Biraz da Canımızı Tanıyalım

Ahmet DÜZGÜN

22-12-2020 09:19

Can bir müddet, fani beden içinde görünmez bir bağla bağlı ilahi bir nefha yani rahmani nefesdir.

Ölünce toprağa girecek olansa toprak unsurlarından yaratılan bu bedendir. Can nasıl olur da toprak altına sığar. Canın unsuru, beden gibi toprak unsurlarından olmadığından oraya sığmaz.Ama Hak dilerse başkadır. Hak işleri yani efalullah aklın ötesinde sır işlerdendir. Dilerse katre ye bir deniz sığdırır. Her can bedenini tanır nerede olduğunu bilir toprağını bulur. Ama istendiğinde toprağın özünde olur orada durur. O kabiliyettedir. Ya da izin verildiğinde özgür olur. Canın esareti yahut özgürlüğü imanı ve salih amellerin azlığı ve çokluğu birde kabul edilişiyle ilgilidir. Buda insanın manai derecelerini gösterir.Kimi ruhların özgür kimi ruhların esareti bu sebeble ilişkilidir.Velev ki hak dilenmesin..

Çünkü ‘’O rahman ve rahimdir.’’

Bu varlık ve beden kalıbları matruşkaya benzer. İçi açıldıkça açılan kat kat yapraklar gibidir İçten içe sonuna kadar gidilir oradan yokluğa varılır. İşte o yoklukta beseri gözlerle görünmez can gizlidir. Her şeyi keyfiyetsiz ihata etmiş ve kuşatmıştır. Beden kuvvetini bu can dan alır. O sebeble gölge hareketlerini yapar. Canın bedenle bağı insanın ruyası ile olan bağına benzer. Ölü gibi uyayan birinin ,uyandığı zaman kendi ruhunu başında bulmasına benzer.Binlerce koyunun içinde bir  kuzunun annesini tanıması bilmesi ve bulması bunun gibidir.. Yıllarca dışarda arayıp durduğun hazinenin aslında senin havlunda gizli olması ve bulman gibidir.

Hz Mevlana bu durumu şöyle izah eder ''Haşa Allah hakkı için sen, diriyken de bu alemden dışarıda değilsin, ölüyken de..Gayb havasında bir kuş uçar ama gölgesi yere vurur. Beden, gönlün gölgesinin,gölgesinin gölgesidir. Nereden beden gönül mertebesine erişecek? Adam uyur, ruhu, güneş gibi gökyüzünde parlar. Bedense yorgan altındadır. Can, boşluklarda astar gibi gizlidir, bedense yorganın altında döner durur. Ruh, “Rabbimin emrindedir” gizlidir buyurmuştur.

Marifetin doğuşu ,beşeri bakış görüs, yaşayış ve anlayışın, can bakışı ,görüşü, yasayışı ve anlayışı haline gelmesiyle olur.Yoksa insan beşeri vasıflarla kaldıkça suretlerin ardındaki hakikati ve ahireti insan idrak edemez. Cahil ve hayvan gibi tabiata bağlanarak bir hayat sürer. Canın özelliği ebedidir ve diridir. Gaflet içindeki bedenin vasıfları geçicidir. İnsan geçici toprak yani tabiat vasıfları uğruna ,Can incisini nimetini heba eder ucuza satar yahut gülyabanilere bedavaya verir. Eğer can vasıfları idrak etse insan, bilse, farkında olsa, hemen secdeye kapanır iman eder..Can vasıfları kjitablara anlatılışa sığmaz.

Hakikat, cahillikten kemale yani can olgunluğuna doğru yaşanan bir terakki sürecidir.İnsanın maksadı budur. Kendini bilen rabbini bilir marifetine sahib olur. Ahirette insana yarayacak olan ancak canın bakışı,görüşü ve anlayışıdır.. ona göre insana ahir unsurlardan libas giyer. Bakışı ve görüşü bu dünyada kör olan Ahir alemde de yine kördür. Bu husus ayetlerle cenabı hak tarafından insana bildirilmiştir.

İnsan can ile ten; akılla şehvet, ulvî ve süflî hisleri cami ismi gereği kendinde toplayan barındıran bir varlıktır. Bir yandan Ulvî olan his ve hasletleri ile kanatlanıp yükseklere uçurmak isterken buna mukabil bedenide ait olduğu yer kabuğuna bitki gibi pençelerini geçirmiş ona dört elle sarılmış bırakmamaktadır. Bu dünyadan ayrılmak istememektedir. İşte insan bu çeşit paradoks yahut çekişler içinde kalan yaşayan bir varlıktır. Sınamak için bir kalıbla dünyaya gönderilmiştir.

Hakikatte ölü kimdir ; yaşasada canından haberi olmayan kişidir. Hakikatte Canlı kimdir canından haberi olan, can verenine yani Hakk’a muhabbeti olan kimsedir. Yani candan haberi olan kimse daha bu dünyada ikinci kez doğmuş demektir. Buna doğuşa gafletten uyanış da denir. Kimin Hakk’a karşı muhabbeti yoktur? Kendi canından haberi olmayan kimsenin işte o ölü kişidir. insanın bedeni suretten,canı ise ilahi manalardan mütevellit kuvveler bütünüdür. Bu kuvvelerin hepsini insana hak kendi özelliğinden vermiştir.İşte İnsan-i can bu candır. Ama toprak karanlıklarında esaret altında, kalan can özelliğini ve kaabiliyetlerini unutmuştur. Yüce Allah resullerini ve nebilerini bu sebeble yeryüzüne göndermiş  insanı yanlız bırakmamıştır.. Ahir zaman velilerinide insanların içlerinden seçmiş aralarına  koymuştur.

Hz pir Mevlana ''can'' hakkında şöyle buyurur ; ''Bil ki sen onun sanat elindesin. Gözündeki bu bağ kalktı mı sanatın sanatkarın elinde halden hale girmekte olduğunu anlarsın. Gözün varsa kendi gözünle bir bak. Hiçbir şeyden haberi olmayan bir ahmağın gözüyle bakma. Can alemi, safa denizidir; bedenin, maddî varlığın da onun köpüğü gibidir! Safa denizine bak; köpüklerden elini çek..

Duygu akla esirdir, fakat bil ki akılda ruhun yani canın esiridir. Can, aklın bağlı olan ellerini çözdü mü haline imkân bulunmayan işleri de yapar, düzer. Duygularla düşünceler, duru suyun yüzünü çer çöp gibi kaplamıştır. Bütün canlar birdir, bir yerden gelmiştir! Görünen her şey, kainatın sahibi, kainatı yaratan büyük bir varlığın bulunuşunun belirtileridir! Eğer aklın varsa, şaşı gözünü düzelt de, kainata öyle bak!..

Bir an için, altın kırıntısına benzeyen "din"i al, dilinin altına koy da, senin kendi gönlünde, kendi içinde nasıl çok kıymetli bir maden bulunduğunu gör, anla! Sende bulunan beş duygu ışığını gönül nuru ile aydınlat! Duygulan, beş vakit namaz gibi bil! Senin gönlün ise, yedi ayetten ibaret olan Fatiha Suresi'ne benzer! Her sabah, göklerden bir ses gelir; gönlünden dünya sevgisini atabilirsen, o sesi duyar, hakikat yolunun izini bulur, yol alır gidersin!

 Illetlerle, nefsanî arzularla dolu olan hayvanî rühunu ona ver de sonsuz olan, hoş olan insanî rühu elde et! Beden canla gelişir, günden güne büyür; fakat can gitti mi bedene bir bak, ne hale gelir? Bedeninin ancak bir iki arşın boyu vardır; lakin canın, ta göklere ağar, gökleri dolaşır. Can düşünmeye başladı mı a yüce kişi, Bağdat’ a, Semerkant’ a dek yol, yarım adımdan ibarettir. Can, bedenin sakalına, bıyığına aldırmaz; fakat beden, can olmadıkça bir leştir, aşağılık bir şeydir.”buyurur.

Daha henüz dünyada iken Candan bakmanın anlamanın yaşamanın nasıl bir şey olduğunu öğrenmek istiyorsan küçük bir örnek vermek gerekirse 100 km süratle giden arabanı karşıdan gelen bir tırın üzerine sür.! O zaman bak sen şu canın anlayışına, görüşüne.! Can bakışı işte o an başlar devreye girer. O bakışa göre bu dünyadaki bakış görüş rahatlığı bir aldatmaca yani rüya gibidir..Nefsimiz ve arzularımız olan kötü huylar ,can gözünü kapamış yahut kör etmiştir.

Kaza başa geldi mi can gözünü ozman görürsün.O anı içindeki hali bir düşün ,hakiki heyecanı iyi anla ,gerçek korkuyu kendinden geçişi bi gör.! Heyecan candan gelir akıldan değil.Aklın hisleri uykuda ve gaflettedir. Ruya da yaşayan akıl gibidir..,can ise öyle değil.!? Can kendini hiç kimseye göstermez. Can akla kuvvet verir . Kaza anında akıldan o kuvveti alır kendi devreye girer. Can sadace akla değil tüm uzuvlara yani varlığa derecesince kuvve veren bir ilahi kuvveidr.

Canın çekilisi aklın kavrayacağı bir iş ve oluş değildir. Can gözünü açtımı o an gaybe mansub sırlar ortaya çıkar.Tenin aklı başında değildir ki kazaya akıl erdirsin canını kurtarsın ,o anı anlayabilsin mümkün müdür. Akıl canı daya dünyada yaşarken tanıyan akla denir yoksa ruyada yaşayan akıl diri canı kurtaramaz. O anı ancak can anlar ve can yaşar.! Akıl gider. İşte o an, candan bakış ve candan görüş başlar.

Candan görüş hakikatin ilk başlangıcıdır. Her iki alemide görür . Candan bakış, görüş ve yaşayış işte böyle bir şeydir.. Yani yaşanır anlatılmaz derler onun gibidir. Başı buysa sonrası ötesini yani sonsuzluğa doğru gidecek olan ebedi can serüvenini artık siz düşünün.!

 

Şöyle bir hayal edin ve bunu geliştirin bu huyunuz olsun ,hayali bir sürün bakalım sizi nereye götürecek. Belki cennet yurduna veya araf alemine.. veya cehenneme. Korkunun yaşandığı mahşer belki beka yurduna kim bilir. Mahşerin ihtişamına bak can korkusunu bi düşün,!

Bu dünyada yaşarken candan görmeye ve yaşamaya nail olanlara ne mutlu.! İhlas da,takvada,kullukta onları kim geçebilir.!

Ölümün korkusu can ın doğum sancıları gibidir. Can doğduğunda ahiret yurdunda kendi unsurlarına dönüşü için can atar.Can ne dünyaya göre bakar,nede dünyaya göre düşünür. Can ahirete hakikate göre bakar ve ona göre düşünür.! Allah için olan can dünyaya aldırış etmez..Başka çeşit yol yürür. Onların çeşit yürümeleri akıl ve ihlas kanatlarıyla olur.Hayvani can ise tam aksi çırpınır durur.Candan yaşamak ancak bedenden geçmekle mümkündür.Yani ölmeden önce ölmüş gibi davranmak ve yaşamakla ilgilidir.

Bu dünyada her vucud kendi aklının ve nefsinin bakışı ve düşüncesine göre yaşar taki ölüm gelene yani aklın rüyadan uyanıp canı doğana kadar. Ancak bedenin ölümüyle can doğar hayat sürer. Resulullah sav efendimiz buyurduğu gibi insanlar dünyada rüyada ki gibi yaşarlar..öldüklerinde ise uyanırlar..Can uyanıklıktır..işte insan bütün nedenle âlemin varlığına hamil bir var'dır. Canı ve onun cihanını anlamak için bu beyitteki ilk cümleye çok dikkat edelim.

On sekiz bin âlemin cana misâli sendedir

Bil ki sensin ferd-i cami' Hak kemâli sendedir

Hak kemâliyle cemâlin eyledi sende ayan

Sensin ol sun'-ı İlâhî Hak cemâli sendedir.

Hâsılı sensin bilirsen ol hüma-i lâ-mekân

Kim bu eşyanın serâser hep hayâli sendedir.

Sana vasıl olmak için seyr eder bu kâ'inat

Bildi ilham ile bunlar Hak visali sendedir

Ism-i a'zam rûh-u âlemsin hakikat Gaybîya

Zahir u bâtın bu dehrin hep misâli sendedir.

Divanı Ata

Çoğu alim ve mutasavvuf insandaki bu can güzelliğini ve özelliğini ısrarla vurgulamış, insan o kadar zengindir ki bu özelliğini muhafaza edebilirse ne ala ..buyurmuşlardır. İnsana ,ya alim ol, alim olamazsan öğrenen ol..O da olamazsan hiç değilse dinleyen ol..Bu üçünden biri ol. Üç şeyden birisi olursan o zaman kurtuluş kapını çalar denmiştir,

Tevhidin manası Allah'dan başka hiç bir şey yoktur.. ancak ve ancak Allah var demektir. Yani ondan başka mevcud yoktur. Ve yüce Allah yarattıklarından müstağnidir. Bu mevcudiyet yani varlık onun kıyam bi nefsihinde var ettikleridir. Onun dışında hiç birşey yoktur. Yani hiç bir şey Allah’dan ayrı değildir. Allah en doğrusunu bilir.

Eğer arar isen kendi necâtın

Tarîk-i sıdk üzre artır sebâtın

Kıyâm-binefsihî anla hayâtın

Bu kıyâmdan hiç ayrılan olmadı.?

Kemâlî nutkundan olanlar âgâh

Bilirler söyleten söyleyen Allah

Bu söz benim değil Hakk’ındır billâh

Ârifler sözünde yalan olmadı..

Osman kemali divanı ks

 

Hz Mevlana,  ''İşin sonunu gören gözlere ne mutlu. Onlar, bedenin bozulup çürüyüşünü görürler. Hz Ahmed’in gözü de onu görmüş, cehennemi buradayken kıldan kıla seyretmişti. Arşı, kürsüyü, cennetleri görmüş, gaflet perdelerini yırtmıştı. Zarardan kurtulmak istiyorsan gözünü işin önünde kapa, sonuna bak. Sona bak da yokları var gör, bu varları, duyguyla duyulan aşağılık bir şey bul. Sözü bu işte hakikate işaret eder.Yüce Allah yerlerin ve göklerin nurudur.Rabbim bu zulümat içinde  kalan can nurumuzu arttırsın.Ziyadeleştirsin.

Amin

DİĞER YAZILARI Akıllı Yolcuya Notlar 01-01-1970 03:00 Büyük Resmi Görmek 01-01-1970 03:00 İlkeli Duruş 01-01-1970 03:00 Emeklilerin Zammına Farklı Bakış 01-01-1970 03:00 Çarşambada Sandığa Gelmeyen Seçmen 01-01-1970 03:00 İstikamet Sahiblerinin Yolu 01-01-1970 03:00 Tefrika 01-01-1970 03:00 Ak Partiye Navtex İlan Etmek 01-01-1970 03:00 Biz Dönmeyiz Yolumuzdan 01-01-1970 03:00 Kim Dönerse Dönsün 01-01-1970 03:00 Bağımsız Adaylar Hakkında 01-01-1970 03:00 Dar Anlayış 01-01-1970 03:00 Ahde Vefana Ne Oldu 01-01-1970 03:00 İhtiyaç ve İnanç 01-01-1970 03:00 Sosyal Medya ve Modern Selefilik 01-01-1970 03:00 İnsanlık Gazzede Sıkıştı 01-01-1970 03:00 Berrak Göze ve Görüş'e Sahib Olmak 01-01-1970 03:00 Hatırlamak ve Hatırlatmak 01-01-1970 03:00 Ahmaklık İlleti ve Seba Kavmi 01-01-1970 03:00 İnananlar orta yolda birleşir 01-01-1970 03:00 Tarafını Seçmelisin 01-01-1970 03:00 Dünya İhtiyaçlarımız Putlaşmasın 01-01-1970 03:00 Sen Önce Kendi Yüzünü Gör 01-01-1970 03:00 Hz Mevlanaya Göre Görüş Sahibi Olmak-2 01-01-1970 03:00 Hz Mevlana'ya Göre Görüş Sahibi Olmak 01-01-1970 03:00 Nacizane Tefekkürhane 01-01-1970 03:00 Duygu Kalpazanları 01-01-1970 03:00 Hz Mevlânâ Celâleddîn-İ Rûmî hikmet dolu sözler 01-01-1970 03:00 Piyasada Şok Etkisi Yapacak Bir Ücret Tespiti Elzemdir 01-01-1970 03:00 Cumhur Abi 01-01-1970 03:00 Kısmet Görenedir 01-01-1970 03:00 Fikir ve Düşüncelerimizin Doğduğu Yer 01-01-1970 03:00 Milli öngörü ve veri bankacılığı sistemi 01-01-1970 03:00 Şehvet Sarhoşluğu 01-01-1970 03:00 İnsan Noksanını Tamamlayan Varlıktır 01-01-1970 03:00 İnsanın İhtiyaç Anlayışı 01-01-1970 03:00 Seviyesiz Ortamlardan Kaçmak 01-01-1970 03:00 İyilikle Anmak ve Anılmak 01-01-1970 03:00 Dalgınlık ve Dirilik Alemi 01-01-1970 03:00 Uyutan Bilgi İle Uyandıran Bilgi 01-01-1970 03:00 Aczimizi Bilmek 01-01-1970 03:00 Hayvanlar boğazdan insan kulakdan beslenir 01-01-1970 03:00 İnsan-I Gafil Ve İnsan-I Kamil 01-01-1970 03:00 Dünyada İkinci Kez Doğmak 01-01-1970 03:00 Yem Ve Tuzak 01-01-1970 03:00 Akıl Ve Ziya 01-01-1970 03:00 Akıllıların düşmanlığı cahillere iyiliktir! 01-01-1970 03:00 Hz Mevlana Nın 748 Vuslat Yıl Dönümü 01-01-1970 03:00 Ahmaklığın Karanlığı 01-01-1970 03:00 Labirentteki Peyniri Bulmak 01-01-1970 03:00 Akıl ihtiyarı ve vücud ihtiyarı nı anlamak! 01-01-1970 03:00 Mustafa Tatcı Hocamızın Yunus Emre Gayretini Anlamak! 01-01-1970 03:00 His Nuru İle Hak Nuru 01-01-1970 03:00 Ey hüznüm! Nedir senin derdin 01-01-1970 03:00 15 Temmuzun Gerçek Ve Sahte Kahramanları 01-01-1970 03:00 Mustafa Tatcı Hocamızı Tanımak 01-01-1970 03:00 Mesnevî' den Kısa Notlar Ve Açıklamalar – 1 01-01-1970 03:00 Eşyalar da Konuşur 01-01-1970 03:00 Lokma’dan Lokman’a 01-01-1970 03:00 İnsanın Hakiki Sermayesi Yokluktur! 01-01-1970 03:00 Hakiki Hayal İle Sahte Hayal! 01-01-1970 03:00 Para Kazanmak Ya Da Gönül Kazanmak 01-01-1970 03:00 Odaklanmak 01-01-1970 03:00 Toprak Sofrasından Gayb Sofrasına 01-01-1970 03:00 Ten Şişmanlığı İle Gönül Şişmanlığı 01-01-1970 03:00 Huzur ve Hazret Hakkında 01-01-1970 03:00 Aklın Başa Gelmesi! 01-01-1970 03:00 İnsaflı Olmak 01-01-1970 03:00 Anlayış Ve Ayırd Ediş Kabiliyeti- 2 01-01-1970 03:00 Ayırd Ediş Ve Anlayış Kabiliyeti -1 01-01-1970 03:00 Varlık Ve Yokluğu Anlamak 01-01-1970 03:00 Anlamlarımız Duramıyor ve Dinlemez! 01-01-1970 03:00 Akıllı Akıl İle Akılsız Akıl 01-01-1970 03:00 Hep İçimizdeki Öküz Yüzünden 01-01-1970 03:00 Anadolu İrfanı Ve Hz Harakani K.S - 2 01-01-1970 03:00 Ödünç Bir Hayatımız Var 01-01-1970 03:00 İlahi Akıl İle İnsani Akıl 01-01-1970 03:00 Anadolu İrfanı Ve Ebul Hasan El Harakani Ks Yi Tanımak 01-01-1970 03:00 Savaş Türklerin İşidir! 01-01-1970 03:00 Bedenin Duyguları Ve Ruhun Duyguları! 01-01-1970 03:00 Dürüstlük Kazanır 01-01-1970 03:00 Cennette Hayal Tablonuz Olsun 01-01-1970 03:00 Yol Gulyabanileri 01-01-1970 03:00 İnayet Ve İhsan Beklemek 01-01-1970 03:00 Beden Gözü İle Can Gözü 01-01-1970 03:00 Geylani Hz 'den İkaz Ve Nasihatler 01-01-1970 03:00 Her cins kendi cinsi ve zevkiyle beraberdir 01-01-1970 03:00 Huzursuz İnsan 01-01-1970 03:00 Arif Olana Bir İşaret Yeter 01-01-1970 03:00 Manalar Ve Kavramlar Varlık Ve Mana 01-01-1970 03:00 İmansızlığın Ve Dinsizliğin Cinneti! 01-01-1970 03:00 Dünya Sağlıkda Sınıfta Kaldı! 01-01-1970 03:00 Anlama Kuvvetleri Ve Mertebelerini Tanımak 01-01-1970 03:00 Noksanlarımız ve Dualarımız 01-01-1970 03:00 Dert de Hak'dır Deva da Hak'dır! 01-01-1970 03:00 Maddi Ve Manevi Sebebler 01-01-1970 03:00 Krizi Fırsata Çevirmek 01-01-1970 03:00 Azgınlaşmak Ve İlahi İkaz 01-01-1970 03:00 İnsan Hakkında Alimlerin Görüşleri! 01-01-1970 03:00 Varlık alemi ve gayb alemi yaratılmıştır! 01-01-1970 03:00 Attığın Zaman Sen Atmadın 01-01-1970 03:00 Bakış, Görüş Ve Anlayış 01-01-1970 03:00 Düşünmek Ve İbret Almak 01-01-1970 03:00 İnsani Huy Ve Hayvani Huy 01-01-1970 03:00 Yetemanın Hakkını Verin! 01-01-1970 03:00 Evin Anahtarlarını Şempanzeler Kaparsa 01-01-1970 03:00 Mukaddes Bir Hayal İçinde Başka Hayaller Peşindeyiz 01-01-1970 03:00 Ruhun Garip Yolculuğu 01-01-1970 03:00 Nafakasının Azlığı Yüzünden Padişaha Kızan Köle 01-01-1970 03:00 Şeytan'ın Tahammülsüzlüğü 01-01-1970 03:00 Doğu Türkistan Ve Türkiye’nin Tavrı 01-01-1970 03:00 Kimse kimsenin ayıbını örtmüyor! 01-01-1970 03:00 Cennette bir hayal tablon olsun! 01-01-1970 03:00 Dine Olan Kin Lezzet Haline Gelirse! 01-01-1970 03:00 Mana Ve Surete Bakış 01-01-1970 03:00 Tesir Ve Eser 01-01-1970 03:00 Karmaşa Ve Hakikat 01-01-1970 03:00 Mecnun Ve Devesi 01-01-1970 03:00 Düşünmek ve İstidat 01-01-1970 03:00 Bakış Açısı 01-01-1970 03:00 “Kıssa, mesel” ve “maksad” 01-01-1970 03:00 Halkın Talepleri Ve Seçimin Sonucu 01-01-1970 03:00 Görünmeyeni Görmek! 01-01-1970 03:00 Uyanık Olmak! 01-01-1970 03:00 Abdestli Bürokrasimiz Ve Mağdur Vatandaş 01-01-1970 03:00 Kin Kardeşliği Ve Din Kardeşliği 01-01-1970 03:00 Gönül Ve Nefsin Farkı 01-01-1970 03:00 Olgunluğun yegâne sahibi 'Hak’tır ve insanın olgunlaşmasını ister! 01-01-1970 03:00 Kendi kendine kasd etmek! 01-01-1970 03:00 Ümmetin Asra İz Bırakan Lideri: Prof. Dr. Necmeddin Erbakan 01-01-1970 03:00 Eyüb'ün Tavukları 01-01-1970 03:00 Gönül belediyeciliği eylem adamı olmakla başlar! 01-01-1970 03:00 İman, ayırd etmek taraf tutmaktır.. Din ehlini kin ehlinden ayırt etmektir 01-01-1970 03:00 Hak Tabiatı İle Ten Tabiatının Görüşü 01-01-1970 03:00 İyi İle Kötü Huyların Savaşı 01-01-1970 03:00 Bakış ve görüş 01-01-1970 03:00 Ateşin oğulları, suyun oğullarının düşmanıdır! 01-01-1970 03:00 Adı Hasan huyu da hasendi! 01-01-1970 03:00 ''Gönül'' Belediyeciliği 01-01-1970 03:00 Aslın neyse seni çeken odur! 01-01-1970 03:00 Bu Alem Tersine Çakılı Nal İzleriyle Doludur 01-01-1970 03:00 Hz. Mevlâna’nın Akıl Hakkındaki Görüşleri 01-01-1970 03:00 Yokluk yolunun yolcuları çok iyi bilirler ki ‘’Yol sevgiliden ibarettir’ 01-01-1970 03:00 Emanete hıyanet etmek! 01-01-1970 03:00 Teamül Ve Temayül 01-01-1970 03:00 Aday Adayların Evsaf ve Düşüncesi 01-01-1970 03:00 Maksadı Ve Meramı Anlamak 01-01-1970 03:00 Taban Hizmetkârı Belediye Başkanı Aranıyor 01-01-1970 03:00 Cins Oluş ve Cinsiyet 01-01-1970 03:00 İdeal bir belediye başkanı! 01-01-1970 03:00 Sabredenleri Müjdele! 01-01-1970 03:00 Gerçek Dostluk Yokluk Günlerindeki Dostluklardır 01-01-1970 03:00 Üstünlükler Ve Hallerin Değişmesi Hak'tandır 01-01-1970 03:00 İnananların İmtihanı 01-01-1970 03:00 Gözler Kör Olmaz Lakin Kalbler Kör Olur 01-01-1970 03:00 Yeni Dönem ve Gençlik Erozyonu 01-01-1970 03:00 Nice Elbiseler Gördüm İçinde İnsan Yok 01-01-1970 03:00 Ölümsüz eserler ve fikirler hakkın bakış ve görüşünden doğar 01-01-1970 03:00 Mazlumun kuruyan dudağına söyleyin gülsün! 01-01-1970 03:00 Ekmekle Gelişen Ve Büyüyen Hayat Ekmek İster 01-01-1970 03:00 Hak Ve Batıl’ın Mücadelesi 01-01-1970 03:00 İşte rahmetli Erbakan hocamızın unutulmayan ölümsüz sözleri! 01-01-1970 03:00 Vatandaşların Nüfus Ve Tapuda Yaşadığı Sorunlar 01-01-1970 03:00 Kalblerinde Maraz Olanlar 01-01-1970 03:00 İnsanların En Hayırlısı İnsanlara Faydalı Olandır 01-01-1970 03:00 Kendimizi Tamamıyla Dünya İşlerine Verdik 01-01-1970 03:00 Anlamlar Sebeplere Eğreti Olarak Verilmiştir 01-01-1970 03:00 Hak ölümsüzdür! 01-01-1970 03:00 Zorlaştırmayın Kolaylaştırın 01-01-1970 03:00 İman ayırd etmektir taraf tutmaktır! 01-01-1970 03:00 Yolun Yalancıları Ve Yabancıları 01-01-1970 03:00 İnsanı yücelt ki devlet yücelsin! 01-01-1970 03:00 Neseb Bağını Yeniden Kurmak 01-01-1970 03:00 Hakikatler, Bulunduğu İsmin ve Kalıbın Manasında 01-01-1970 03:00 Belediyelerin Kat Adaletsizliği 01-01-1970 03:00 Değişmekte Zorlanıyoruz 01-01-1970 03:00 İstikamet Şuuru Ve 2019 Seçimleri 01-01-1970 03:00 Davasının Ve Milletin Adamı Olmak 01-01-1970 03:00 Tevazunun Ve Eşitliğin İktidarı 01-01-1970 03:00 Hazımsızlık Çekenlere 01-01-1970 03:00 İnsanların En Hayırlısı İnsanlara En Faydalı Olandır 01-01-1970 03:00 Değişimin Zil Sesleri.. 01-01-1970 03:00 Uyarıyoruz! 01-01-1970 03:00 Yarının Molla Kasımları 01-01-1970 03:00 Hak Yolcusunun Varlıkla İşi Olmaz 01-01-1970 03:00 Milli Görüş Tabanlılar AK Parti’den Neden Tasfiye Edildiler 01-01-1970 03:00 İdeal Belediye Başkanı 01-01-1970 03:00 Sırdan Surete 01-01-1970 03:00 Her Şey Dürüst Olmakla Başlar 01-01-1970 03:00 Yahudi Padişah Ve Hilekar Veziri 01-01-1970 03:00 Bu gidişle Kripto FETÖCÜ’ler ancak mahşerde çözülür! 01-01-1970 03:00 İstikamet Ve Handikap 01-01-1970 03:00 Milletin Zaferi 01-01-1970 03:00 Timsah Gözyaşları 01-01-1970 03:00 Sahte Kahramanlar 01-01-1970 03:00 Hayal Kırıklığı 01-01-1970 03:00 Kanadı Kırık Kuş 01-01-1970 03:00 El İnsaf Nuri Hocam! 01-01-1970 03:00 Kim Miyiz.!İşte Gerçek Kimliğimiz 01-01-1970 03:00