İnsanın kendine sorması gereken en önemli soru ''Hayatta en çok istediğim şey nedir'' sorusunun cevabını bulmaktır.. Kim olduğumuz verdiğimiz bu cevaba bağlı.
Bulduğumuz cevab bizim kimliğimizdir. Gerçek nakdimiz yani ederimizdir.. Ama bizim yani insanı aslından koparmak için dost kılığında gizli çok düşman ve tuzak var... Sende hepsini yaren sanıyorsun. Kendini sahte yarenlerden koruman gerek. Onların hepsini sınama vasıtaları bil gör.. Fakat bu sınama vasıtalarını birbirine karıştırma ha.. her birini ayrı ayrı yerli yerine koy..!
Dünya ve içindeki her şey sırasını bekleyen bir tuzak.
Dünyada ki herkes ve her şey seni ve beni üzmek yahut sevindirmek için sıraya dizilmiş geçici bir düzenek den ibaret... Sanma ki hepsi seni ve beni çok seviyor seni ve beni i alkışlamak için sahaya girmemizi bekliyor.. Aslında bu yem ve tuzakların hepsi kendi rolünü yerine getirmek için bir emre bakıyor.. Şimdilik seninle dost ..
Yani sırasını zamanını ve şeklini bekliyor...
Ben ona ısınma turları atıyor diyeyim sen ona zikrini çekiyor de...Sende sana farz olan zikri çek .. Onları göremiyorum deme hepsi gözünün önünde cereyan eden hak işleri ve güçleri. Eşin dostun ,malın mülkün üzerinden tesirleri eserleri ile görünüyor...Çünkü memur kılınmışlar. zati işleri güçleri bu.. Onları suçlama sen kendini suçla ...
Tuzağın önündeki yem bizim dünya istek ve arzularımızdır. Tuzak bizi bunlarla avlar...
Aslında sadece akıllı insana, yemde konuşur tuzak da. Her biri derki bak ben yemim, tuzak da derki dikkat et bende onun ardında henüz şekil almamış dört unsurda gizliyim.. Dikkatle bakarsan kendimi sana gösteririm. Aklın başka işte ,elin oynaşta gafilcesine bize bakarsan bu gürültüde bizi göremezsin biz sadece bir emre bakarız der... Ama senin bunu görebilmen için başka bir göz lazım...Sen önce o gözü ara, bul...
Tane ve tuzak ben buradayım diyor ama senin gözün şimdilik onları görmüyor kulakların duymuyor... Sonra onları karalama suçlama.. Kendi cahilliğini körlüğünü ahmaklığına suçla ..anlayışına görüşüne ceza ver. Bugün sana vefalı görünen avanelerin yarın nasıl olsa düşmanın olacak zaman görürsün.. ama sen bu durumu inceden inceye şimdi anla.. Başka bir yaşayış anlayış haline gel hazırlan... Anla da teyakkuz haline geç.. Kılıcı eline al.. Zırhı giy... Siperi kaz... gelecek olanı şimdiden gör...
Bırak sana deli kafayı yemiş bu adam desinler..
Bir başka göz aç kendi aklına güvenme ..Dünyaya ve onun ışığına karşı kör ol et kendini.. Anla bu misali, gündüz vakti al eline yanan bir mumu (iyi niyet işığı ) başka bir yol ara.. gönül sahibi birini bul.. akıllı bir akıl ve göz ara ki sana başka bir göz ve başka bir akıl versinler.?!
Kınayanlar her yer güllük gülistanlıkken, ortalıkta düşman da yokken kiminle savaşıyor bu adam desinler. Aldırma onların kınamasına. Zira ölene kadar görünmez ve bitmez bu savaşı aklı başında olmayan beş duyusunu başka bir hale getirmeyen kimse göremez bilemez duyamaz.. Çalış hal kesbet...Et geldin ot gitme...
Su uyur düşman uyumaz canım... Bizim düşmanımız bu varlık birde bu benlik.. Allah hakkımızda hayırlar versin..Temennimiz, duamız hep bu.. Sen kaleyi bu vazifeli memurlardan koru.. Çünkü Allah dan başka sana ve bana gerçek dost yok...
Vehmin biri bana hatifden diyor ki ;''Yok be kardeşim hiç de öyle senin sandığın gibi değil... Bırak şu mahali hülyayı nerde yem nerde tuzak....hayatı kendine cehennem etme... kimsenin seni umursadığı falan yok..?! Sen keyfine bak.. Kimse senin başına memur kılınmış da değil, kendini kandırma ...saçma sapan sözlerinle de kimseyi meşgul etme ..
Etrafına gönlünce şöyle bir bak gez dolaş eğlen .. Daha tatmin olması gereken çok organların, eksik kalmış arzu ve isteklerin var.. Sen onların isteklerini yerine getir... Onların bulacağın yere git....Onların istediklerini bul onlara ver.. Onlara neden zulüm ediyorsun böylelikle hem sende zulüm çekiyorsun diyor... Hadi ordan be mel'un...Allah şerrinden korusun senin ..Uzak dur benden...
Özetle kardeşim ''Hayatta en çok istediğin şey '' nedir ..
Sen önce kendine bu sorunun cevabını ver..!