Akıllıların düşmanlığı bile cahillere iyiliktir. Akıllıların yaptığı iyi yahut kötü sanılan çoğu şeyin faydası sonunda ortaya çıkar. Cahiller zamanı gelmeden bunu anlamazlar. Cahil sövüp sayarken yangına körükle giderken akıllı adam ona yaptığı bu düşmanlığın nedenini nasıl anlatsın.. Cahilin elinden körüğün alınması için yapılan düşmanlık başka çeşit bir düşmanlıktır. Zira kaza anında hırs körüne anlatacak vakit olmadığı gibi onda anlayacak bir akılda maalesef yoktur.
Kaza anı vakit dar olunca akıllar ve anlayışlar büsbütün dar olur. İnsanı uyaracak fırsat bulunmaz.. İşte bu yüzden cahilin elinden bir an önce körüğü almak lazımki yangını dahada fazla körüklemesin.. Yine kılıcıda zalimin elinden bir an önce alıp adil birine vermek lazım ki fazla baş kırmasın.. Can yakmasın.
Ahmaklar baş oldularda akıllılar başlarını kilimin altına bu yüzden soktular. Ama şimdi akıllılar başlarını kilimin altından çıkarmak ve ayağa kalkma zamanı gelmiştir. Bu çağrı bir duadır. Akıl hazinesi, Hak'kın katındadır lutfunu dilediğine verir. Akıllılar, artık gizli zeka orduları ortaya çıkarmalı sopalarıyla bu cahil anlayışı bir şekilde sopalamaları ders vermeleri kendilerini gizlenmemeleri gerek. Bu çeşit sopalamak Allah vergisi olan ve sonu iyi gören bir duruşla, fikirle ve akıllı projeleri ortaya koymakla olur. Niyazımız bunun içindir.
Cahil sövüp sayarken akıl onun iyiliğini düşünür. Çocuk akıl ikaz edilmesine rağmen yine yaramazlık yaptığında annesi bir daha yapmasın diye onu döver. Çocuk annesi vurdukça bağırsa bile gözü yaşlı burnu sümüklü de olsa annesinin ayağına sıkı sıkıya yapışır. Çünkü bu durum peygamber efendimizin ''Yarabbi senden yine sana sığınırım '' duası gibidir.
Bir şeyi fark etmeyen kişilere en son çare ona onun iyiliği için dövmek buda yetmezse ona düşmanlık yapmaktır. Ama bu düşmanlık ve dövmek onu yaşatmak için olmalı.. Çünkü akıllı kişi bu düşmanlığı ona bunun hikmetini anlatacak zamanı olmadığından yapar.
Cahil aklın anlayacak aklı ve kabiliyeti bulunmadığından artık dayak yahut azarlama veya düşmanlık çocuk kalmış akla bi çeşit uyarıştır. İşte bu çeşit kazalar cezalar illetler cahil aklı başa getirir. İlahi sınamaların işleyişi de bu kabil işlerdendir.
İşte akılların düşmanlığı bu çeşittir. Akıllının düşmanlığı cahilin öğrenmesi,dirilmesi yani ihyası içindir. Yoksa onu şu öldürmek anlamında öldürmek ve yok etmek için değildir. Ama birde bunu cahile sorun bana neden bu acıyı zahmeti veriyor diye akıllılara kin güder.
Akıl, cahile anlayacağı dilden ve halden cevab verince faydasını o an anlar görür.. Bakar ki önceden düşman sandığı şey aslında kendisi için yapılan bir iyilikmiş. Bunun faydasını sonradan görüp fark edince ne kadarda cahil ve ahmak olduğunu anlar. Kafasına vurur durur.. Ah eşek kafam benim der.. Kaza gelmeden sende şimdiden peşin peşin kafana vur ademoğlu...
Akıllıların zehirleri bile cana neşe verir hayat verir..Ama cahilin balını akıllı yese ona zehir gelir. Akıllıların cahile olan düşmanlığı bu kabildendir. İşte bu neden cahilin aklını başına tez getirmek içindir. Zira yol uzun ömür çok kısadır ama cahil aklı kendi haline bırakmaz.
Aydın akıllılar, çocuk akıllıları ikazla nasihatle buda olmazsa kazayla ve düşmanlık sopalarıyla aklını başına getirirler. Zira sonunu görmeyen cahil akla Allah emaneti can taşıdığı için onu kurtarmaya çalışır..