AK Parti teşkilatı eski fabrika ayarlarına geri dönmek zorunda. Artık bu puslu günlerde başka çare kalmamıştır. Yaşanan tecrübeler den ciddi ders çıkarmalıyız. Milli görüş tabanından gelen Ak Parti’yi kuran ama FETÖ’cüler tarafından tasfiye edilmiş başarılı sevilen birçok arkadaşımız var. Aday adaylığı sürecinde bu arkadaşlarımız asla unutulmamalı göz ardı edilmemelidir.
Bu kişilere acil görev tevdi edilmelidir.
2002 yılından günümüze sistemli olarak milli görüş tabanından gelen ve AK Parti’yi kuran birçok çalışkan arkadaşlarımız FETÖ’cüler tarafından sistemli bir şekilde Ak Parti’nin tüm kademelerinden acımasızca, gizli iftiralarla itibarsızlaştırmak suretiyle birer birer tasfiye edildiler.
Şimdi zaman birbirimiz hakkında ve arasında kibri, hırsı, kıskançlığı, dedikoduyu, iftirayı, zem etmeyi, çekişmeyi terk etme zamanıdır. Hataları kusurları örtme zamanıdır.
Kişinin ameli bizim için aslan ölçü olamaz. Biz kişilerin sosyal içtimai vazifelerine bakarız. İnsana yani topluma faydalı olup olmadığına. Zira ''İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır.'' ölçümüz budur.
Kişinin geçmiş gelecek istikameti bizim için önemlidir. Hataları günahları amelleri değil. Biz kişinin istikametindeki duruşuna bakarız. Bizim için esas olan davada istikamet sahibi olmaktır. Ve insanlara en fazla hayrı kim dokunacaksa aday o olmalıdır.
Adayların zeki, akıllı, ithal, zengin, tanınmış bürokrat gibi gösterilmesi, sanki önem arz ediyor gibi tabana böyle hava estirilmesi AFSUN okumaktan başka bir şey değildir. Göz boyamaktır, aldatmacadır. Bu tip hareketler söylemlerin sonuçları tecrübe edilmiş yaşanmıştır. İğnenin deliğinden keza tekrar geçmenin bir faydası yok. Firavnun sihirbazlarının sihirlerini bozacak çok MUSA’mız var bizim.15 Temmuz’da gördük... Unutmayalım bunları…
Vekil adaylarını bu Kritere göre tanzim etmek elzemdir. Ciddi bir geçekten geçtiğimiz bu süreçte iğnenin deliğinden ikinci defa geçmek aptallıktır.. Bize bu saatten sonra davasına sadık ,menfaat peşinde koşmayan, vefalı, cesur ,gerekirse canını bile bu yolda verecek adam satmayan, para kazanmayı değil, paylaşmayı ve infak etmeyi seven yol arkadaşlarına ihtiyaç vardır...
Ünvanlı, imtiyazlı, akademik kariyerli, ithal, zengin ya da bürokrat gibi şımartılmış adaylar bizim için asla ölçü olamaz..! Bizim süslü adaylara ihtiyacımız yoktur. Onlar süslerini alsınlar bir kenara çekilsinler. Tabandan kopuk bir siyasi anlayış yol ayrımında zafiyete uğrayacağı kesindir. Talut ve Calut kıssası inanalar için bu konuya örnektir. Halkın içinde halkla beraber olan, istikamet sahibi dürüst tabanımızdan gelen yerli ve mahalli tanınmış adaylar ön tercihimizdir.
Duyuralım..!
Milli görüş temelinden gelenlerin feryadını kimse duymadı. Hafife alındı. Bizde bunu önceden anlayamamış sabretmiştik. Sonradan farkına vardık ki teşkilatlardaki bu pişkinliğin bu vurdumduymazlığın bilinçli bir sebebi varmış. Parçalar birleştiğinde tabloyu daha iyi görüyor insan. Ne kadarda safmışız!..
Teşkilat içindeki Hain ve onun gönüllü işbirlikçileri milli görüşten gelen insanları, kendilerine büyük bir engel olarak görmüş, onları İtibarsızlaştırmış, güçlerini kırmak suretiyle böylece teşkilatlarda yer bulmuşlardır. Artık zincirleri kırma zamanıdır. Tabanın sesini duyurma zamanıdır.
Davasına inanmış istikametinden milim şaşmayan birçok kardeşlerimizi Ak Parti teşkilatlarından hatta Milletvekilliği, Belediye başkanlığı gibi önemli mevkilere gelmelerini engellemişler, iftira ve zayıf göstermek suretiyle dışlamışlardır.
Zaman Milli Görüş tabanlı arkadaşlarımızın ne kadar haklı olduklarını çok iyi gösterdi. Hain darbe planından sonra karşılaştığımız sonuç ortada. Yaşanılan bu güven sorunu küstürülen ve dışlanan milli görüşten ve teşkilattan gelen arkadaşlarımızın gönülleri tekrar kazanmak suretiyle, vekil adayı yapılmalı o eski heyecanı ve ruhu tekrar yakalamalıyız. Yol uzun mücadele çetindir. Vesselam…
Ahmet Düzgün