Davasının şuurundaki inançlı hiç bir belediye başkanı sözde sosyal belediyecilik adı altında yapılan klasik hizmetlerin ve göz boyamaların ardına saklanmaz.
Halktan yaptıklarından dolayı övgü beklemez, gizli gizli kendisiyle övünmez.
Ancak Allah rızasını halkın memnuniyetini gaye edinir dua bekler. Bu makamdaki en ulvi düşünce ve ücreti budur.!
İdeal bir belediye başkanı bu imkânı ona veren Rabbine çokça şükreder. Halka ise hizmetleriyle teşekkür eder.
Hakkın izni ve halkında vesilesiyle orada oturduğunu iyi bilir. Her şeyi kendinden bilmez.
Gizli gizli Rabbin den hataları, kusurları, söz verip yapamadığı tüm vaatlerinden dolayı, af ve mağfiret diler.
İnsanlara vefa gösterir. Halkın içinde olur. Kendini imtiyazlı gibi göstermez. Sadakat gösterir. Şımarmaz, kızarak sırt dönmez Yüz ekşitmez.
Geldiği makamda hiç değişmez neyse o olur.. Halkına buğz etmez,kinlenmez, zulmetmez.
Halka birlik ve beraberliği yani tevhid şuurunu aşılar.
Fakirlerle kol kola gezer. Onları baş tacı yapar.
Yetimleri,fakirleri sevindirme den makamında bir gün geçiremez.Rahatsız olur. Lüksü terkeder. Derilerden yapılı şık güzel pahalı koltuğunu yüksek katlardaki odada değil en aşağı kata kor..! O koltuklara kendisini değil halkı oturtur. Kendisi çivili tahtadan sandalye ye oturur.
Yeryüzünde tevazuuyla yürür insanların içinde rahatlıkla dolaşır.Halktan kaçmaz saklanmaz. Manevi sorumluluğun vebalinin büyük olduğunu çok iyi bilir, bundan çok korkar.
İnançlı insanların iktidarında, İnanclı belediyelerin, diğer kapitalist belediye lerden farkının nasıl bir belediyecilik olduğunu model olarak tüm dünyaya gösterir.Örnek olur.Görenleri duyanları şaşırttığı gibi kendine de hayran bırakır.
Tüm bu hizmetleri yaparken iştişare ile yani insanların önce rızasını yani gönüllerini kazanmak suretiyle yapar.Yapılan tüm hizmetlerdeki amaç,Allah ın memnuniyetini ve insanların memnuniyetini kazanmaktır.Yoksa tebasına cefa ederek,halkın gazabını kazanan belediye her iki cihanda ziyandadır..
İnançlı bir belediye başkanı; gerçek ana hedeflerini ve belediyeciliğin nihai gayesini unutmaz.! Sıradan belediyecilik yapmaktansa,başka gelir kaynakları bulur ve projelerini ortaya koyar gerçekleştirir.
İdeal bir belediyenin nihai hedefi ;arsa yol su,imar.. vb hizmetlerden ücret almaması gerektiğini bilir.Halkın sırtından gelir elde etmek yerine,onlara ve kendine başka gelir sağlamak olduğunun şuurunda ve gayesindedir.Hakiki belediye başkanı vatandaşının taleblerine dikkat kesilir refah düzeyini artırmak için çalışır.
Eski belediyecilik anlayışının artık yıkılması,adayların İnsanların sınırları zorlayan projeleriyle ortaya çıkması gerekiyor.! Çünkü taklit belediye başkanlığından,klasik belediye hizmetlerinden,göz boyamalardan millet bıktı usandı.!.
İşine gelmediğinde kanunların arkasına sığınan, işlerine geldiğinde ise kanunları hiçe sayan uygulamaları bırakır. İnsanlara karşı nefsinde adil olur davranır.İmkanlarını sadece güçlü ve zengin olanlara değil eşit oranda fakir olanlara ve halka yansıtır.
Belediyelerin ve başkanlarının bütçelerini devlet gibi kendilerinin üretmeleri geliştirmeleri çok önemli. Bölgesinin özelliklerinden faydalanarak gerektiğinde ihracat ve ticaret yapan halkın ürünlerine değer kazandıran,ekonomisini kendi güçlendiren,Halkına tebasına en ucuz hatta parasız hizmet veren, insanların ekonomik ve refah düzeylerini arttıran belediye ideal bir belediyedir.
İdeal bir belediye sadece kendini kalkındıran zenginleştiren bir belediye değildir.İdeal bir belediye aynı oranda halkınıda ve halkın varlığını da aynı oranda kalkındıran ve zenginleştirir..
Böyle bir belediye dünyaya model olan bir belediyedir.Yoksa kendi bütçesi zengin ama halkı ve tebaasi fakir olan bir belediyede ciddi sorunlar var demektir.! İşçisi halkı tebaası mağdurken, geçim sıkıntısı çekerken, refah payının yüksek bir belediyede doğru olmayan yanlış giden bir şey var demektir. Halka zulmediyor demektir.
Belediye başkanlarının ve belediyeciliğin nihai hedefi zenginleşen bir belediyede bütün nimetlerin vatandaşları arasında ortak bir şekilde istifadeye açması ve adil bir şekilde ortak paylaşımını sağlamaktır.Zira dinimiz paylaşmayı emreder.!
Yoksa belediyesi güçlü halkı ise fakir ve evsiz belediyeler kapitalisttir.Halkından imkanlarını gizleyen belediyenin. Zenginliğini akrabalarından ve komşularından saklayan cimri bir adamdan bir farkı yoktur.Hlakın sorunlarını cözmeyen haklarını savunmayan belediye zalimdir.
İnançlı bir belediye başkanı,başkanlığı bir emanet olarak görür. Emanete hıyanet etmez.Hakkın rızasının halkın rızasında saklı olduğuna inanır.Kul hakkından korkar. Kıyamet günü yaptıklarının hesabını vereceğine inanır. Hizmetlerini makam ve mevki için değil; ibadet aşkıyla yapar.
“İnsanların hayırlısı, insanlara hizmet edendir” anlayışına sahiptir.İnsanı yücelt ki devlet yücelsin düsturü onun baş tacıdır. Hırslı değil, azimlidir.Kibirli değil tevazuludur.
Belediyeciliğin dünyayı imar etmenin başlangıcı gibi görür, Tüyü bitmedik yetimin hakkını korur.Ezilenlerin dişliler arasında kaybolmasına izin vermez.İnsanların hak ettikleri gibi yaşamasını ister.Yardım ve destek fonları oluşturur.İtibarlı iken itibarını kaybeden kişilere ve esnaflara gizli destek olur.
Bir avuç mutlu azınlığın değil,halkın haklının yanında olmaktır. Halkını kendi ile birlikte zenginleştiren bir belediye ideal bir belediyedir.Halkın alın terininin israf edilmesine musade etmez. Halkını fakirleştirmez.Zenginliğine zenginlik katar. Adaletle eşitliğin sağlanabileceğine inanır. Şuurlu bir şekilde çalışır. Seferden sorumlu olur..Zaferin se sadece Allah’a ait olduğunu bilir.
Rahmetli Erbakan hocamızın dedİği gibi inançlı bir belediye gardiyan devlet anlayışından uzak olmalıdır.Garson devlet anlayışına sahib bir belediye olmaktır.Adil bir belediye halkına hizmeti şiar edinir.Halk için gayret gösteren idarenin tesis edilmesini ister. Zenginlere,imtiyazlılara,akan muslukları halka yönlendirir..Bulunduğu il yada ilçenin yüzyıllar sonrasını düşünür..
İdeal bir belediye başkanı uygulamaları esnasında kaba kuvveti değil hakkı üstün tutar, güzel ahlakı ve iştişare ile işler yapar. İnsanı merkeze alır, “her şey insan için” anlayışı ile hareket eder insana önem verir.İnsanlara eşit muamele eder.Halkın zor sorunlarına çözüm bulur.İşleri kolaylaştırır. zorlaştırmaz.
Neyle karşılaşırsa karşılaşsın ''HAK'' kı üstün tutar.Hakkın örtülü kalmasına asla müsade etmez.Fırsat vermez....