Tefrika inananlara haram kılınmıştır. Tefrika dini, siyasi ve fikri birliği sağlayan temel meselelerde, ayrılma, bölünme, parçalanma ve dağılmak anlamlarına gelir. Mütevatir bir hadiste buyrulduğu üzre ''birlikte rahmet ayrılıkda azab vardır'' müminlere bir ikazdır.
Tefrika ile İhtilafı birbirine karıştırmamak akil insanların görevidir. Tefrikaya düşmek tevhide yani birliğin bozulmasına zarar verir. Zarar verdiği ölçüde de insanlar sınanır. Tefrika temel meselelerde fikir ayrılığına düşmek demektir. Bu ise devlet içinde ve toplumda derin yaralara sebebiyet verir..
İhtilaf ise fikirde değil usuldedir. Üstüne üstün daha doğru faydalı bir anlayışda birleşmektir. İhtilafdan maksad niza etmek değil en doğru kararı bulmak içindir. Birliğe zarar vermediği gibi katkı sağlar.. Bundan fikir ayrılığı değil anlayış birliği iman birliği ve kardeşliği doğar. Meşveret dahi bu hükme mebnidir. Ümmetin ihtilafında hayır vardır hadisi bize bu bahsi hatırlatır.
Resmin bütününü ve ümmetin birliğini görmeyen, parçalamaya namzet her fikir ve davranış tefrikadır.. En fazla birlik ve beraberliğe ihtiyaç olduğumuz bu zamanda milletimizi zora sokan her hareket gözyaşlarıyla bile dolu olsa fitneye sebebiyet verdiği için tefrika hükmündedir.
Nefsani arzularına uyarak yol azıtanlar, inanmış çoğunluğa değil ayrı bir çatı altında parçalanmaya doğru yüz tutmuşlarsa sonunda zilletle karşı karşıya kalacakları ayetlerle sabittir. ''Parçalanmayın bölünmeyin'' emri inananlar içindir.. Keza Efendimizin '' Ey Allah'ın kulları kardeş olun hitabı biz inananlara kadim bir hatırlatmadır.
Evet kaza anında hırs körüne anlatmaya izah etmeye vakit yoktur. Çünkü gözü kararmış insan hiçbir şeyi görmez. Allah bizi böyle göz karalığından korusun.. Gönül aydınlığı akıl aydınlığı versin temennisi samimi duamızdır.. Meselemiz tevhittir birliktir. Ümmetin birliğine zarar verecek her hareket ziletimizdir..
Anlaşmazlığa düşüp parçalanmaya doğru olan her gidiş ehli sünnetin anlayışı değildir. Bu anlayış ancak tefrikanın ürünüdür.. Bu nedenle tefrikaya düşen insanın durduğu yerin neresi olduğunu tekrar gözden geçirmesinde bir çok fayda vardır..
İnsan nerede durduğunu hala bilmiyorsa tevhitten uzaklaşması an meselesidir... Tevhidi unutan insan kendi anlayışını Allah korusun tevhit sanır. İnsanlarıda tevhitten uzaklaştırır..
İnsan tevhidin tanımını ve çağrısını hala daha iyi anlamamışsa, onun çağrısı ancak kendi anlayışı kadardır.. Toplumu vahdete doğru değil tefrikaya doğru çeken her hareket batıldır.. Velevki dünyada başarılı olsa dahi...
Tefrikanın olduğu yerde benlikler ve ihtiraslar ortaya çıkar.. Vefanın ve samimiyetin olduğu yerde tefrika, benlik ve ihtiras kaybolur. Böylece nefse pay çıkarma yolu tıkanır. İnsanda “Bu işi ben daha iyi yaparım!” fikri olunca, nefs devreye girer. Hükmü ve sonuçları kitab sünnette meşhurdur.