Uyanıklık, dünya yatağındaki uykudan uyanmak değil, akılda ve gönülde uyanmak ve aydınlanmaktır. Hak adına her an başka bir şey anlamaktır. Anlayış ve görüş kandillerini çoğaltmak, münevver olmaktır. Şuur sahibi olmaktır. Farkı fark etmek olgunlaşmak sonsuz farka ulaşmaktır. Basiret sahibi olmak işin başında sonu düşünmek daha ötesi görmektir. Hadiselerden ders çıkarmak surette hayattan ibret almaktır.
İşte ibret almak Kur'an da övülmüş bir bakış ve görüştür.. Ancak hayattan uyanık olan ibret alır ders çıkarır. Bu vasıf gaybe iman edenlerin vasıflarıdır. İman bu vasıfların kaynağı madenidir. O maden ise sonsuz nur madenidir.
Uyanık olmak hak ile batılı, iman ile küfrü, kin ile dini bir birinden ayırmaktır. İçteki iyi ve kötü yani şeytani ve meleki tüm ilhamı ayırt edebilmektir. Nefs ve ruhun tabiatını özelliklerini çok iyi bilmek, can ile bedeni karıştırmamaktır.
Uyanık olmak maksadı görmektir. Kalıbı cevherden, şu bedeni candan, nefsi, ruhtan, kesiften latifi olanı öz olarak maddeyi manadan ayrı görebilmektir. Maddenin değil mananın ebedi olduğunu bu kalıb ve şekillerin fani yani mukayyet zaman yaratıldığını inanmaktır. Güzel iş ve ahlakın manasını çoğaltmak güzel olan işlere yönelmektir.
Maksad izden eseri, eserden aslı bulmaktır. Avcının ve uyanığın işi budur. Altın kırıntısından madeni, buğday tanesinden bir ambar olduğunu anlar ve arar akıllı kişinin işi budur.. Çünkü insan bir buğday tanesi ile yetinmez.. Çoğunu hayatta nasıl ararsa manada da bu iş böyledir.
Uyanık olmak derdi değil derdi vereni bilmektir. Uyanık olmak, dünya derdi için ömür harcamak değil, gerçek saklı gizli derd için ömür harcamak ona ulaşmaktır. Bu dünya derdinin aslında gerçek derdin önünde imtihan için yaratılmış bir perde olduğunu anlamaktır. Bakışı ve görüşü o perdenin ardına geçirmek meselelere öylece bakmak ve görüş sahibi olmaktır.
Uyanık olmak, ten derdini gönül derdinden ayırmaktır. Bir görmemektir. Çünkü bulanık suda kayıp yüzük bulunmaz demişlerdir. Heva ve hevesin yani toprak gıdası derdi için değil iman gıdası yani nur gıdasının derdine düşmektir. Kimde bu dert varsa o, koku almış, dermana ermiştir. Kim daha ziyade uyanıksa o daha ziyade dertlidir. Uyanık olmak istikbal için tedbir almaktır. imkanlarını israf etmemektir. Yarın hüsrana uğramaktan şimdi korkmaktır.
Kime ziyadesiyle dünya anlayışı uyanıklığı istidadı verilmişse o kişi dünyayı erken elde eder. Dünyayı kazanır. Kime de dünyada daha az kabiliyet verilmiş ise neticede dünyayı geç elde eder. Mana cihetinde durum böyledir. Kime ziyadesiyle mana alemine uyanıksa hakkı ve ahireti erken elde eder. Kimi de manayı geç fark ederse hakkı ve ahiretini o kadar geç elde eder...
Uyanık olanlar susarak öğrenir akıbeti, başında görürler. Kendilerini kandırmazlar. Kandıranlara kulak asmazlar selam der geçerler. Hemen İşe koyulurlar. Koyuldukları zamanda gösteriş yapmazlar çünkü korkarlar.
Sen onları meselelere ve hadiselere herkesin baktığı gibi bakar gibi görürsün ama onlar aynı gözle ama senden farklı bakar anlarlar. Duyarlar ama farklı duyarlar. Koku alırlar ama farklı koku alırlar.. Yürürler ama farklı yürürler. Görünüşte aynı gibi görünürler ama sen onları yaptıkları işlerdeki niyetlerinde gör. Onların içindeki bu görüş ve yürüyüş ruhun görüşü ve yürüyüşüdür. Ruhun yürüyüşü ve görüşü mesafe alışı Dünya gidişine ve mesafe alışına cisimlerin görüşüne hareketine benzemez.
Uyanık olanların bakışı, görüşü, yürüyüşü, koku alışı, gıda alışı, derman buluşunu onlara hak vermiştir. İmanları vermiştir. Uyanıklar Hakkın manasına uygun iş görürler. İyiyi kötüden ayırd eder karıştırmazlar. Taraflarını iyi bilirler. Taraflarında da Ayakları sabit dururlar.. Hadiselere göğüs gerer. Bir musibet veya bela anında Hakka hamd eder ''İnna lillah ve inna ileyhi raciun'' derler. Dünyalık istikbal endişesi korkusu taşımazlar.