Ciddi anlamda gençlik erozyonu yaşıyoruz.
Gençlik merkezlerinin statüleri tekrar gözden geçirilmeli. Halka çok yabancı gibi görünen bu yerlerin amacına uygun işleyip işletilmediği teftiş edilmeli. Eksiklikler varsa ivedi giderilmelidir. Bu merkezlerin işleyişi tam anlamıyla halka yansıtılmamış durumda.
Yeniden gerekirse ilave kararlar alınarak canlandırılmalı. Bilhassa bu merkezlerin ehliyetli kişilerin elinde olup olmadığı çok önemli. Bu merkezlerde yetişecek hedef ve örnek gençlik modeli geleceğimiz için dikilen bir tohum gibidir.
Yepyeni bir gençlik için bu uğurda yoğun ve çok çaba sarf edilmelidir.
Üstad Necib Fazıl’ın da belirttiği gibi tarihinden ve inancından yoksun bir gençlik yerine, devletine dinine bayrağına bağlı “Sağına ve soluna bakmadan ben varım diyen bir gençlik! Zaman bendedir ve mekân bana emanettir! " şuurunda bir gençlik... Dininin, dilinin, beyninin, ilminin, ırzının, evinin, kininin, öcünün davacısı bir gençlik... Halka değil hakka inanan, meclisinin duvarında "hakimiyet hakkındır" düsturuna hasret çeken, gerçek adaleti bu inanışta ve halis hürriyeti hakka kölelikte bulan bir gençlik...
İl ve ilçe Gençlik merkezlerine yerinde ve mahalli olan ehliyetli kişilere görev tevdi edilmelidir. Bu merkezlere atamalar keyfi olmamalıdır. Ayrıca merkezi atamalar bölgesine yabancı kişilerden oluşturulmamalı.
Geleceğimiz için çok önemli olan bu merkezlere çok hassasiyet gösterilmeli. Gençlik merkezleri resmiyetin yanında milli ve manevi değerlere sahip vakıf, derneklerle uyum içinde çalışmalı, her mahalleden temsilciler meclisi kurularak yönetim oluşturulmalıdır.
Kimsenin kimseden haberi olmadığı milletten kopuk soğuk bir duruş sergileyen birlik ve beraberlik şuurundan yoksun bir idare şekli amacına uygun düşmez. Bu merkezlerde milli ve manevi değerlere layık ve örnek şahsiyetler tarafından temsil şart.
Her dal ve faaliyetin başına gençlerle uyum içerisinde olacak çalışacak sevilen devletine, milletine, bayrağına bağlı inançlı kişilere görev tevdi edilmeli ve yönetim oluşturulmalıdır. Bu merkezlerde FETÖ’cü kalıntıları hatta şüphesi dahi bulunan kim varsa bu yeni dönemde derhal temizlenmelidir.
Gençlik merkezi ve halk eğitimi sorumluları yeniden gözden geçirilmeli Faal ve tabanına uygun hareket etmeyen her unsur değiştirilmelidir. Zira geleceğimiz gençliktedir.
Bizzat bu merkezlerin gençliği ayağına beklememesi, bilhassa gençlerin ayağına kadar gitmesi hedeflenmeli. Yeni projelerle halkın ve gençliğin önüne inmeli, cazip hale getirilmelidir.
Yoksa bu yerler kariyer makamları gibi görülmeye devam edilecektir. Boş duracak zaman yoktur. Halktan uzak, neyi temsil ettiğinden bihaber ve duruş sergileyen bu binaların içi halk ve gençlerin geleceği için hazırlanmalı. Hayatın her alanında kendini hissettirmelidir.
Hala daha çoğu insan bu merkezlerin işleyişi hakkında bir bilgi ve malumat sahibi değil. Bu merkezlerin varlığını halk ancak tabelalardan biliyor. Örnek gençlik liderlerinin kim olduğu belli değil halkın içinde yoklar. Artık bu merkezler yeni dönemde devletine bayrağına, millî manevi değerlerine sahip, kişiler tarafından temsil edilmesi halkın içinden sevilen geçmişi düzgün kişilerce temsil elzemdir..
Ahmet Düzgün