Varlık alemi ve gayb alemi yaratılmıştır!

Ahmet DÜZGÜN

17-03-2020 11:07

Yaratılmış her şey zıt yaratılmıştır. Ancak Hak zıd olmaktan müstağnidir. Onun zıddı yoktur. Yaratılan her şey Allah'ın mahlukudur.

Bu zıtlıklar maddi ve manevidir. Maksadın iyi anlaşılması için bu alemlere varlık ve yokluk, görünen ve görünmeyen yani gayb alemi adı verilmiştir.

Fakat bu varlık ve yokluk alemi unutulmamalıdır ki yine de yaratılmıştır. Yokluk alemine gayb alemi de denir. Bu varlık ile gayb alemi birbirine zıt alemlerdir. 

Yokluk alemine misal melek ve şeytan, cennet ve cehennem .Arş ve kürsi.

Varlık alemine misal kadın ve erkek veya hayat ve ölüm buna bir örnektir. Varlıkla yokluğun yani zahirle batın alemin birleştiği aleme ise berzah alemi denmiştir. Alim ve mutasavvıflar varlıkla yokluğu ,bedene nispetle insanın içindeki his gibi tarif eder. Bu hisler gözle görülmez elle tutulmazlar ama tesirleriyle mevcut kuvveler dir. Hakikatlere yani gerçek bilgiye bu zıtların yakin bilgisi ile ulaşılır. Bu bilgiye berzah bilgisi denir.

Bu bilinen ve görünen varlığın zıttı da yokluktur. Yokluk alemine yüce Hakkın sanat tezgahı ve madeni de denir. Her hüner sahibi sanatını göstermek için nasıl ki bir yer arar. Yüce Hak da bu yokluğu yaratmış sanatını orada izhar etmiştir. Her şey oradan gelir. Orası onun işim ve sıfatların, izafi ve itibari madenidir. Cenabı Hak her şeyi o yoklukta  yaratır .

O yüzden yokluk varlığın aynasıdır denmiştir.

Ama bu varlık ve yokluk alemi yine de sebebler alemidir  ve yaratılmıştır. Yokluk alemi, varlık alemine yani kesif alemine nispetle çok latif özelliği olan yüce bir alemdir. Yüce hak yarattığı her aleme özelliğine yani unsurlarına göre bir miktar vermiş yaratmıştır. Bu çok latiflik aleminden kesefate geliş alemine misal verilmek istersek bir çocuğun anneden  doğuşu veya bir duanın kabul edilisi ,yahut emir aleminden yağmurun doğuşu ve gelişi gibidir. Var oluş ve yok oluş işlerinin mazharı yani tezgahı bu alemdir yani bu yokluk alemidir.

Cisimlere cevheri yani enerji ve özelliği, kelimelere manayı, beden kalıblarına his ve kuvvelerini yani huyları haps etmişlerdir. İnsana lazım olan her bilgi, hüner  ve marifet bu zıtlar içinde mazruftur. Yokluk aleminden bir emr ve izinle belirlenen miktar her an bir düşünce akla yahut kalbe oradan gelerek bir iş veya eyleme dönüştüğü gibide yine yokluk aleminden takdir olunan miktar ve özellikte de en büyük felekten en küçük dünya feleğine dek  hak işleri zuhur eder.  

İnsan her seyi yine yokluktan miktarınca gelen bu manalarla bulur ve bilir. Dışarıda ki eyleme nispetle manalar yoklukta latif haldedir. Yani düşünceler, ilmi süretler halindedir.

Sonra sözle açığa çıkar, bir eylemle yani sürete dönüşürler. Manalar özetle allemel esma sırrı ile isim elbisesi giydirilmiş sadece Adem a.s  yani sadece insanlığa verilmiştir. Ama hayvanlar ve diğerleri bu sırra muhatab kılınmamıştır. 

Yaratılmış her şeyin bir manası vardır.

Her isim manası ile anlam taşır. Yani manasız bir isim yoktur. Dünyanın, ahiretin, göklerin ve  içinde bulunan her şeyin en alçağından en yükseğine ta en büyük varlık olarak yaratılan arşa değin ulvi ve sufli olmak üzere bir manası ve hüviyeti vardır. Bu hüviyetler in unsurları ise o aleme ait unsurlardır. Bir mana taşıyan unsurların manasına göre adil şekilleri vardır.

Ayrıca İma ettiği çok heybetli ve ihtişamlı bir siması vardır. Bu simanın imaları onların konuşma dili ve sözleridir.

Onlar başka bir can taşır.

İşlerin aslı ya alçalmak yahut da yücelmekten ibarettir. Bütün işler ameller hep bu mihver üzere döner durur. Arşın altında ki büyük feleğin içinde devaran eden dünya dahil devaran eden feleklerin yaratılma  sebebi ve hilkati budur. Yüce Hak bu feleklerin devaranında yüceleri sevenleri isteyenleri yüce kılar, aşağıya meyledenleri alçak kılar. Böylelikle  en yüce olanı ara bul orada dur.

İnsan her seyi yine bu manalarla anlar bulur ve bilir.

Olgunlaşır ve mesafe alır. Bir şeyin manası onu çirkin yahut güzel, iyi yada kötü, sevab yada günah kılar. Yüce yahut alçak kılar ona göre isimlenir. İnsan iyi anlarsa çareyi yine çaresizlikte bulur. Çaresizlik ona çare aratır. İnsan güzelin manasını çirkinin görünce anlar, ayırır ve tanır. İnsan hileyi, hüneri manasından anlar.

Her süretin sırrı manasında saklıdır. İnsan iyiliğin ne olduğunu kötülüğü görünce ayırd eder. Faydayı görünce faydasızı tanır öğrenir. Akıllanır güzele yani yüceye doğru koşar.

Bu ihtiyaçlar sanatlara neden olur sürü ile meslek doğurur sonra geliştirir, insanı alır bir işin peşinden koşturur bir işe koydurur. Manaların görünüşte işi budur. Manalar başka manalar doğurur. Her mananın cüzden külle değin  ekmel hali yani kusursuz hali vardır. Cüzde kalan manaların hepsi imtihan sebebleri ve vasıtalarıdır. Kul bunlarla imtihan olunur.

Bu manalar İnsanı noksanlıktan almak kemal haline getirmek için en önemli ilahi bir vasıtadır. Ayın hilal halinden dolunay haline gelmesi yaşadığı yörüngesindeki eksikliği bir kısmın yahut tamamının  tutulması noksanlıkları ortaya çıkarıyorsa sonunda kemal hale yani dolunay haline geliyorsa. İşte bu mananın sima ile bize ima etmesi İnsanın aceleyle kusurlarını istiğfarla terk etmesi yani dünya hayatına tutulmaması tam ekmel bir kul olmasını Rabbine dönmesini ima etmektedir. 

Hak kuranı kerimde insanlara bu manalarla ayetlerini tenezzül etmiştir.Kuranın içindeki manalar hakkın sözleridir. Manalar insana bir başka gayret ve umut verir.Devanın manası olmasa derdin manası olmasa ,iyi ve kötünün manası olmazsa özetle varlığın manası olmazsa o zaman yokluğunda manası olmaz.Yokluk olmazsa varlığın kıymeti nasıl bilinecek. O zaman sen olmazdın nede ben.Hiç bir şey olmazdı.İşte bunun gibi manalar olmasa bu isimler olmazdı. Şu şekillere bir ad konmazdı. İzden eseri sonra asarı bulmak büyük ve yüce bir iş ...

Manaları göremiyoruz ama inanıyoruz. Çünkü inkar edilemez derecede tesirleri var. En yüce pak olan ve mukaddes mana Hak'dır. Sonrada mertebelerine göre hakkın sevdikleridir. Onlar akıllı insanların yol sermayeleri, harçlıkları ve binekleridir. Biz müminler manalara ve o manaların birde sonsuz madeninin olduğuna hikmetlerin ve işlerin hep oradan tenezzül ettiğine iman ederiz. Çünkü müminler gaybe inanırlar. Müminlerin İnandığı her şey gaybi dir. Biz hakkın diledikleri müstesna başka şeylere taşa toprağa mala mülke, altına saltanata inanmayız onların süretlenerek geldiği gayb alemindeki o sonsuz kaynağa İman ederiz.

Şimdi algıladığımız fakat  göremediğimiz diğer alemler  bize göre gayb alemidir. Ancak bu gayb alemi izafi gayb alemleridir. Müminler arş ve altında yaratılan  alemleri izafi gayb alemi yani yaratılmış olan alemler olarak biliriz. Mutlak  Gayb ise sadece Hak'dır. o her şeyden münezzeh ve mustağnidir. İnsan ve tüm bu varlık acz içinde ona muhtaçdır. Çünkü abı hayat kaynağı odur.

Gayb alemi bu aleme bir kıyasla insan bedenindeki hisler gibidir. Onlara bir mühlet tesir eden vazifeli ve görevliler olduğu gibi, İnsanın ruhuda  mutlak gayb olan Hakkın emrinde ve indindedir.

Gaybi haberlerini ancak Hakkın elçileri insana haber verir. Arif olanlar cisimlerin, isimlerin, olayların, hallerin ardındaki manaya bakar onun ekseninde ve ufkundan ayrılmadan tefekkür ederek hayalini, gerçeği  bulana ve ulaşana dek sürerler. Marifet ve hikmet elde ederler..

Güzel zan, düşünce ve hayaller ariflerin bineğidir. Rabbani ilhamlar, nurani ruhlar ve melekler yardımcılarıdır.

Alimler Gayb alemi ile yaşadığımız bu alemi, teşbihle ayağına ters çakılı bir atın nal izine benzetmişlerdir.

Yani görünen yaşadığımız alemin aksine bir alem olduğunu ifade etmişlerdir. Yani bu dünyadaki var oluş yok oluşlar göründüğü gibi değil aslında hakikatinde yani gayb aleminde var olduğu gibidir. Ancak bu bakış anlayabilene göre farklılık arz eder.

Bir teşbihle bu alemin aslı nurdur, ama bu nur, mutlak nurun, nurunun nurunun nuru olduğu dünya gözüyle görülemeyeceği ancak ahirette görüleceği ifade ayet ve peygamberimizin hadisleriyle ifade edilmiştir. En alçak olan bu alemin güneş ışığı ona nispetle gölge gibidir. Aslını varlık perdeleri ile gizlemiştir.

İnsanda bu nurun aydınlanması anlayış ayrd ediş nuru yani iman nurudur.

Nurun son perdeden yani zulumat tan geçib bize yansıyan şu gölgesi cisimlere dışardan işık gibi görünür.

Yani dünyadaki bu ışık aslında nurun aksinden dir. Yani nurun aksi gölgedir .Bize bu gölge işık gibidir.

Gölgesi bu ışık gibiyse aslı nasıldır tahmin dahi edilemez.

Ancak bu gölge güneşin gölgesi değildir. Güneşin gölgesi karanlıktır. Burada nurun gölgesi bir remizdir. Ancak nurun 70 bin kat, meleklerden, denizlerden, ışıktan ve karanlıktan  yaratılmış perdeleri olduğu rivyet edilmiştr.

En son perdeden varlığa yansıyan nurun gölgesi, canlı cansız yaratılmış tüm varlıklarda yansır.

Dünyaya yansıyan gölgesi uzak yakın bir işık olup gün gibi güneş gibi görünmüştür. İman edenlerin ve ariflerin Kalblerine yansıyan bu nur bir kandil olmuş yollarını aydınlatmış onları nurun kaynağına dek ulaştırmıştır. Peygamberler o nur duraklarını ve emin bir klavuzla şahid olmuş,Cenabı Hak ,efendimizi bizzatihi kendine şahid kılmış bu yüceliğini ona ihsan etmiştir. Bu ise efendimize verilen en büyük bir şereftir. Ümmetine de bu şeref lütuf olarak verilmiştir..

Varlık bir zulumattır .Yani bilgisizlik perdeleri vardır. Biz buna zulumat perdeleri diyoruz.Nura ancak imanla zulumat perdelerinden geçtikten sonra aydınlanma ve anlayış halinden daha ziyadesi aşk muhabbet yakinlik alemine doğru çeker. Ahlak ve ilim halinde insanda zuhur eder.Kul haline sokar. Zulumat perdelerini geçmedikçe nurun perdesine yaklaşmaz insan.

Hz pir Mevlana'nın çok özlü sözü ne kadar manidar dikkatle düşünerek okuyalım ,''iyi adamın gönlüne kötü bir düşünce geldi mi bu boş değildir, bir aslı vardır bunun. O anlayışı vehim sayma, Allah anlayışı bil. Gönüldeki nur, onu külli levihten okumuştur.

Yakub’un gönlüne kardeşlerine rağmen  Yusuf korkusu kokusunu duyması gibi bil Farisi söyleyelim ,bu câzibe ruhâ zevk gelen taraftan gelir. Bir cinsin zevki hakikâten kendi cinsindendir. Cüzûn zevki de ancak kendi küllünden gelir. Buna dikkat et. Allahım sen, hangi duyguya gayb âleminin yolunu açarsan o duygu, artık eskimez, yıpranmaz, ölmez.Mülk senindir. Duyguya bir şey ihsan edersin; o duygu, öbür duygulara padişahlık eder.

Allah anlayışımızı, irfanımızı ve yakinliğimizi arttırsın.

Her yönümüzü nur kılsın.

Amin

DİĞER YAZILARI Akıllı Yolcuya Notlar 01-01-1970 03:00 Büyük Resmi Görmek 01-01-1970 03:00 İlkeli Duruş 01-01-1970 03:00 Emeklilerin Zammına Farklı Bakış 01-01-1970 03:00 Çarşambada Sandığa Gelmeyen Seçmen 01-01-1970 03:00 İstikamet Sahiblerinin Yolu 01-01-1970 03:00 Tefrika 01-01-1970 03:00 Ak Partiye Navtex İlan Etmek 01-01-1970 03:00 Biz Dönmeyiz Yolumuzdan 01-01-1970 03:00 Kim Dönerse Dönsün 01-01-1970 03:00 Bağımsız Adaylar Hakkında 01-01-1970 03:00 Dar Anlayış 01-01-1970 03:00 Ahde Vefana Ne Oldu 01-01-1970 03:00 İhtiyaç ve İnanç 01-01-1970 03:00 Sosyal Medya ve Modern Selefilik 01-01-1970 03:00 İnsanlık Gazzede Sıkıştı 01-01-1970 03:00 Berrak Göze ve Görüş'e Sahib Olmak 01-01-1970 03:00 Hatırlamak ve Hatırlatmak 01-01-1970 03:00 Ahmaklık İlleti ve Seba Kavmi 01-01-1970 03:00 İnananlar orta yolda birleşir 01-01-1970 03:00 Tarafını Seçmelisin 01-01-1970 03:00 Dünya İhtiyaçlarımız Putlaşmasın 01-01-1970 03:00 Sen Önce Kendi Yüzünü Gör 01-01-1970 03:00 Hz Mevlanaya Göre Görüş Sahibi Olmak-2 01-01-1970 03:00 Hz Mevlana'ya Göre Görüş Sahibi Olmak 01-01-1970 03:00 Nacizane Tefekkürhane 01-01-1970 03:00 Duygu Kalpazanları 01-01-1970 03:00 Hz Mevlânâ Celâleddîn-İ Rûmî hikmet dolu sözler 01-01-1970 03:00 Piyasada Şok Etkisi Yapacak Bir Ücret Tespiti Elzemdir 01-01-1970 03:00 Cumhur Abi 01-01-1970 03:00 Kısmet Görenedir 01-01-1970 03:00 Fikir ve Düşüncelerimizin Doğduğu Yer 01-01-1970 03:00 Milli öngörü ve veri bankacılığı sistemi 01-01-1970 03:00 Şehvet Sarhoşluğu 01-01-1970 03:00 İnsan Noksanını Tamamlayan Varlıktır 01-01-1970 03:00 İnsanın İhtiyaç Anlayışı 01-01-1970 03:00 Seviyesiz Ortamlardan Kaçmak 01-01-1970 03:00 İyilikle Anmak ve Anılmak 01-01-1970 03:00 Dalgınlık ve Dirilik Alemi 01-01-1970 03:00 Uyutan Bilgi İle Uyandıran Bilgi 01-01-1970 03:00 Aczimizi Bilmek 01-01-1970 03:00 Hayvanlar boğazdan insan kulakdan beslenir 01-01-1970 03:00 İnsan-I Gafil Ve İnsan-I Kamil 01-01-1970 03:00 Dünyada İkinci Kez Doğmak 01-01-1970 03:00 Yem Ve Tuzak 01-01-1970 03:00 Akıl Ve Ziya 01-01-1970 03:00 Akıllıların düşmanlığı cahillere iyiliktir! 01-01-1970 03:00 Hz Mevlana Nın 748 Vuslat Yıl Dönümü 01-01-1970 03:00 Ahmaklığın Karanlığı 01-01-1970 03:00 Labirentteki Peyniri Bulmak 01-01-1970 03:00 Akıl ihtiyarı ve vücud ihtiyarı nı anlamak! 01-01-1970 03:00 Mustafa Tatcı Hocamızın Yunus Emre Gayretini Anlamak! 01-01-1970 03:00 His Nuru İle Hak Nuru 01-01-1970 03:00 Ey hüznüm! Nedir senin derdin 01-01-1970 03:00 15 Temmuzun Gerçek Ve Sahte Kahramanları 01-01-1970 03:00 Mustafa Tatcı Hocamızı Tanımak 01-01-1970 03:00 Mesnevî' den Kısa Notlar Ve Açıklamalar – 1 01-01-1970 03:00 Eşyalar da Konuşur 01-01-1970 03:00 Lokma’dan Lokman’a 01-01-1970 03:00 İnsanın Hakiki Sermayesi Yokluktur! 01-01-1970 03:00 Hakiki Hayal İle Sahte Hayal! 01-01-1970 03:00 Para Kazanmak Ya Da Gönül Kazanmak 01-01-1970 03:00 Odaklanmak 01-01-1970 03:00 Toprak Sofrasından Gayb Sofrasına 01-01-1970 03:00 Ten Şişmanlığı İle Gönül Şişmanlığı 01-01-1970 03:00 Huzur ve Hazret Hakkında 01-01-1970 03:00 Aklın Başa Gelmesi! 01-01-1970 03:00 Biraz da Canımızı Tanıyalım 01-01-1970 03:00 İnsaflı Olmak 01-01-1970 03:00 Anlayış Ve Ayırd Ediş Kabiliyeti- 2 01-01-1970 03:00 Ayırd Ediş Ve Anlayış Kabiliyeti -1 01-01-1970 03:00 Varlık Ve Yokluğu Anlamak 01-01-1970 03:00 Anlamlarımız Duramıyor ve Dinlemez! 01-01-1970 03:00 Akıllı Akıl İle Akılsız Akıl 01-01-1970 03:00 Hep İçimizdeki Öküz Yüzünden 01-01-1970 03:00 Anadolu İrfanı Ve Hz Harakani K.S - 2 01-01-1970 03:00 Ödünç Bir Hayatımız Var 01-01-1970 03:00 İlahi Akıl İle İnsani Akıl 01-01-1970 03:00 Anadolu İrfanı Ve Ebul Hasan El Harakani Ks Yi Tanımak 01-01-1970 03:00 Savaş Türklerin İşidir! 01-01-1970 03:00 Bedenin Duyguları Ve Ruhun Duyguları! 01-01-1970 03:00 Dürüstlük Kazanır 01-01-1970 03:00 Cennette Hayal Tablonuz Olsun 01-01-1970 03:00 Yol Gulyabanileri 01-01-1970 03:00 İnayet Ve İhsan Beklemek 01-01-1970 03:00 Beden Gözü İle Can Gözü 01-01-1970 03:00 Geylani Hz 'den İkaz Ve Nasihatler 01-01-1970 03:00 Her cins kendi cinsi ve zevkiyle beraberdir 01-01-1970 03:00 Huzursuz İnsan 01-01-1970 03:00 Arif Olana Bir İşaret Yeter 01-01-1970 03:00 Manalar Ve Kavramlar Varlık Ve Mana 01-01-1970 03:00 İmansızlığın Ve Dinsizliğin Cinneti! 01-01-1970 03:00 Dünya Sağlıkda Sınıfta Kaldı! 01-01-1970 03:00 Anlama Kuvvetleri Ve Mertebelerini Tanımak 01-01-1970 03:00 Noksanlarımız ve Dualarımız 01-01-1970 03:00 Dert de Hak'dır Deva da Hak'dır! 01-01-1970 03:00 Maddi Ve Manevi Sebebler 01-01-1970 03:00 Krizi Fırsata Çevirmek 01-01-1970 03:00 Azgınlaşmak Ve İlahi İkaz 01-01-1970 03:00 İnsan Hakkında Alimlerin Görüşleri! 01-01-1970 03:00 Attığın Zaman Sen Atmadın 01-01-1970 03:00 Bakış, Görüş Ve Anlayış 01-01-1970 03:00 Düşünmek Ve İbret Almak 01-01-1970 03:00 İnsani Huy Ve Hayvani Huy 01-01-1970 03:00 Yetemanın Hakkını Verin! 01-01-1970 03:00 Evin Anahtarlarını Şempanzeler Kaparsa 01-01-1970 03:00 Mukaddes Bir Hayal İçinde Başka Hayaller Peşindeyiz 01-01-1970 03:00 Ruhun Garip Yolculuğu 01-01-1970 03:00 Nafakasının Azlığı Yüzünden Padişaha Kızan Köle 01-01-1970 03:00 Şeytan'ın Tahammülsüzlüğü 01-01-1970 03:00 Doğu Türkistan Ve Türkiye’nin Tavrı 01-01-1970 03:00 Kimse kimsenin ayıbını örtmüyor! 01-01-1970 03:00 Cennette bir hayal tablon olsun! 01-01-1970 03:00 Dine Olan Kin Lezzet Haline Gelirse! 01-01-1970 03:00 Mana Ve Surete Bakış 01-01-1970 03:00 Tesir Ve Eser 01-01-1970 03:00 Karmaşa Ve Hakikat 01-01-1970 03:00 Mecnun Ve Devesi 01-01-1970 03:00 Düşünmek ve İstidat 01-01-1970 03:00 Bakış Açısı 01-01-1970 03:00 “Kıssa, mesel” ve “maksad” 01-01-1970 03:00 Halkın Talepleri Ve Seçimin Sonucu 01-01-1970 03:00 Görünmeyeni Görmek! 01-01-1970 03:00 Uyanık Olmak! 01-01-1970 03:00 Abdestli Bürokrasimiz Ve Mağdur Vatandaş 01-01-1970 03:00 Kin Kardeşliği Ve Din Kardeşliği 01-01-1970 03:00 Gönül Ve Nefsin Farkı 01-01-1970 03:00 Olgunluğun yegâne sahibi 'Hak’tır ve insanın olgunlaşmasını ister! 01-01-1970 03:00 Kendi kendine kasd etmek! 01-01-1970 03:00 Ümmetin Asra İz Bırakan Lideri: Prof. Dr. Necmeddin Erbakan 01-01-1970 03:00 Eyüb'ün Tavukları 01-01-1970 03:00 Gönül belediyeciliği eylem adamı olmakla başlar! 01-01-1970 03:00 İman, ayırd etmek taraf tutmaktır.. Din ehlini kin ehlinden ayırt etmektir 01-01-1970 03:00 Hak Tabiatı İle Ten Tabiatının Görüşü 01-01-1970 03:00 İyi İle Kötü Huyların Savaşı 01-01-1970 03:00 Bakış ve görüş 01-01-1970 03:00 Ateşin oğulları, suyun oğullarının düşmanıdır! 01-01-1970 03:00 Adı Hasan huyu da hasendi! 01-01-1970 03:00 ''Gönül'' Belediyeciliği 01-01-1970 03:00 Aslın neyse seni çeken odur! 01-01-1970 03:00 Bu Alem Tersine Çakılı Nal İzleriyle Doludur 01-01-1970 03:00 Hz. Mevlâna’nın Akıl Hakkındaki Görüşleri 01-01-1970 03:00 Yokluk yolunun yolcuları çok iyi bilirler ki ‘’Yol sevgiliden ibarettir’ 01-01-1970 03:00 Emanete hıyanet etmek! 01-01-1970 03:00 Teamül Ve Temayül 01-01-1970 03:00 Aday Adayların Evsaf ve Düşüncesi 01-01-1970 03:00 Maksadı Ve Meramı Anlamak 01-01-1970 03:00 Taban Hizmetkârı Belediye Başkanı Aranıyor 01-01-1970 03:00 Cins Oluş ve Cinsiyet 01-01-1970 03:00 İdeal bir belediye başkanı! 01-01-1970 03:00 Sabredenleri Müjdele! 01-01-1970 03:00 Gerçek Dostluk Yokluk Günlerindeki Dostluklardır 01-01-1970 03:00 Üstünlükler Ve Hallerin Değişmesi Hak'tandır 01-01-1970 03:00 İnananların İmtihanı 01-01-1970 03:00 Gözler Kör Olmaz Lakin Kalbler Kör Olur 01-01-1970 03:00 Yeni Dönem ve Gençlik Erozyonu 01-01-1970 03:00 Nice Elbiseler Gördüm İçinde İnsan Yok 01-01-1970 03:00 Ölümsüz eserler ve fikirler hakkın bakış ve görüşünden doğar 01-01-1970 03:00 Mazlumun kuruyan dudağına söyleyin gülsün! 01-01-1970 03:00 Ekmekle Gelişen Ve Büyüyen Hayat Ekmek İster 01-01-1970 03:00 Hak Ve Batıl’ın Mücadelesi 01-01-1970 03:00 İşte rahmetli Erbakan hocamızın unutulmayan ölümsüz sözleri! 01-01-1970 03:00 Vatandaşların Nüfus Ve Tapuda Yaşadığı Sorunlar 01-01-1970 03:00 Kalblerinde Maraz Olanlar 01-01-1970 03:00 İnsanların En Hayırlısı İnsanlara Faydalı Olandır 01-01-1970 03:00 Kendimizi Tamamıyla Dünya İşlerine Verdik 01-01-1970 03:00 Anlamlar Sebeplere Eğreti Olarak Verilmiştir 01-01-1970 03:00 Hak ölümsüzdür! 01-01-1970 03:00 Zorlaştırmayın Kolaylaştırın 01-01-1970 03:00 İman ayırd etmektir taraf tutmaktır! 01-01-1970 03:00 Yolun Yalancıları Ve Yabancıları 01-01-1970 03:00 İnsanı yücelt ki devlet yücelsin! 01-01-1970 03:00 Neseb Bağını Yeniden Kurmak 01-01-1970 03:00 Hakikatler, Bulunduğu İsmin ve Kalıbın Manasında 01-01-1970 03:00 Belediyelerin Kat Adaletsizliği 01-01-1970 03:00 Değişmekte Zorlanıyoruz 01-01-1970 03:00 İstikamet Şuuru Ve 2019 Seçimleri 01-01-1970 03:00 Davasının Ve Milletin Adamı Olmak 01-01-1970 03:00 Tevazunun Ve Eşitliğin İktidarı 01-01-1970 03:00 Hazımsızlık Çekenlere 01-01-1970 03:00 İnsanların En Hayırlısı İnsanlara En Faydalı Olandır 01-01-1970 03:00 Değişimin Zil Sesleri.. 01-01-1970 03:00 Uyarıyoruz! 01-01-1970 03:00 Yarının Molla Kasımları 01-01-1970 03:00 Hak Yolcusunun Varlıkla İşi Olmaz 01-01-1970 03:00 Milli Görüş Tabanlılar AK Parti’den Neden Tasfiye Edildiler 01-01-1970 03:00 İdeal Belediye Başkanı 01-01-1970 03:00 Sırdan Surete 01-01-1970 03:00 Her Şey Dürüst Olmakla Başlar 01-01-1970 03:00 Yahudi Padişah Ve Hilekar Veziri 01-01-1970 03:00 Bu gidişle Kripto FETÖCÜ’ler ancak mahşerde çözülür! 01-01-1970 03:00 İstikamet Ve Handikap 01-01-1970 03:00 Milletin Zaferi 01-01-1970 03:00 Timsah Gözyaşları 01-01-1970 03:00 Sahte Kahramanlar 01-01-1970 03:00 Hayal Kırıklığı 01-01-1970 03:00 Kanadı Kırık Kuş 01-01-1970 03:00 El İnsaf Nuri Hocam! 01-01-1970 03:00 Kim Miyiz.!İşte Gerçek Kimliğimiz 01-01-1970 03:00