Kamu ile vatandaş arasında yaşanan ve çözüm bekleyen sürü ile sorunun varlığı herkesçe bilinen bir gerçek. Bu sebeple Cumhurbaşkanlığı tarafından yayınlanan 2018/ 13 sayılı genelgesi ile kamu hizmetlerinin yerine getirilmesinde sorun çözen ve çözüm üreten, vatandaş ile kamu arasında yaşanan sorunların ivedi giderilmesi vurgulanmıştı. Ancak Cumhurbaşkanlığı tarafından yayınlanan bu genelgeye rağmen ABDESTLİ BÜROKRASİMİZ istikbal endişesi ve terfi korkuları yüzünden bu genelgeyi dikkate almıyor uygulamaktan korkuyordu..
Buna mukabil ezan sesini duyan inançlı bürokratlarımız kollarını hemen sıvayıp abdest almaya koşuyor akabinde beş vakit namazın vaktini de hiç kaçırmıyordu. Ama yetimin, mazlumun ve hak sahibin hakkını vermekte bu kadar acele etmiyor vatandaşı azarlıyordu. Yüce dinimiz inananlara sadece namazı farz kılmamış, haklı olanın hakkını, yetimin ve mazlumun haklarının ivedi verilmesi yerine getirilmesi hususunda net ikazları tavsiyeleri de vardı ama gel gör ki bürokrasimiz bunu görmezden geliyordu.
Vatandaşın haklı meselelerine duyarlı olmayan işine gelmediği zaman şu veya bu genelgelerle bahane bularak kaçan taşın altına elini koymaktan korkan, çözümsüzlük sunan ve vatandaşı UZUN SOLUKLU mahkeme sürecine sokan bürokrasimiz, Cumhurbaşkanımızın bu konuya el atmasıyla koltuklarında pek rahat duramayacak bundan sonra sadece imza atmakla işin içinden çıkamayacak. Yerine ter dökecek sorunun hallinde zahmet çekecek.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin önemli bir adım olacak olan Yargı Reformu Strateji Belgesi'ni bugün bu nedenle açıkladı. 9 aya yakın süredir devam eden belgede hakim ve savcılarından seçimine, CMK ve CİK'te yapılacak değişikliklere kadar bir çok konuyu kapsıyor.
Belgede öne çıkan en önemli konulardan biri de, kamunun elinde inim inim inleyen vatandaş rahatlayacağa benziyor.. Allah inşallah utandırmaz. Meselelere sadece medeni kanun ve genelgelere göre keyfi çözüm arayan, işine gelen uygulama ve kanunların ardına sığınan Abdestli bürokrasimiz artık o koltuklarda niçin ve ne amaçla oturduğunu çok iyi anlayacak bilecek. İnşallah bundan ders alırlar. İşte o konulardan şimdilik en önemlisi.
MESELELERİN ÇÖZÜMÜNDE ALTERNATİF YOLLAR ARANMASI:
Uzlaşma, ön ödeme ve kamu davasının açılmasının ertelenmesi gibi dava öncesi müesseselerinin uygulanma alanı genişletilecek.
KAMU İLE VATANDAŞ ARASINDA SULH YOLU ARANACAK:
İdarenin vatandaşla yıllar süren uyuşmazlıklarını çözecek adımlar atılacak.
İşte bu iki konu çok önemli. Bu yüzden yüzbinlerce vatandaş mahkeme kapılarında lüzumsuz ve gereksiz bekleyiş içinde. Anlaşılan o ki kendi kayıtlarında açık olarak ihlal ve ihmal olduğu görünen sorunu kendi çözeceği yerde bir başkasını üzerine yükü atan sorumluluk almaktan kaçan kamu ve bürokrasinin yerine sorun çözen bir anlayış hakim olacak. İnşallah kısa sürede bu konuya çözüm bulunur.
Çünkü tamamen haksız olduğu meselelerde mahkemelere başvurması gereken vatandaş ile tamamen haklı olduğu dayanak ve delille sabit olan vatandaş artık idare tarafından kesin ayrılacak. İnşallah.
Bu ön çalışma daha önce yapılmıyordu yapılıyor gibi görünse de formalite icabı yapılıyordu. Çoğu teftiş kurulu, devlet denetleme kurulu, etik kurulu başkanlıklarının mekanizmaları vatandaşın talep ve şikayetlerini oturdukları yerden olumsuz sonuçlandırıyordu.
Hâlbuki ön aşamada bile vatandaşın kolay çözülebilecek meseleleri uzuyor keyfi uygulamalarla çözümsüzlük içinde kalıyordu. Artık bu çalışmayla bu sorunlara bir son verileceğe benziyor. Umutla bekliyoruz.
Devlet denetleme kurumuna başvuran çoğu hak sahiblerinin davaları güncel konu olmaması, belirli usul ve süreye tabi olması sebebiyle meselelerin ele alınması ve sonuçlanması önünde büyük bir engeldi. Devlet denetleme kurulunun kuruluş amacı her ne kadar yüce olsa da teferruatı ve usulleri sebebiyle aşılması gereken ayrı zor bir yapı.
Başkanımız şikayetlerden sorunları gördü anladı. Sadece imtiyazlıların, güçlülerin değil, kamuda güçsüzlerin ve sahibsizlerin de sahibi sesi oldu. Allah ondan razı olsun. Bu açıklamasıyla da vatandaşa mesajını verdi. Halkta mesajı aldı ama darısı atadığımız inançlı abdestli bürokrasimizin başına...
Bakalım bu uygulamalar çıktığında sadece namaz kılmakta gösterdikleri hassasiyeti ve önceliği, yetimin mazlumun ve hak sahibinin haklı meselelerini ivedi yerine getirmekte haklarını vermekte de çözmekte gösterecekler mi yoksa yine savsaklayacaklar mı. Kısaca o makamlarda neden oturduklarını bilecekler mi, anlayacaklar mı mesele bu!
Kalın sağlıcakla
Ahmet DÜZGÜN