Öncelikle bu gözün olgun bir göze sonrada görüş haline dönüşmesi şarttır.
Ancak bunun için insanın çok hicaplardan perdelerden geçmesi gerekir. Allah insanı dünya meşgaleleri, sıkıntılar, belalar, hastalıklar, geçim sıkıntısı, ölüm, hayat, neşe, zenginlik, sağlık vb gibi zıt adil karşılıklarla sınar. İşte bu zıd karşılıklı anlayışın ve görüşün üzerine çıkan üstesinden meselelere bakabilen göz ve görüş, aydın ve olgun bir gözdür. Bu göze can gözü kalp gözüde denir.
Hz Mevlana hazretleri insanın içindeki bakışına ve görüşüne söyle sesleniyor.'' Gözünü Hakk uğruna harca, herkesi kötü görme, görmediğini de söyleme, söyleme de gözüne bir başka göz, bir başka görüş verilsin. Başkalarında ayıp görmediğin için sana verilen o göz, gözlerin de gözüdür.'' Aksi bir düşünüşle az noksanda olsa verilen mana yine aynı böyledir.. Yani herkesi iyi görmesen bile, görmediğini söyleme '' gibidir. Buda yine iyidir. Hz pir Mevlananın görüş hakkında Mesnevi, Divan-ı Kebir, Fihi ma Fİh geçen çok önemli sözlerinden derlediğim notları istekli taliplilerine paylaşma isteği duydum..
Bu notlar üzerinde çokça tefekkür edilmesi çok önemli. Arzu edenler istifade edebilir..
GÖRÜŞ SAHİBİ OL... GÖR AMA KÖR OLMA
Sen görüş sahibi ol da dikende gül gör! Dikensiz gülü herkes görür.
Başına gelen belanın ilahî bir lütuf olduğunu anla, cüzde de küllü gör! Zaten ehliyet , seziş de budur.
Üzüm daha koruk halinde iken onun şarap olacağını düşün, yoklukta varı gör! Ey Yusuf, padişahlar padişahlığını, saltanatı sen kuyuda seyret! El çırp da bundan anla ki, her sesin aslı sensin, her ses senden çıkıyor. ayrılık ve buluşma olmasaydı şu iki avucunu birebirine vuramazdın. Sus! Bahar geldi, gül geldi, diken geldi. Bu bahar mevsiminde birçok güller, çeşit çeşit güller, çiçekler, çimenler topraktan baş kaldırdılar, gayb aleminden sıçrayarak geldiler de, bizi geldikleri yere, ötelere davet ediyorlar.
KÖPÜĞÜ GÖRENLE DENİZİ GÖREN KİŞİ
Değirmen taşının dönüşünü gördün, bari gel de dereyi de gör. Toprağı, tozu havalanmış görmedesin, toprağın arasında yeli de gör.Düşünce kaplarını kaynar görmedesin, aklın başına devşir de ateşe de bak.Allah ihsanlarını söylerken ben, senin her kılına bir sabır verdim dedi.Kendine gel de sabrına bu kadar bakma. Sabrı gördün, sabır vereni de gör. Dolabın dönüşünü ne vakte dek göreceksin? Başını çevir de hızlı ve coşkun coşkun akan suyu da gör.
Görüyorum deyip duruyorsun ama onu .görmenin birçok ayan beyan nişaneleri vardır. Şöyle denizin köpüğünü görüverdin mi hayran olman lâzım ki denizi de göresin. Köpüğü gören, sırlar söyler. Fakat denizi gören şaşırır kalır. Köpüğü gören, niyetlerde bulunur; denizi gören, gönlünü deniz haline getirir. Köpükleri gören, onları sayar döker. Denizi görenin irade ve ihtiyarı kalmaz. Köpüğü gören dönüp dolaşmaya düşer. Denizi görende hiçbir gıllügiş kalmaz.
GÖZ ARA
Bir acayip sanatkârdır ki bir sanatıyla zühale bu kadar hassa vermiştir... Artık sen öbür can yıldızlarıyla can incilerini de var, buna kıyas et! Duygu gözü, güneşe zebundur; ilahi bir göz ara, ilahi bir göz bul da, Onun bakışına karşı şimşekler saçan güneşin nurları zebun olsun! O bakış nura mensuptur, bu bakış, nâra...
GÖRÜŞ VERİLSİN
Ölüp giden kişiye kötü deme, iyi de deme; çünkü onlar, iyilikten de kötülükten de kurtulmuşlardır. Gözünü Hakk uğruna harca, herkesi kötü görme, görmediğini de söyleme, söyleme de gözüne bir başka göz, bir başka görüş verilsin. Başkalarında ayıp görmediğin için sana verilen o göz, gözlerin de gözüdür. Hiçbir şey ona gizli kalmaz. Bir göz, Allah'ın nuruyla bakarsa, her şeyi apaçık görür.
AKLI CÜZ-İ ŞİMŞEĞİN AYDINLIĞINA BENZER
Aklı cüz’i, mezara kadar olan şeyleri görür… Öbür kısımda velilerle peygamberleri taklit eder. Bu aklın ileri görüşü, mezara kadardır… Fakat gönül sahibinin aklı sur üfürülünce yedek olacak şeyleri görür. Bu ayaktan, bu akıldan bez, yürü… Kendine gaybı görür bir göz ara da berhudar ol! Cüz’i akıl, şimşek ve aydınlık gibidir… Şimşeğin verdiği aydınlıkla vahye erişebilir misin hiç? Şimşeğin ışığı yol göstermeye yaramaz… O ağla diye buluta bir emirdir!.
(..) Bunun gibi bütün zenaatlerde kimin aklı, cüz'î akılsa öğrenmeye muhtaçtır. Her şeyi ilk icat edense Akl-ı Küll'dür; Akl-ı Küll'e mazhar olanlar, peygamberlerle erenlerdir, onlar, cüz'î aklı Akl-ı Küll'e ulaştırmışlar, birleştirmişlerdir. Meselâ, insanın eli, ayağı, gözü, kulağı, bütün duyguları, gönülden, akıldan birşeyler öğrenebilir. Ayak, akıldan yürümeyi öğrenir. El, akıldan, gönülden tutmayı beller.
Gözle kulak, görmeyi, duymayı öğrenir. Fakat gönülle akıl olmazsa bu duygular, bir işe yarar mı, yahut bir iş görebilirmi? Şimdi böylece bu göz de akla, gönüle karşı katıdır, kabadır; akılla gönülse lâtif; bu katı, o lâtifle durmada. Bunun bir inceliği, bir letâfeti varsa bile ondan geliyor; onsuz hiçbir işe yaramıyor, pisleşiyor, katılaşıyor, değersiz bir hale geliyor. Tıpkı bunun gibi cüz'î akıllar da Akl-ı Küll'e karşı bir araç, ne öğreniyorlarsa ondan öğreniyorlar, ondan faydalanıyorlar; Akl-ı Küll'e karşı katı, kaba onlar.
GÖRÜŞ ELDE EDEN KİŞİ TASALANMAZ
Gözünü görüş güneşine dikmişti o. Kim, halvette görüşe yol bulur, hakikati görürse artık bilgilerle yücelmeyi dilemez. Can güzelliğiyle bir kâseden şarap içen, ağızdan duyulma haberlerle bilgilerden tasalanmaz.
Görüş, ekseriyetle bilgiden üstündür, bilgiye galebe eder. Bu yüzden halk nazarında dünya galiptir, sevimlidir. Çünkü dünyayı gözler görür; bu, eldeki matahtır… ahireti ise verilmesi va’dedilen borç bilirler.
ÇOKLUĞU VE BİRLİĞİ ANLAMAK GÖRMEK
Bir gönülde gönül nuru olmadı mı o gönül, gönül değildir. Bir bedende ruh yoksa o beden, topraktan ibarettir. Bir kandilde can nuru yoksa sidikten, pislikten İbarettir. O sırçaya kandil deme artık.O sırça, o kap, halkın yapısıdır ama kandilin nuru, ululuk ıssı Allah ihsanıdır. Hâsılı sayı ve çokluk kaplardadır, alevlerdeyse ancak birlik vardır.Bir yere altı tane kandil kosalar nurlarında sayı ve çokluk olmaz.O çıfıt, kapları gördü de müşrik oldu. Öbürü de nuru gördü de imana geldi, anlayış sahibi oldu. Ruh. kaplara baktı mı Şis'le Nuh'u iki görür.
Derenin, suyu varsa deredir. Adam, canı olan adamdır. Bunlar, insan değillerdir, suretten ibarettirler. Bunlar, ekmek ölüsüdürler, şehvet öldürmüştür bunları. Kaza ve kaderden gafilsin dedi iyi bak. Sen, fer'e bakıyorsun; asıldan haberin bile yok. Biz fer'iz, asıl olan kader hükümleridir. Kaza ve kader, dönüp duran gökyüzünün bile yolunu kaybeder. Yüzlerce Utarid'i kaza ve kader, aptallaştırır. Çare âlemini daraltır, demirle mermeri bile eritir, su haline getirir.Ey bu yolu adım adım adımlamaya karar veren kişi, sen hamın hamısın, hamın hamısın, hamın hamı!
ÇOKLUKTAN BİRLİĞE ULAŞ
Kesretten (=çokluktan) kurtul, vahdete (=birliğe) ulaş; yükseldikçe daha çok yükselmeye, daha ötelere gitmeye çalış! Ey Hakk aşığı! Kesret (çokluk) aleminden kurtul, mekansızlık alemine git, vahdete ulaş! Böylece, iki görmekten halas ol ve ikilik inancını taşıyan başı kes, imansız kişinin boynuna tak! Sen sonsuzluğun mesti olunca, ezel kılıcını eline al ve yiğit bir Türk gibi varlık Hintlisini bozguna uğrat! Şu hayvana bak; başı yerdedir! Evet; otlamakla meşguldür! Sen, hayvan değilsin; Adem soyundansın! Başını göklere kaldır!
Hz. Adem’in medresesinde Hakk’a mahrem olunca, gökyüzünün en üst kürsüsüne otur, ilahî isimlerden ders al! Eğer Hakk yolunda sefere çıkmak istiyorsan, mana atına bin, yüksel; yücelere çık! Hakikate susamış kişilerden ol! Çünkü onlar, suya kanmazlar; yükseldikçe daha çok yükselmek isterler! Mecnun gibi Hakk uğrunda savaşa giriş! 0 zaman aşk sana der ki: “Akıldan yüz çevir; onu bırak, def olup gitsin!” Sen, hem yakıcı ateş ol, hem ham iken piş, hem de yan yakıl!.. Hem mest olup kendinden geç, hem de şarap ol!.. Hem mahrem ol, hem sır ol; hem sohbet arkadaşı ol, bizimle beraber ol, hem de bizim kulluğumuzu yerine getir.(Divan-ı Kebir)
GÖZ VERİR
Senin ışıkların gönül penceresinden içeri girip gönlü aydınlatınca aydınlık, akla göz verir, görüş verir de bu halden can, her an ibret alır! Sevgilinin yolu ayrılık gamına düşünce zorlaşır! Allah yolunda cana dost olan, yine Allah'tır! Gayb aleminin güzellerinin güllere benzeyen yüzleri, güzellere görününce, çimenlik olmaksızın, canın kucağı kırmızı güllerle dolar!
Seyfettin BUDAK
Neden iyi olan kaybeder!
Mehmet Nuri BİNGÖL
KIRMIZI İPEK ya da YEMİN
Hamdi TEMEL
Kirlenen Hava, Solan Hayat
Eyüphan KAYA
Ak Parti 23 yılda kendini ispat etti!
Adnan ÖZ
Samsunspor seriye bağladı!
Halil MERT
İngiliz+Abd Oyunları Bozulmalı…
Emine İPEK
Suskunluk: Kalbin Zarif Direnişi
Recep YAZGAN
Amentü’nün Diyalektiği
Vehbi KARA
Siyaset ve İnsanın Asli Vazifesi
Servet ZEYREK
Denge
Erol AYDIN
Kırık Kalpler Müzesi
Aydın BENLİ
Edebiyata Değer Katanlar Avukat Fatma Saçak Akbulut
Ahmet SAĞLAM
Göz Pınarları Kurudu
Ahmet AYDIN
Bilir misin?
Hasan KARADEMİR
Bir Asırlık Çelişki
Gülay ÇETKİN
Bu okulda yaşananlarda siyaset mi var yoksa milli eğitimin duyarsızlığı mı?
Burhan BOZGEYİK
Bir İstanbul Serencamı Daha (1)
Nihat Güç
Gittikçe Bunalıma Batıyoruz
Mehmet BOZKURT
Kirli Ellere Artık Dur Demeliyiz!
Bedriye Arık ÇAMBEL
Dengenin Formülü
Mahir ADIBEŞ
Gaflet mi dalalet mi!
Özlem Gürbüz
Eğitimle Değişen Dünyamız
Songül KARAMAN
Her Güne Bir İyilik Sığdırabilmek
Ahmet Eren KURT
Pensilvanya’da Taht Kavgası
Doç. Dr. Özlem Özçakır Sümen
Nasıl Bir Eğitim Ortamı?
Recep Ali AKSOYLU
Lipton’un Çekilmesiyle Kuru Çay Üretiminde Yabancı Kalmadı!
Abdulkadir MENEK
Sumud Kahramanları
Ahmet DÜZGÜN
Putlarımız ve Perestlerimiz
Cevahir AYDIN
Yanlış Anladınız
Mesut CİHAT
Allah'ın Zatı ve Subuti Sıfatları
Durmuş TUNACIK
Hilafet Işığı
Aysun Rabia GÜLER
Ebabiller Akdeniz'de
Uğur UTKAN
Mustafa Kemal Atatürk’ün Şeriatla İlgili Düşünceleri
Fatih ORUÇ
Orta Vadeli Program (2026-2028)
Bülent ERTEKİN
Güzel ülkem, güzel vatanım
Zuhal GÜNDÜZ
Gündemiz: Küresel Sumud Filosu
Batuhan ŞUORUÇ
Şıracılar
Hüseyin KURT
Samsun’un Ses Karnesi
Mesut BALYEMEZ
SOSYAL MEDYA KEVAŞELERİ
Bilal Dursun YILMAZ
Her Şey Dâhil Vicdan
Oktay ZERRİN
Sokak Cümbüşcüsü Hasan Yarar'ın Ardından
Ziya GÜNDÜZ
Atasoy Müftüoğlu Ve Hiçliğin Kıyısında
Ravza ZEYBEK
Bulanlar Arayanlardır
Suat ALTINBAŞAK
Kadınlara cuma namazının farz olmadığının Kur'an'daki delilleri (4)
Gündoğdu YILDIRIM
Komşuda pişer!
Aydan KURT
Farkında mısınız?
Asiye Tanrıöver TÜRKAN
Mahremiyet, insanın özgür iradesiyle var oluşu!
Mustafa ÖZEL
1. Sezon 3. Bölüm Yükleniyor
Zehra KINALI
Stratejik Ortaklık mı, Siyasi Çıkmaz mı!
Murat GÜLŞAN
Türk Milliyetçisinin Vicdan Muhasebesi
İsa ÇOLAKER
Aşık Veysel Şiirinin Renkleri
Fatma Nur ÖZCAN
Didar-I İkbal
Özhan KIZILTAN
Duvarların Ardında Filizlenen Hayat
Memiş OKUYUCU
Zübeyir Yetik’in Ardından…
Hasan TÜLÜCEOĞLU
Göbeklitepe'de HZ. İbrahim Silüeti
Denizay BÜYÜKDAĞ
Gazze’den Öğrendiğim İslam
Cahit KURBANOĞLU
Nefis nedir ve ne istiyor?
Ahsen Meryem SÜVEYDA
Onlar Kendilerini Biliyorlar
Fahri Urhan
Uyanık Olalım
Muhammed Rıdvan SADIKOĞLU
Vicdanın Yükselişi
Nesibe TÜKEL
Anne Hakkı
Denizay KONUK
Gözler Kör, Kulaklar Sağır Olunca; Başlar Öne Eğilirmiş
Mücahit GÜLER
Modern İnsanının Anlam Sorunu 1
Adem ÇEVİK
Türkiye Aile Meclisi'nden Ahlak ve Aile Koruma Çağrısı
Ergün DUR
ÖĞRETMEN
Hüseyin KAÇIN
Dindar neslin tanrı'sı yoksa dijital neslin tanrıları var!
Özlem AKYÜZ
Nereden geldiğini unutma!
Yusuf AKTAŞ
Köftenin kokusu kimleri cezbetti!
Emine AYDEMİR
Ateşle oynayan evliya Ateşbaz veli hazretleri
Tarık Sezai KARATEPE
Sen Yoksun Diye! Müjdecim!
Abdullah BİR
Fitne, Kaos, Suriye ve Suriyeliler’e Daire İki Kelam...
KÜLLİYEN YAZAR
Şşşşt Başkanım Sana Söylüyorum!
Süleyman GÜLEK
Küçük Lee İle Çekirgesi
Adnan ALBAYRAK ŞİMŞEK
MUHAFAZARLIK
Serkan GÜL
Çocukları +18 İçerikten Koruyun
Başyazı
Samsun’un sağlığıyla oynamayın!
Fehmi DEMİRBAĞ
ÇÖKÜŞ
Hacer Hülya KARADAĞ
Ayasofya'dan Sonra Mescid-İ Aksa'ya…
Tevfik DEMİR
28 Şubat Darbesine Dair Postmodern Notlar
Veysel BOZKURT
İnsan Beyni ve Kontrolü Bir Değerlendirme
Zinnur ŞİMŞEK
Bir Doğumun Ardından
Osman Çakmak
Eğitimin kıblesini batıldan batıdan çevirmek mecburiyeti!
KERİM YILMAZ
İlkadım'a damga vuracak başkan!
Adnan KARAKUŞ
Faruk Koca ve Batı Değerleri
Süleyman KOCABAŞ
Siyonist İsrail’in Koloniyal Jandarma –Polis Devleti Olarak Doğuşu
Şener Danyıldız
Trafikte Empati ve Sempati
Elif Ekşi ZORER
Güzellik
Orhan SARIKAYA
Direk Tehdit!
Saadettin BAYÇELEBİ
Sessiz Gemi
Yaşar BAŞ
Ormanlar Yanıyor Birileri Saçlarını Tarıyor!
Mahmut KURU
Aşk, Yine Aşk… Yine Aşk!
Ayhan GONCA
Fetö'den kurtulmanın tek yolu...
Hanife OKUTAN
Narsist Sapkının Kurbanı Olmayın
Hülya Bulut
Samsunlu Olmak Mı Samsun’da Yaşamak Mı?
Bukrenur YILMAZ
Keşkenin Halet-i Ruhiyesi
M. Burhan HEDBİ
Emekçinin elini öpen peygamber!
Prof. Dr. Adnan DEMİRCAN
Nasıl Ayağa Kalkarız!
Pınar HOLT
Kendini yeniden keşfet!
Ayhan ENGİN
Hazinemiz Ahlakımızdır…
Ahmet Kubilay
Ayvaz İnsan
Cuma YILDIZ
Cambridge’e Giden Aşk
Ahmet ÖZTÜRK
Hadi Türkiye, Dolar Düşüyor
Dursun Ali Tökel
Cinnet Buğdayları
Savaş UYAR
Varlığından Haberdar Olmadığımız Hastalığımız: Safsata
Ümit Zeynep KAYABAŞ
Güven Zor Bir Duygudur…
Nur DİNÇKAN
Udhiyyeden Kurbiyyete
Suat ZOR
ABD, Adana Mutabakatı Ve Suriye İle Nihai Çözüm
Sonradan Gurme
Beyaz Ev’de Yemesek De Olurdu
Ahmet Fatih AKKAŞ
Ferman!
AKASYAMSPOR
Yıldırımcı mıyız, Uyanıkçı mıyız!
Züleyha TUNA
Mevsimler Ve Sen
Ali KAYIKÇI
“Güldürmeyin” Bizi, “Sayın Hâkimler!..”/9
Gülay ALPAGUT
Cennet berat belgesiyle değil amelle kazanılır!
Hamza ÇAKAR
Çocuk Savaşçılar
Alperen CARUS
İttifaklar ve HDP çıkmazı!
Selma MEDENİ
Ne Hacet Seni Anlatmaya
Ankara KULİSİ
Çiğdem Karaaslan Çevre Ve Şehircilik Bakanı Mı Olacak!
MÜNEKKİT
Seçim Sonuçlarını Nasıl Okumalıyız!
Sıddıka Zeynep BOZKUŞ
Zahideler /Teyzeler
Kevser KARSLIOĞLU
Yeme Problemi Olan Çocuklar İçin Çözüm Önerileri
Selçuk KAYA
Yazık oldu!
Ali Haydar YILMAZ
Eğitimde fırsat eşitliği gelecek bahara mı!
Bedia YILMAZ
Ben de varım!
Levent BİLGİ
Fehmi Koru, Said Nursi Ve Susmak
İhsan ZORLU
Paralel Devletin Eli Postmodern Anarşizm!
Esat BEŞER
Gerger Gençliğinin Bayrak Sevdası
Nurettin VEREN
Japonya’daki G20 Zirvesinde, FETÖ’nün Üniversiteleri Konuşuldu mu!
Mehmet FIRAT
İlim Ve İrfanla Geçen Bir Ömür: Şeyh Esad El Çokreşi
Ahmet BEREKET
ABD temsilciler meclisinin kararına bir Bozkurt nidası ile gecikmeden cevap verelim!
Ali Can AKKAYA
İnanır, Sabreder Ve Gereğini Yaparsanız…
Hüseyin YILMAZ
Diyanet’in Atatürk’le imtihanı!
Oktay GÜLER
Merhaba!
Halil KÖPRÜCÜOĞLU
İslamiyet ile Tıb arasında problem var mıdır!
Atilla YARGICI
Kur’an’da Korona Var Mı?
Rukiye AYDIN
2022'de Kendime Bazı Tavsiyeler!
Osman KÖSE
Ahıska Türkleri Sürgün, Özlem Ve Gözyaşı
Ruhugül ZİYADAN
Hayrı harabat edilen Bafra!
Ali KORKMAZ
Eksik Organ Sendromu
Yücel EMRAH
Ben Muhammed...
İbrahim Yusuf ŞAHİN
Parçadan Bütüne, Kolaydan Zora Karşılaştırmalı Bir Dil Öğretim Yöntemi
Ebru AÇIKGÖZ
Taşların Gizemli Dünyasından Hayatınıza Renk Katan Mozaik Sanatı
EnesTANIŞ
Taşın Dediği
Muhyiddin SÜLEYMANOĞLU
14 Şubat Sevgililer Günü Üzerine Kalbî Bir Muhasebe
Mesut KÖSEOĞLU
Daha Ne Denir!
ACZ ZARİFOĞLU
Kırlarda Çiçekler Artık Bensiz Açacak…!!!
Muhammet ÜSTÜNER
Yeni Türkiye Düzeni
Meryem YİĞİT
Gitmek İsteyenler
İsmail OKUTAN
Gerçek Dostluğa Dair
Tolga TURAN
Maskın Ustası Özgür Maskeler
Bozkır KURDU
LÜTFEN BENİ CİDDİYYE ALMAYIN
Gülşen KILINÇER
Yeşilin Ormanına, Yatayına, Dikeyine, Her Türlüsüne Karşı Bunlar!
İlknur ESKİOĞLU
Neydik ne olduk allah'ım!
Adem MUTLU
Engelleri Aşıp Hedefe Ulaşmak!
Zelal ALPASLAN
İnsan Terazisi
Ömer KARAMAN
Sevgili Öğrencim…!
Ümit AYDIN
Partilerin Kaderi Mahalle Başkanındadır!
Ahmet Doğan İLBEY
Kemalist Gençliğin Çanakkale Şehitliğinde “Kadeş” Rezaleti!
Önder GÜZELARSLAN
İsraf Bir İnsanlık Suçudur!
Mehmet ÖZÇELİK
Altılı masa aday belirleye dursun atı alan üsküdar'ı geçti!
Gülhanım CAN
Eti Senin Kemiği Benim
Levent ERTEKİN
Fakir Halkın Bağışladığı 350 Uçak
Okan KARAKUŞ
Osmanlı Devletinde Ramazan Gelenekleri
Gülay YILMAZ
Sus çarpılırsın!
Bahar ARSLAN
Hakikati Algımıza Taşıyan Beden
Feyza Nur DİLEKCAN
SAÇMALAMA (!), SAÇMALIYORSUN (!), SAÇMA (!)
MEHMET ERBİL
Keşke bir mayıs bayram olsa!
Kürşat Şahin YILDIRIMER
Hücum Terapisi :Hayatın Anlamı ve Her İnsanın Kendine Sorduğu Soru
Sema KOCA
Rahmetini Umarak
Celal TÜRK
EKONOMİK KeRİZ
İbrahim Erdem KARABULUT
Her gün durmadan küfrediyorum!
Betül Özer BÖLÜK
Kelimelerin Şaşırtıcı Etkisi
İlknur GENÇOĞLU YILDIRIM
7'den 70'e Herkese İzciliği Sevdiren Işıltan Uşaklıgil Öğretmen
Muhammed Veysel AKKAYA
Allah’ın Seçkin Kulu Olmanın İşareti Kur’ân-I Kerîm’e Gönülden Kulak Vermektir
Edanur İSMAİL
Dünyada Neyi Değiştirmek İstersin
Nazile ŞANAL
Yol Ve Yer Arayanlara Ya Fettah
Prof. Dr. İnanç Özgen
Arazi Parçalılığı
Zehranur Yılmaz KAHYAOĞULLARI
Ulu çınarım, babam...
SAVAŞ YILMAZ
Her Nasip Vaktini Bekler, Vakit İse Yaradanı
MEHMET YILDIZ
Beterin beteri var…..!
Seyfullah YİĞİT
Buhara Bizi Çağırıyor… (-1-)