Bu soru, hallerimizin ardındaki niyet ve maksadın ortaya çıkması için söylenmiş anahtar kilit bir sorudur. Bu soru cümlesi yani ''ey hüznüm nedir senin derdin '' herkesin kendi kendine sorması cevabını yine kendi kendine vermesi gereken çok ama çok önemli ana formül bir sorudur. Cevabı ise insanın kendi gerçeği ve hakikatini içerir. Bu soru hallerimizin perdeleri ardındaki gizli sırları açığa çıkaran anahtar bir sorudur.
Özetlersek cevizin kabuğunu kırıp içini ortaya çıkarmak gibidir. İyi ve kötü hallerimiz ardında gizli maksatları, amaçlarımızı yani hedeflerimizi açığa çıkarır. Ortaya çıkan gerçekler ise; kimse kızmasın yahut üzülmesin ama maalesef ''ne mal olduğumuzla ilgilidir.''! Şimdi yahut vakit buldukça herkes kendi iyi kötü yaşadığı hallere '' nedir, ne için ve kim için'' ekleriyle soru sorsun ve cevap bulmaya çalışsın..
- Ey hüznüm nedir senin derdin
- Ey gözyaşım kim için bu hüznün
- Ey sabrım nedir senin derdin
- Ey derdim ne için senin bu sabrın
- Ey neşem ne için senin bu sevincin
- Ey maksadım nedir senin maksadın gibi...
Meram ise ''ey insan bu hallerindeki maksadın nedir yani ne için bu hüzün ,ne için bu sabır ,ne için bu neşe hallerin ...işte bunun cevabını bulmaktır. Bu kadar çektiğin derd, hüzün, sabır nedir kim içindir ne içindir. Herkesin kendine ve yaşadığı hallere sorması gereken önemli mihenk bir sorudur.. Deri altındaki çıbanı yahut miski ortaya çıkarır.
Yıllarca sabredib sonunda elde ettiğin bu sevincli halin, ne için kim için olduğu çok önemlidir. İnsanın başına gelen tüm bu haller aslında birer sınama vasıtlarıdır. İnsanın bu hallerin ardındaki hak gerçeğini bilmesi bunun karşılığında hamd şükr etmesi af yahut mağfiret taleb etmesi, ona sığınması ve yönelmesi, hak rızasını maksad edinmesi içindir. Bu sınamalar kulun uyanık olup olmadığını ortaya çıkarır.
Sahte hallerin gerçek hallerle kıyaslanması ve karşılaştırılması, sinsi olan maksad ile saf maksadın ortaya çıkmasında önemli bir rol oynar. Doğru olan sabır ,doğru olan hüzün, aldandığımız boş ve değersiz olan hüzün ve sabırdan haliyle iyidir. Hak indinde makbul ve değeri paha biçilmez olan hüzün ve dert ile makbul olmayan hüzün ve dert bir midir.
Hallerimiz de ki sinsi maksadı, saf maksat dan ayırabilmek marifet bilgisidir. Bizim, derdimiz ve neşemizin ,hüznümüzün sebebini arayıp bulmak ve bilmek demek ahmak halden uyanık hale gelmemiz demektir. Bizi zarara uğratmaktan zaman kaybından gafletten kurtarır. Boşuna ağlamaktan da.
ÖNCE ÜZÜLDÜĞÜN VEYA SEVİNDİĞİN ŞEYE İYİ BAK
Ama sana uyanman daha iyi anlaman için önce ''şu üzüldüğün şeye bir bak' iyice düşün derler. Kimi haram para kazanamadığı için üzülür kimi helal para kazanamadığı için. Kimi iyilik yapamadığı için üzülür kimi intikam alamadığı için. Kimi zina yapamadığı için üzülür kimi nikah yapamadığı için... Kimi villa ve lüks araba alamadığı için üzülürken kimide var ki başını sokacak bir baraka bulamadığı için üzülür...Kimi namaz kılamadığı için oruç tutamadığı için üzülür canı sıkılır. Kimi namaz kıldığı için sevinir kimi kılmadığı için ...kimi bir yetime sahib çıktığı hastayı ziyaret ettiği için sevinir..Kimide bir adamı dövdüğü zarar verdiği zaman sevinir.
Kısaca seni üzen, elem ve dert veren yahut sabır ettiğin şeyler yahut sevindiğin şeylere iyice bir bak.. Bunu gibi maksadımıza, hüznümüze, derdimize, sabrımıza böyle bakmalıyız. Bu bilgiye ayrıca uyanıklık bilgisi de denir. Bulduğumuz her cevab bizim tarifimiz dir. Arif olana ise bir işaret yeter....
Kabul görmeyen ile kabul gören hallerin kıyaslanması neticesi niyet ve maksad ortaya çıkar. Başka kişilerin değil birazda kendi karşımıza geçip maksadımızın derdimizin hüznümüzün makbul mü değilmi olduğuna bakalım.. Kendimizin karşısına kendimizden gizleme aptallığına düşmeyelim. Kendimizi sigaya çekelim biraz kınayalım.. Kendimize karşı dürüst olalım. Sonra çok mahcup oluyoruz biliyorsun.
Bu hallerimiz hakikate uygun mu yoksa değil mi çok önemli. Maddi ve manevi beslendiğimiz gıdalandığımız gücünü aldığımız ana kaynağı şimdiden bilelim.. Aslı nereye dayanıyor maksadı nereye varıyormuş şimdiden görelim.. Gizli olan hırsımızı ve hırsızımızı, masum olan saf niyetlerden ayırd edelim. Kaldırıp atalım.. Kendimizi kandırmayalım.
Boş gaye ve amaç uğruna yıllardır gönül bağladığın, ümit ettiğin sabrın, hüzün ve neşenin ne için kim için , değermi değmezmi olduğu gerçeğini iyice düşün öğren.. Boş amaç ve gayeler uğruna çektiğimiz sabır hüzün ve derd gibi yüzlerce hallerin biz ahirette bize hiç bir fayda vermeyeceğini bilelim.
İnsanın zor zamanlarda ki ortaya çıkan duruşu çok önemli.
Tavırlarımız ve tercihlerimize dayanak aslı ve sebebi ; ya kindir yahut din! İnsanın görüşü ve duruşu tavırları yani hallerinin dayanağı ve kaynağı ya kinin ateşinden yahut din nurundan dır. Bunu ayırd edebilecek akıl kime verildiyse ona hikmet burhan yani ayrd ediş verilmiştir.!