Bu görüşü ve bakışı arttırmayı Hakdan istemek her mümine farzdır. Bu görüşe örnek vermek istersek ,bir teşbih yani örnekle büyük bir barajdan elde edilen elektirik gücünü ve bir şehri aydınlatacak kadar bir ışığı, bir insan bedeni içinde dürüldüğünü tasavvur edin. Sonrada karanlıkta yarılıp içinden açığa çıkışını parlaklığını boyutunu düşünün ve görün.Ancak bu beden bir barajın gücündeki bir beden .Ancak birde öyle ulvi bedenlerde  var ki binlerce belki milyonlarca baraj gücü ve ışığı içinde barındırır.

İşte ruhun bir teşbihle gücüne İnsanın görüşünü büyütmesi  bakışını geliştirmesi anlayışını gittikçe arttırması gerekmektedir. Tüm peygamberler insanlara kulluğu ve bunu hususu tebliğ etmek için gönderilmiştir..Çünkü o görüşe ve bakışa i,lk onlar sahibtir. İnsandan istenen baştan sona anlayış ve görüş sahibi olmasıdır.  Çünkü insanın bakışı görüşü anlayışı onun inancıdır. Çünkü oraya varan ancak bakış ve görüş inancımızdır. Orada yaşayış onların mukablince ve derecesincedir. Geride kalan  posası ise bu madde aleminin unsurlarıdır. Onlar oraya varamaz.İnsana ancak çalıştığınınkarşılığı vardır. Onlarda manalardır. Yani can gibidir. Manevi, kudret hassaları ile donanmış ruh, abı hayatın kabiliyetine verdiği, bakış ve görüşü zamanı gelir görünür. Allah dilerse istediği kula, şimdiki dünya da bu kabiliyeti verir ortaya çıkarır. Kiminde ise ölümünden sonra ortaya çıkarır. O zaman görür.

 

Özetle Hz pir Hakikatte görme ve anlamayı şöyle tarif eder.’’Anlaşıldı ya artık, bütün akla sığmayan şeyler, örnekle akla sığar bu duygularla anlaşılır hale getirilir ama ona yani asla benzemez ona denk olamaz . Görmek varlıktaki en üstün, en yüce şeydir, Sonra görmek, görülenle meydana çıkar; çünkü görmek, insandan taşan, bir şeye ulaşan işlerdendir. Görmek için kesin olarak görülen gerek.  Şeklinde İfade der insanı düşündürür. Eşyanın hakikati onun anlamında gizlidir.Çünkü onun anlamı yani manası canı yahut ruhudur..

DİĞER YAZILARI Akıllı Yolcuya Notlar 01-01-1970 03:00 Büyük Resmi Görmek 01-01-1970 03:00 İlkeli Duruş 01-01-1970 03:00 Emeklilerin Zammına Farklı Bakış 01-01-1970 03:00 Çarşambada Sandığa Gelmeyen Seçmen 01-01-1970 03:00 İstikamet Sahiblerinin Yolu 01-01-1970 03:00 Tefrika 01-01-1970 03:00 Ak Partiye Navtex İlan Etmek 01-01-1970 03:00 Biz Dönmeyiz Yolumuzdan 01-01-1970 03:00 Kim Dönerse Dönsün 01-01-1970 03:00 Bağımsız Adaylar Hakkında 01-01-1970 03:00 Dar Anlayış 01-01-1970 03:00 Ahde Vefana Ne Oldu 01-01-1970 03:00 İhtiyaç ve İnanç 01-01-1970 03:00 Sosyal Medya ve Modern Selefilik 01-01-1970 03:00 İnsanlık Gazzede Sıkıştı 01-01-1970 03:00 Berrak Göze ve Görüş'e Sahib Olmak 01-01-1970 03:00 Hatırlamak ve Hatırlatmak 01-01-1970 03:00 Ahmaklık İlleti ve Seba Kavmi 01-01-1970 03:00 İnananlar orta yolda birleşir 01-01-1970 03:00 Tarafını Seçmelisin 01-01-1970 03:00 Dünya İhtiyaçlarımız Putlaşmasın 01-01-1970 03:00 Sen Önce Kendi Yüzünü Gör 01-01-1970 03:00 Hz Mevlanaya Göre Görüş Sahibi Olmak-2 01-01-1970 03:00 Hz Mevlana'ya Göre Görüş Sahibi Olmak 01-01-1970 03:00 Nacizane Tefekkürhane 01-01-1970 03:00 Duygu Kalpazanları 01-01-1970 03:00 Hz Mevlânâ Celâleddîn-İ Rûmî hikmet dolu sözler 01-01-1970 03:00 Piyasada Şok Etkisi Yapacak Bir Ücret Tespiti Elzemdir 01-01-1970 03:00 Cumhur Abi 01-01-1970 03:00 Kısmet Görenedir 01-01-1970 03:00 Fikir ve Düşüncelerimizin Doğduğu Yer 01-01-1970 03:00 Milli öngörü ve veri bankacılığı sistemi 01-01-1970 03:00 Şehvet Sarhoşluğu 01-01-1970 03:00 İnsan Noksanını Tamamlayan Varlıktır 01-01-1970 03:00 İnsanın İhtiyaç Anlayışı 01-01-1970 03:00 Seviyesiz Ortamlardan Kaçmak 01-01-1970 03:00 İyilikle Anmak ve Anılmak 01-01-1970 03:00 Dalgınlık ve Dirilik Alemi 01-01-1970 03:00 Uyutan Bilgi İle Uyandıran Bilgi 01-01-1970 03:00 Aczimizi Bilmek 01-01-1970 03:00 Hayvanlar boğazdan insan kulakdan beslenir 01-01-1970 03:00 İnsan-I Gafil Ve İnsan-I Kamil 01-01-1970 03:00 Dünyada İkinci Kez Doğmak 01-01-1970 03:00 Yem Ve Tuzak 01-01-1970 03:00 Akıl Ve Ziya 01-01-1970 03:00 Akıllıların düşmanlığı cahillere iyiliktir! 01-01-1970 03:00 Hz Mevlana Nın 748 Vuslat Yıl Dönümü 01-01-1970 03:00 Ahmaklığın Karanlığı 01-01-1970 03:00 Labirentteki Peyniri Bulmak 01-01-1970 03:00 Akıl ihtiyarı ve vücud ihtiyarı nı anlamak! 01-01-1970 03:00 Mustafa Tatcı Hocamızın Yunus Emre Gayretini Anlamak! 01-01-1970 03:00 His Nuru İle Hak Nuru 01-01-1970 03:00 Ey hüznüm! Nedir senin derdin 01-01-1970 03:00 15 Temmuzun Gerçek Ve Sahte Kahramanları 01-01-1970 03:00 Mustafa Tatcı Hocamızı Tanımak 01-01-1970 03:00 Mesnevî' den Kısa Notlar Ve Açıklamalar – 1 01-01-1970 03:00 Eşyalar da Konuşur 01-01-1970 03:00 Lokma’dan Lokman’a 01-01-1970 03:00 İnsanın Hakiki Sermayesi Yokluktur! 01-01-1970 03:00 Hakiki Hayal İle Sahte Hayal! 01-01-1970 03:00 Para Kazanmak Ya Da Gönül Kazanmak 01-01-1970 03:00 Odaklanmak 01-01-1970 03:00 Toprak Sofrasından Gayb Sofrasına 01-01-1970 03:00 Ten Şişmanlığı İle Gönül Şişmanlığı 01-01-1970 03:00 Huzur ve Hazret Hakkında 01-01-1970 03:00 Aklın Başa Gelmesi! 01-01-1970 03:00 Biraz da Canımızı Tanıyalım 01-01-1970 03:00 İnsaflı Olmak 01-01-1970 03:00 Ayırd Ediş Ve Anlayış Kabiliyeti -1 01-01-1970 03:00 Varlık Ve Yokluğu Anlamak 01-01-1970 03:00 Anlamlarımız Duramıyor ve Dinlemez! 01-01-1970 03:00 Akıllı Akıl İle Akılsız Akıl 01-01-1970 03:00 Hep İçimizdeki Öküz Yüzünden 01-01-1970 03:00 Anadolu İrfanı Ve Hz Harakani K.S - 2 01-01-1970 03:00 Ödünç Bir Hayatımız Var 01-01-1970 03:00 İlahi Akıl İle İnsani Akıl 01-01-1970 03:00 Anadolu İrfanı Ve Ebul Hasan El Harakani Ks Yi Tanımak 01-01-1970 03:00 Savaş Türklerin İşidir! 01-01-1970 03:00 Bedenin Duyguları Ve Ruhun Duyguları! 01-01-1970 03:00 Dürüstlük Kazanır 01-01-1970 03:00 Cennette Hayal Tablonuz Olsun 01-01-1970 03:00 Yol Gulyabanileri 01-01-1970 03:00 İnayet Ve İhsan Beklemek 01-01-1970 03:00 Beden Gözü İle Can Gözü 01-01-1970 03:00 Geylani Hz 'den İkaz Ve Nasihatler 01-01-1970 03:00 Her cins kendi cinsi ve zevkiyle beraberdir 01-01-1970 03:00 Huzursuz İnsan 01-01-1970 03:00 Arif Olana Bir İşaret Yeter 01-01-1970 03:00 Manalar Ve Kavramlar Varlık Ve Mana 01-01-1970 03:00 İmansızlığın Ve Dinsizliğin Cinneti! 01-01-1970 03:00 Dünya Sağlıkda Sınıfta Kaldı! 01-01-1970 03:00 Anlama Kuvvetleri Ve Mertebelerini Tanımak 01-01-1970 03:00 Noksanlarımız ve Dualarımız 01-01-1970 03:00 Dert de Hak'dır Deva da Hak'dır! 01-01-1970 03:00 Maddi Ve Manevi Sebebler 01-01-1970 03:00 Krizi Fırsata Çevirmek 01-01-1970 03:00 Azgınlaşmak Ve İlahi İkaz 01-01-1970 03:00 İnsan Hakkında Alimlerin Görüşleri! 01-01-1970 03:00 Varlık alemi ve gayb alemi yaratılmıştır! 01-01-1970 03:00 Attığın Zaman Sen Atmadın 01-01-1970 03:00 Bakış, Görüş Ve Anlayış 01-01-1970 03:00 Düşünmek Ve İbret Almak 01-01-1970 03:00 İnsani Huy Ve Hayvani Huy 01-01-1970 03:00 Yetemanın Hakkını Verin! 01-01-1970 03:00 Evin Anahtarlarını Şempanzeler Kaparsa 01-01-1970 03:00 Mukaddes Bir Hayal İçinde Başka Hayaller Peşindeyiz 01-01-1970 03:00 Ruhun Garip Yolculuğu 01-01-1970 03:00 Nafakasının Azlığı Yüzünden Padişaha Kızan Köle 01-01-1970 03:00 Şeytan'ın Tahammülsüzlüğü 01-01-1970 03:00 Doğu Türkistan Ve Türkiye’nin Tavrı 01-01-1970 03:00 Kimse kimsenin ayıbını örtmüyor! 01-01-1970 03:00 Cennette bir hayal tablon olsun! 01-01-1970 03:00 Dine Olan Kin Lezzet Haline Gelirse! 01-01-1970 03:00 Mana Ve Surete Bakış 01-01-1970 03:00 Tesir Ve Eser 01-01-1970 03:00 Karmaşa Ve Hakikat 01-01-1970 03:00 Mecnun Ve Devesi 01-01-1970 03:00 Düşünmek ve İstidat 01-01-1970 03:00 Bakış Açısı 01-01-1970 03:00 “Kıssa, mesel” ve “maksad” 01-01-1970 03:00 Halkın Talepleri Ve Seçimin Sonucu 01-01-1970 03:00 Görünmeyeni Görmek! 01-01-1970 03:00 Uyanık Olmak! 01-01-1970 03:00 Abdestli Bürokrasimiz Ve Mağdur Vatandaş 01-01-1970 03:00 Kin Kardeşliği Ve Din Kardeşliği 01-01-1970 03:00 Gönül Ve Nefsin Farkı 01-01-1970 03:00 Olgunluğun yegâne sahibi 'Hak’tır ve insanın olgunlaşmasını ister! 01-01-1970 03:00 Kendi kendine kasd etmek! 01-01-1970 03:00 Ümmetin Asra İz Bırakan Lideri: Prof. Dr. Necmeddin Erbakan 01-01-1970 03:00 Eyüb'ün Tavukları 01-01-1970 03:00 Gönül belediyeciliği eylem adamı olmakla başlar! 01-01-1970 03:00 İman, ayırd etmek taraf tutmaktır.. Din ehlini kin ehlinden ayırt etmektir 01-01-1970 03:00 Hak Tabiatı İle Ten Tabiatının Görüşü 01-01-1970 03:00 İyi İle Kötü Huyların Savaşı 01-01-1970 03:00 Bakış ve görüş 01-01-1970 03:00 Ateşin oğulları, suyun oğullarının düşmanıdır! 01-01-1970 03:00 Adı Hasan huyu da hasendi! 01-01-1970 03:00 ''Gönül'' Belediyeciliği 01-01-1970 03:00 Aslın neyse seni çeken odur! 01-01-1970 03:00 Bu Alem Tersine Çakılı Nal İzleriyle Doludur 01-01-1970 03:00 Hz. Mevlâna’nın Akıl Hakkındaki Görüşleri 01-01-1970 03:00 Yokluk yolunun yolcuları çok iyi bilirler ki ‘’Yol sevgiliden ibarettir’ 01-01-1970 03:00 Emanete hıyanet etmek! 01-01-1970 03:00 Teamül Ve Temayül 01-01-1970 03:00 Aday Adayların Evsaf ve Düşüncesi 01-01-1970 03:00 Maksadı Ve Meramı Anlamak 01-01-1970 03:00 Taban Hizmetkârı Belediye Başkanı Aranıyor 01-01-1970 03:00 Cins Oluş ve Cinsiyet 01-01-1970 03:00 İdeal bir belediye başkanı! 01-01-1970 03:00 Sabredenleri Müjdele! 01-01-1970 03:00 Gerçek Dostluk Yokluk Günlerindeki Dostluklardır 01-01-1970 03:00 Üstünlükler Ve Hallerin Değişmesi Hak'tandır 01-01-1970 03:00 İnananların İmtihanı 01-01-1970 03:00 Gözler Kör Olmaz Lakin Kalbler Kör Olur 01-01-1970 03:00 Yeni Dönem ve Gençlik Erozyonu 01-01-1970 03:00 Nice Elbiseler Gördüm İçinde İnsan Yok 01-01-1970 03:00 Ölümsüz eserler ve fikirler hakkın bakış ve görüşünden doğar 01-01-1970 03:00 Mazlumun kuruyan dudağına söyleyin gülsün! 01-01-1970 03:00 Ekmekle Gelişen Ve Büyüyen Hayat Ekmek İster 01-01-1970 03:00 Hak Ve Batıl’ın Mücadelesi 01-01-1970 03:00 İşte rahmetli Erbakan hocamızın unutulmayan ölümsüz sözleri! 01-01-1970 03:00 Vatandaşların Nüfus Ve Tapuda Yaşadığı Sorunlar 01-01-1970 03:00 Kalblerinde Maraz Olanlar 01-01-1970 03:00 İnsanların En Hayırlısı İnsanlara Faydalı Olandır 01-01-1970 03:00 Kendimizi Tamamıyla Dünya İşlerine Verdik 01-01-1970 03:00 Anlamlar Sebeplere Eğreti Olarak Verilmiştir 01-01-1970 03:00 Hak ölümsüzdür! 01-01-1970 03:00 Zorlaştırmayın Kolaylaştırın 01-01-1970 03:00 İman ayırd etmektir taraf tutmaktır! 01-01-1970 03:00 Yolun Yalancıları Ve Yabancıları 01-01-1970 03:00 İnsanı yücelt ki devlet yücelsin! 01-01-1970 03:00 Neseb Bağını Yeniden Kurmak 01-01-1970 03:00 Hakikatler, Bulunduğu İsmin ve Kalıbın Manasında 01-01-1970 03:00 Belediyelerin Kat Adaletsizliği 01-01-1970 03:00 Değişmekte Zorlanıyoruz 01-01-1970 03:00 İstikamet Şuuru Ve 2019 Seçimleri 01-01-1970 03:00 Davasının Ve Milletin Adamı Olmak 01-01-1970 03:00 Tevazunun Ve Eşitliğin İktidarı 01-01-1970 03:00 Hazımsızlık Çekenlere 01-01-1970 03:00 İnsanların En Hayırlısı İnsanlara En Faydalı Olandır 01-01-1970 03:00 Değişimin Zil Sesleri.. 01-01-1970 03:00 Uyarıyoruz! 01-01-1970 03:00 Yarının Molla Kasımları 01-01-1970 03:00 Hak Yolcusunun Varlıkla İşi Olmaz 01-01-1970 03:00 Milli Görüş Tabanlılar AK Parti’den Neden Tasfiye Edildiler 01-01-1970 03:00 İdeal Belediye Başkanı 01-01-1970 03:00 Sırdan Surete 01-01-1970 03:00 Her Şey Dürüst Olmakla Başlar 01-01-1970 03:00 Yahudi Padişah Ve Hilekar Veziri 01-01-1970 03:00 Bu gidişle Kripto FETÖCÜ’ler ancak mahşerde çözülür! 01-01-1970 03:00 İstikamet Ve Handikap 01-01-1970 03:00 Milletin Zaferi 01-01-1970 03:00 Timsah Gözyaşları 01-01-1970 03:00 Sahte Kahramanlar 01-01-1970 03:00 Hayal Kırıklığı 01-01-1970 03:00 Kanadı Kırık Kuş 01-01-1970 03:00 El İnsaf Nuri Hocam! 01-01-1970 03:00 Kim Miyiz.!İşte Gerçek Kimliğimiz 01-01-1970 03:00