Hz Mevlana Nın 748 Vuslat Yıl Dönümü

Ahmet DÜZGÜN

09-12-2021 14:43

Hz. Pir Mevlâna'nın 748. Vuslat Yıl dönümü dolayısı ile varlığın tesirinde esir kalan insanı bambaşka bir aydınlığa çağıran ve getiren, esaretten özgürlüğe kavuşturan  Mesnev-i Şerif bahcesinden  topladığım küçük bir demeti istekli taliblilerine  katıksız paylaşmak istedim.. tefekkür ederek okuyalım buyrun;

YOKLUK YOLUNUN ÇOCUĞU VE  PİRİ 

‘’Yokluk yolunun çocuğu, pirlik etmeye girişirse ardına düşenler, devletsizlik gulyabanisine çatarlar! Gel de sana ayı göstereyim der ama o nursuz pirsiz, ayı hiç görmemiştir ki! Ömrümde ayın aksini suda bile görmemişken nasıl olurda gösterebilirsin a hamhalat, a bön! Ahmaklar baş oldular da akıllılar başlarını kilime çektiler!

Peygambere bu yüzden “Ey kilime bürünen, ey ürküp kaçan, kilimden çık! Kilime baş çekme, yüzünü örtme... Çünkü âlem şaşkın bir beden, sense bu âleme akılsın! Kendine gel de dâvaya kalkışanlardan arlanıp gizlenme... Çünkü sende vahiy mumunun nurları var! Kendine gel de geceleri kalk, çünkü ey Peygamber, mum geceleri ayakta durur!(Müzemmil süresi)

Senin nurun olmadıkça aydın gün bile gecedir... Sana sığınmadıkça aslan bile Tavşan kesilir!Ey Mustafa, bu nur denizinde kaptanlık et... Çünkü sen, ikinci Nuh’sun! Akıllılara bir yol gösterici lâzım... Hele yol, deniz yolu olursa! Kalk da yolu vurulmuş kervana bak... Her yanda kaptan kesilmiş gül yabanileri gör!

Sen, vaktin Hızır’ısın, her geminin imdadına yetişen sensin... Ruhullah gibi yalnız yürümeyi âdet edinme! Bu topluluğun önünde gökyüzündeki ışık gibisin, güneşe benziyorsun... Bunlardan gizlenmeye, halveti bezemeye kalkışma! Halvet zamanı değil topluluğa gel! Ey Peygamber, hidayet, Kaf Dağına benzer, sense Hümasın!

AKILLAR BENİM NURUMLA  AYDINLANIR

Doğru yolu gösterenin işi budur; sen de doğru yolu gösterensin... Ahir zamanın yasına neşesin sen! Ey takva sahiplerinin imamı, bu hayallere kapılanları, yakîn makamına kadar götür! Kim gönlünden sana karşı bir hile, bir düzen düşünürse onun boynunu ben vururum, sen tasalanma, neşelen, neşeli neşeli yürü! Onun körlüğüne körlükler katarım... O, şeker sanır ama ben ona zehir veririm! Akıllar benim nurumla parlar, aydınlanır... Hileler, benim hilemden öğrenilir!

Âlemdeki erkek fillerin ayaklarına göre Türkmen’in kara çadırı nedir ki? Ey benim en ulu Peygamberim, onun mumu, kasırgama karşı nedir? Derhal korkunç sûr sesiyle kalk da binlerce ölü, topraktan çıksın! Sen vaktin İsrafil’isin; doğruca kalk da kıyametten önce bir kıyamet kopar! Kim, “hani, nerede kıyamet?” derse a güzelim, kendini göster, işte kıyamet benim de!

AHMAKLARA VE AHMAKLIĞIMIZA VERİLEN CEVAB

Ey mihnetlere düşmüş de soru soran kişi, dikkat et, bak da gör. Bu kıyametten yüzlerce âlem kopmada! Bu zikir ve kunut ehli olmasa ahmağın sorusuna verilecek cevap sükûttan ibarettir padişahım! Duamız kabul edilmeyince Allah göğünden isteğimize sükûtla cevap verilir canım! Harman devşirme zamanı geldi ama yazıklar olsun... Gün bahtımız yüzünden geçti gitti! Gün dar... Hâlbuki bu söz, o kadar geniş ki bütün bir ömür bile ona az gelir!

Bu daracık çukurlarda mızrak oyununa girişmek, bu oyunu oynayanları utandırır! Vakit dar... Fakat oğul, halkın hatırı ve anlayışı da vakitten yüz kere daha dar! Ahmağın cevabı, mademki sükûttur... Ne diye sözü uzatıp durursun? Allah rahmetinin yüceliği ve kerem denizinin dalgalanması yüzünden her çorak yere yağmur yağdırıp ıslatmada!

CEVAB VERMEMEKTE CEVABTIR 

Bir padişahın aklı ölmüş, şehveti diri bir kölesi vardı. Padişahın ince hizmetlerini bırakır, kötü düşüncelere dalar, fakat yaptığını iyi sanırdı! Padişah nafakasını azaltın... Söylenir dırlanırsa adını kullar arasından silin dedi.Kölenin aklı azdı, hırsı çok... Nafakasını az görünce kızdı, serkeşleşti.

Aklı olsaydı kendi kendinin etrafında döner dolaşır, düşünür taşınır da suçunu görür, kendisini affettirirdi. Eşekliği yüzünden bir ayağı bağlanmış eşek serkeşliğe kalkıştı mı iki ayağı da boynuna bağlanır!  Eşek, bana bir bağ kâfidir derse aldırış etme! Çünkü bu iki bağ, o bayağı hayvanın hareketi yüzünden bağlanmıştır!

ALLAH HALKI ÜÇ ÇEŞİT YARATMIŞTIR

Hadiste gelmiştir: Ulu Allah, halkı üç çeşit yarattı.

1- Bir bölüğü, tamamı ile akıldan, bilgiden ve cömertlikten ibaret... Bunlar meleklerdir, secdeden başka bir iş bilmezler! Yaradılışlarında hırs ve heva yoktur... Mutlak nurdur onlar, Allah aşkıyla dirilmişlerdir.

2-  Bir bölüğü ise bilgisizdir... Hayvan gibi ot otlamakla semirirler. Onlar, ahırdan, ottan başka bir şey görmezler... Kötülükten de gafildirler, yücelikten, iyilikten de!

3- Üçüncü bölükse âdemoğullarıdır, insanlardır. Bunları yarı yaradılışları bakımından melektirler, yarı yaradılışları bakımından eşek!Eşek olan yarıları, aşağılığa meyleder, öbür yarıları da akla meyleder!İlk iki bölük savaştan, çekişten anlamaz, istirahat ve huzur içindedir. Fakat bu bölük, yani insan ikisine de aykırıdır ve azap içindedir.Bu insanda sınanma yönünden bölüklere ayrılmıştır... Hepsi insan şeklindedir ama üç kısımdır:

BİRİNCİ KISIM İNSAN

Bir kısmı, mutlak varlık olan Allah’a dalmış, kendini kaybetmiş olanlardır... Bunlar İsa gibi meleklere katılmışlardır.Surette insandır bunlar, fakat hakikatte Cebrail... Kızgınlıktan heva ve hevesten, dedikodudan kurtulmuşlardır. Riyazattan da kurtulmuşlardır, zahitlikten ve savaştan da... Sanki onlar, insanoğlundan doğmamışlardır!

İKİNCİ KISIM İNSAN

İkinci kısmı eşeklere katılmış olanlardır. Bunlar kızgınlığın ta kendisi olmuşlar, tepeden tırnağa kadar şehvet kesilmişlerdir. Bunlardaki Cebrail’ lik meleklik sıfatı gitmiştir... Çünkü o ev dardı, o sıfat da büyük, sığamadı, geçip gitti! Canı olmayan adam ölür... Canında bu sıfat bulunmayan kişi de eşek olur. Çünkü bu sıfatta olmayan can bayağıdır, aşağıdır... Bu sözü sofi söylemiştir, doğrudur!

O hayvanlardan da fazla can çekişir... Âlemde ince işlere girişir!Onun örüp dokuduğu hile ve şeytanlık, başka bir hayvandan zuhur edemez! Altın sırmalı elbiseler dokur, denizin dibinden inciler çıkarır... Hendese bilgilerinin en ince noktalarını bilir yahut nücum, tıp ve felsefe bilgilerini elde eder!

Çünkü onun, ancak bu dünya ile alâkası vardır... Yedinci kat göğe çıkmaya yolu yoktur. Bütün bu bilgiler, ahır yapısına yarar... Ahır da öküzle devenin varlığına destektir! Hayvanların birkaç gün yaşamalarına yarayan bu bilgilerin adını, şu ahmaklar remizler, ince şeyler kodular. Allah yolunun, Allah durağının bilgisini ancak gönül sahibi yahut da gönül sahibinin gönlü bilir!

İşte Allah bu terkiple lâtif bir hayvan olan insanı yarattı, onu bilgilere eş etti. O bölüğe “hayvanlar gibi” dedi... Çünkü uyanıklığın uykuyla ne münasebeti var? Hayvani ruhta ancak uyku bulunur... Bu çeşit insanlarda aksine duygular vardır. Fakat uyanıklık gelmedi de hayvani uyku kalmadı mı duygusunun aksi ve aykırı olduğunu levhten okur anlar!

Uykuya dalan kişinin uyandığı zaman, rüyada gördüklerinin aksini görmesi gibi! Hülâsa o aşağılık kişi, aşağılık âlemdendir... Onu bırak, “Ben batanları sevmem, de!”Çünkü hayvani ruha sahip olan kişinin, huylarını değiştirmeye, nefsiyle savaşa girişmeye, aşağılıktan kurtulmaya istidadı vardı ama o istidadı fevt etti! Hâlbuki hayvanda istidat yoktur... Hayvanlıktaki özrü apaçıktır!İnsandan yol gösteren bu istidat gitti mi ne yerse yesin eşek beynidir! Aklı arttıran bir ilâç olan belâdür yese afyon kesilir... Kalp illeti ve akılsızlığı artar!

ÜÇÜNCÜ KISIM İNSAN

Üçüncü kısım İnsanların bir bölüğüyse savaştadır. Yarı hayvan, doğru yolu bulma bakımından yarı insandır! Gece gündüz savaşta, çekiştedir bunlar... Sonu yani insanlığı, önüyle yani hayvanlığıyla savaşır durur. Bu kısım insan, Mecnun’la devesine benzer... O, ileriye gitmeye savaşır, bu geriye gitmeye! Mecnun’un sevdası, önde bulunan Leylâ’ya kavuşmak, devenin sevdası ardına dönüp yavrusuna ulaşmak! Mecnun, bir an bile kendisinden geçti mi deve, hemencecik geri döner, geriye giderdi.

Mecnun, tamamı ile aşkla, sevda ile dolu olduğundan kendisinden geçmemesine imkân yoktu. Kendisini gözetleyen akıldı... Fakat aklını, Leylâ’nın sevdası kapmıştı! Deveye gelince o, çevikti, fırsat gözleyip durmaktaydı... Yularını gevşek hissetti mi, anlardı ki Mecnun daldı gitti... Hemen geriye yüz tutar, yavrusunun bulunduğu tarafa doğru gitmeye başlardı.Mecnun kendisine gelir, evvelce bulundukları yerden fersahlarca geriye gittiğini anlardı.

Üç gün böyle yol aldılar... Mecnun, âdeta yıllarca tereddüt içinde kaldı. Nihayet dedi ki: A deve, ikimizde âşığız ama birbirimize aykırıyız... Arkadaşlığa lâyık değiliz! Senin sevgin de bana uygun değil, yuların da senden ayrılmak gerek! Bu iki arkadaş da, birbirinin yolunu vurmada...

 (OĞUL..!)

Tenden aşağı inip ayrılmayan can, yol azıtır gider! Senin canın da arşın ayrılığı ile yoksulluğa düşmüş... Teninse diken aşkıyla deveye dönmüş! Can, yücelere kanatlar açmada... Ten, tırnaklarıyla yere sarılmada! Ey vatan aşkıyla ölmüş deve, sen benimle oldukça canım, Leylâ’dan uzak kaldı gitti! Musa kavminin yıllarca çölde kalışı gibi bende seninle bu hallere düştüm...

Ömrüm geldi geçti! Bu yol, vuslata erişmek için iki adımdan ibaret... Hâlbuki ben, senin hilenle tam altmış yıldır, bu iki adımlık yolda kalakaldım! Yol yakın... Fakat ben pek geç kaldım. Bu binicilikten adamakıllı usandım artık! Bu sözleri söyleyip kendisini deveden fırlattı attı, niceye bir dertten yanıp yakılacağım, yandım artık, dedi!

Ona o geniş ova daracık bir hale geldi... Kendisini bir taşlığa atıverdi!Hem de öyle bir attı ki o yiğidin bedeni ezildi...Kendisini yere öyle bir fırlattı ki kazara ayağı da kırıldı!Ayağını bağladı, top olurum da dedi, onun çevgânının önüne düşer, yuvarlanarak giderim!

İşte güzel sözlü hakîm, tenden inmeyen atlıya bu yüzden lânet etmiştir. Allah aşkı, hiç Leylâ’nın aşkından az değersiz olur mu? Ona top olmak elbette daha doğru, daha yerinde! Top ol da doğruluk yanına yat, aşk çevgâniyle yuvarlanarak git!

Çünkü bu yolculuk, binekten indikten sonra Allah çekişiyle olur... Halbuki önceki gidişimiz, deveyle idi! Bu çeşit gidiş, gidişlerden apayrıdır... Bu gidiş cinlerin gidişiyle de olmaz, insanların çalışmasıyla da! Bu çekilip gitme, alelade çekilip gitme değildir... Bunu, Ahmed’in lütfu meydana getirdi vesselâm!

AKIL TASLAMAK İBLİSTENDİR

Nefsin neyi isterse ihtiyarın var, fakat aklının istediği şeyde mecbursun ha! Bahtı yaver ve talihi kutlu olan bilir ki akıl ve zekâ taslamak iblistendir, aşk Âdem’den! Akıl ve zekâ denizde yüzgeçliğe benzer... Bundan az kişi kurtulur ve yüzgeçlikte bulunan nihayet gün gelir, gark olur gider! Yüzgeçliği bırak, kibirden, kinden vazgeç... Bu ırmak değil; denizdir deniz! Hem de öyle sığınılacak bir yeri olmayan uçsuz bucaksız deniz ki yedi denizi bir saman çöpü gibi kapı verir!

Aşk, ileri gidenler için bir gemiye benzer... Gemiye binen kişinin bir afete uğraması nadirdir, çok defa kurtulur. Aklı zekâyı sat da hayranlığı satın al... Akıl ve zekâ zandır, hayranlıksa bakış görüş!

Aklı Mustafa’nın önünde kurban et... Hasbiyallah de, yani Allah’ım bana yeter! Kenan gibi gemiden baş çekme... Ona da zeki aklı bu gururu vermiş aldatmıştı. Ben yüce bir dağın üzerine çıkar kurtulurum, neden Nuh’a minnet edeyim? Dedi.

Keşke o yüzme öğrenmeseydi de Nuh’a minnet etse, gemiye girmeye tamah etseydi! Keşke çocuk gibi hilelere cahil olsaydı da çocuklar gibi anasına el atsa, anasına sarılsaydı! Yahut da nakli bilgi ile az dolu olsaydı da gönlü bir veliden vahiy ilmini kapsaydı! Böyle bir nur varken kitabı önüne açarsın vahiy ile dinlenen ruhunda seni azarlar!Zamanın kutbunun sözüne karşı nakli ilim, bil ki su varken teyemmüm etmeye benzer!

Kendini aptal yerine koy, ona uy da yürü... Ancak bu aptallıkla kurtulabilirsin! Babam, insanların padişahı, bunun için “cennetliklerin çoğu aptaldır” dedi. Akıl ve zekâ sana kibir ve gurur verir... Aptal ol da gönlün doğru kalsın! Aptallık dediğim halka iki kat maskara olan adamın ahmaklığı değildir... Bu aptallık, ona hayran olan adamın aptallığıdır!

Kendilerini unutup Yusuf’un yüzünü görenler, o güzelliğe dalıp kalanlar... bu yüzden ellerini doğrayanlar yok mu işte onlar aptaldır!Aklı, dost aşkında kurban et... Akılların hepsi de o taraftandır, odur! Akıllılar akıllarını o tarafa göndermişlerdir. Yalnız sevgili olmayan ahmak, bu tarafta kalmıştır! Hayretle şu baştan aklın gitti mi başındaki her saç, bir baş, bir akıl kesilir!

O tarafta akla, beyne düşünce zahmeti yoktur... Çünkü orada her ova, her bahçe akıl ve beyin bitirir! Bu ovadan geçer, o taraftaki ovaya gelirsen nükteler duyarsın... Oradaki bağlara, bahçelere gelirsen hurma fidanın sulanır, yeşerir! Bu yoldaki köşkü, sayvanı, şöhreti şanı terk et... Kılavuzun hareket etmedikçe hareket etme!

Başsız hareket eden, kuyruk olur... Böyle adamın hareketi akrebin hareketine benzer! Eğri gider, geceleri görmez, çirkindir, zehirlidir... İşi gücü, temiz bedenleri dalamak, sokmaktır! Başını ez onun... Huyu hep budur, ahlâkı hep bu... Bu huyundan vazgeçmez o! Onun için en iyi şey, başının ezilmesidir... Çünkü bu suretle can kırıntısı da o kötü tenden kurtulmuş olur! Delinin elinden silâhı al da adalet ve sulh, senden razı olsun! Fakat elinde silâhı olur, aklı da bulunmazsa bağla elini... Yoksa yüzlerce zarar yapar.

 

HZ MEVLANA (Mesnevi cilt 4- 1500)

DİĞER YAZILARI Akıllı Yolcuya Notlar 01-01-1970 03:00 Büyük Resmi Görmek 01-01-1970 03:00 İlkeli Duruş 01-01-1970 03:00 Emeklilerin Zammına Farklı Bakış 01-01-1970 03:00 Çarşambada Sandığa Gelmeyen Seçmen 01-01-1970 03:00 İstikamet Sahiblerinin Yolu 01-01-1970 03:00 Tefrika 01-01-1970 03:00 Ak Partiye Navtex İlan Etmek 01-01-1970 03:00 Biz Dönmeyiz Yolumuzdan 01-01-1970 03:00 Kim Dönerse Dönsün 01-01-1970 03:00 Bağımsız Adaylar Hakkında 01-01-1970 03:00 Dar Anlayış 01-01-1970 03:00 Ahde Vefana Ne Oldu 01-01-1970 03:00 İhtiyaç ve İnanç 01-01-1970 03:00 Sosyal Medya ve Modern Selefilik 01-01-1970 03:00 İnsanlık Gazzede Sıkıştı 01-01-1970 03:00 Berrak Göze ve Görüş'e Sahib Olmak 01-01-1970 03:00 Hatırlamak ve Hatırlatmak 01-01-1970 03:00 Ahmaklık İlleti ve Seba Kavmi 01-01-1970 03:00 İnananlar orta yolda birleşir 01-01-1970 03:00 Tarafını Seçmelisin 01-01-1970 03:00 Dünya İhtiyaçlarımız Putlaşmasın 01-01-1970 03:00 Sen Önce Kendi Yüzünü Gör 01-01-1970 03:00 Hz Mevlanaya Göre Görüş Sahibi Olmak-2 01-01-1970 03:00 Hz Mevlana'ya Göre Görüş Sahibi Olmak 01-01-1970 03:00 Nacizane Tefekkürhane 01-01-1970 03:00 Duygu Kalpazanları 01-01-1970 03:00 Hz Mevlânâ Celâleddîn-İ Rûmî hikmet dolu sözler 01-01-1970 03:00 Piyasada Şok Etkisi Yapacak Bir Ücret Tespiti Elzemdir 01-01-1970 03:00 Cumhur Abi 01-01-1970 03:00 Kısmet Görenedir 01-01-1970 03:00 Fikir ve Düşüncelerimizin Doğduğu Yer 01-01-1970 03:00 Milli öngörü ve veri bankacılığı sistemi 01-01-1970 03:00 Şehvet Sarhoşluğu 01-01-1970 03:00 İnsan Noksanını Tamamlayan Varlıktır 01-01-1970 03:00 İnsanın İhtiyaç Anlayışı 01-01-1970 03:00 Seviyesiz Ortamlardan Kaçmak 01-01-1970 03:00 İyilikle Anmak ve Anılmak 01-01-1970 03:00 Dalgınlık ve Dirilik Alemi 01-01-1970 03:00 Uyutan Bilgi İle Uyandıran Bilgi 01-01-1970 03:00 Aczimizi Bilmek 01-01-1970 03:00 Hayvanlar boğazdan insan kulakdan beslenir 01-01-1970 03:00 İnsan-I Gafil Ve İnsan-I Kamil 01-01-1970 03:00 Dünyada İkinci Kez Doğmak 01-01-1970 03:00 Yem Ve Tuzak 01-01-1970 03:00 Akıl Ve Ziya 01-01-1970 03:00 Akıllıların düşmanlığı cahillere iyiliktir! 01-01-1970 03:00 Ahmaklığın Karanlığı 01-01-1970 03:00 Labirentteki Peyniri Bulmak 01-01-1970 03:00 Akıl ihtiyarı ve vücud ihtiyarı nı anlamak! 01-01-1970 03:00 Mustafa Tatcı Hocamızın Yunus Emre Gayretini Anlamak! 01-01-1970 03:00 His Nuru İle Hak Nuru 01-01-1970 03:00 Ey hüznüm! Nedir senin derdin 01-01-1970 03:00 15 Temmuzun Gerçek Ve Sahte Kahramanları 01-01-1970 03:00 Mustafa Tatcı Hocamızı Tanımak 01-01-1970 03:00 Mesnevî' den Kısa Notlar Ve Açıklamalar – 1 01-01-1970 03:00 Eşyalar da Konuşur 01-01-1970 03:00 Lokma’dan Lokman’a 01-01-1970 03:00 İnsanın Hakiki Sermayesi Yokluktur! 01-01-1970 03:00 Hakiki Hayal İle Sahte Hayal! 01-01-1970 03:00 Para Kazanmak Ya Da Gönül Kazanmak 01-01-1970 03:00 Odaklanmak 01-01-1970 03:00 Toprak Sofrasından Gayb Sofrasına 01-01-1970 03:00 Ten Şişmanlığı İle Gönül Şişmanlığı 01-01-1970 03:00 Huzur ve Hazret Hakkında 01-01-1970 03:00 Aklın Başa Gelmesi! 01-01-1970 03:00 Biraz da Canımızı Tanıyalım 01-01-1970 03:00 İnsaflı Olmak 01-01-1970 03:00 Anlayış Ve Ayırd Ediş Kabiliyeti- 2 01-01-1970 03:00 Ayırd Ediş Ve Anlayış Kabiliyeti -1 01-01-1970 03:00 Varlık Ve Yokluğu Anlamak 01-01-1970 03:00 Anlamlarımız Duramıyor ve Dinlemez! 01-01-1970 03:00 Akıllı Akıl İle Akılsız Akıl 01-01-1970 03:00 Hep İçimizdeki Öküz Yüzünden 01-01-1970 03:00 Anadolu İrfanı Ve Hz Harakani K.S - 2 01-01-1970 03:00 Ödünç Bir Hayatımız Var 01-01-1970 03:00 İlahi Akıl İle İnsani Akıl 01-01-1970 03:00 Anadolu İrfanı Ve Ebul Hasan El Harakani Ks Yi Tanımak 01-01-1970 03:00 Savaş Türklerin İşidir! 01-01-1970 03:00 Bedenin Duyguları Ve Ruhun Duyguları! 01-01-1970 03:00 Dürüstlük Kazanır 01-01-1970 03:00 Cennette Hayal Tablonuz Olsun 01-01-1970 03:00 Yol Gulyabanileri 01-01-1970 03:00 İnayet Ve İhsan Beklemek 01-01-1970 03:00 Beden Gözü İle Can Gözü 01-01-1970 03:00 Geylani Hz 'den İkaz Ve Nasihatler 01-01-1970 03:00 Her cins kendi cinsi ve zevkiyle beraberdir 01-01-1970 03:00 Huzursuz İnsan 01-01-1970 03:00 Arif Olana Bir İşaret Yeter 01-01-1970 03:00 Manalar Ve Kavramlar Varlık Ve Mana 01-01-1970 03:00 İmansızlığın Ve Dinsizliğin Cinneti! 01-01-1970 03:00 Dünya Sağlıkda Sınıfta Kaldı! 01-01-1970 03:00 Anlama Kuvvetleri Ve Mertebelerini Tanımak 01-01-1970 03:00 Noksanlarımız ve Dualarımız 01-01-1970 03:00 Dert de Hak'dır Deva da Hak'dır! 01-01-1970 03:00 Maddi Ve Manevi Sebebler 01-01-1970 03:00 Krizi Fırsata Çevirmek 01-01-1970 03:00 Azgınlaşmak Ve İlahi İkaz 01-01-1970 03:00 İnsan Hakkında Alimlerin Görüşleri! 01-01-1970 03:00 Varlık alemi ve gayb alemi yaratılmıştır! 01-01-1970 03:00 Attığın Zaman Sen Atmadın 01-01-1970 03:00 Bakış, Görüş Ve Anlayış 01-01-1970 03:00 Düşünmek Ve İbret Almak 01-01-1970 03:00 İnsani Huy Ve Hayvani Huy 01-01-1970 03:00 Yetemanın Hakkını Verin! 01-01-1970 03:00 Evin Anahtarlarını Şempanzeler Kaparsa 01-01-1970 03:00 Mukaddes Bir Hayal İçinde Başka Hayaller Peşindeyiz 01-01-1970 03:00 Ruhun Garip Yolculuğu 01-01-1970 03:00 Nafakasının Azlığı Yüzünden Padişaha Kızan Köle 01-01-1970 03:00 Şeytan'ın Tahammülsüzlüğü 01-01-1970 03:00 Doğu Türkistan Ve Türkiye’nin Tavrı 01-01-1970 03:00 Kimse kimsenin ayıbını örtmüyor! 01-01-1970 03:00 Cennette bir hayal tablon olsun! 01-01-1970 03:00 Dine Olan Kin Lezzet Haline Gelirse! 01-01-1970 03:00 Mana Ve Surete Bakış 01-01-1970 03:00 Tesir Ve Eser 01-01-1970 03:00 Karmaşa Ve Hakikat 01-01-1970 03:00 Mecnun Ve Devesi 01-01-1970 03:00 Düşünmek ve İstidat 01-01-1970 03:00 Bakış Açısı 01-01-1970 03:00 “Kıssa, mesel” ve “maksad” 01-01-1970 03:00 Halkın Talepleri Ve Seçimin Sonucu 01-01-1970 03:00 Görünmeyeni Görmek! 01-01-1970 03:00 Uyanık Olmak! 01-01-1970 03:00 Abdestli Bürokrasimiz Ve Mağdur Vatandaş 01-01-1970 03:00 Kin Kardeşliği Ve Din Kardeşliği 01-01-1970 03:00 Gönül Ve Nefsin Farkı 01-01-1970 03:00 Olgunluğun yegâne sahibi 'Hak’tır ve insanın olgunlaşmasını ister! 01-01-1970 03:00 Kendi kendine kasd etmek! 01-01-1970 03:00 Ümmetin Asra İz Bırakan Lideri: Prof. Dr. Necmeddin Erbakan 01-01-1970 03:00 Eyüb'ün Tavukları 01-01-1970 03:00 Gönül belediyeciliği eylem adamı olmakla başlar! 01-01-1970 03:00 İman, ayırd etmek taraf tutmaktır.. Din ehlini kin ehlinden ayırt etmektir 01-01-1970 03:00 Hak Tabiatı İle Ten Tabiatının Görüşü 01-01-1970 03:00 İyi İle Kötü Huyların Savaşı 01-01-1970 03:00 Bakış ve görüş 01-01-1970 03:00 Ateşin oğulları, suyun oğullarının düşmanıdır! 01-01-1970 03:00 Adı Hasan huyu da hasendi! 01-01-1970 03:00 ''Gönül'' Belediyeciliği 01-01-1970 03:00 Aslın neyse seni çeken odur! 01-01-1970 03:00 Bu Alem Tersine Çakılı Nal İzleriyle Doludur 01-01-1970 03:00 Hz. Mevlâna’nın Akıl Hakkındaki Görüşleri 01-01-1970 03:00 Yokluk yolunun yolcuları çok iyi bilirler ki ‘’Yol sevgiliden ibarettir’ 01-01-1970 03:00 Emanete hıyanet etmek! 01-01-1970 03:00 Teamül Ve Temayül 01-01-1970 03:00 Aday Adayların Evsaf ve Düşüncesi 01-01-1970 03:00 Maksadı Ve Meramı Anlamak 01-01-1970 03:00 Taban Hizmetkârı Belediye Başkanı Aranıyor 01-01-1970 03:00 Cins Oluş ve Cinsiyet 01-01-1970 03:00 İdeal bir belediye başkanı! 01-01-1970 03:00 Sabredenleri Müjdele! 01-01-1970 03:00 Gerçek Dostluk Yokluk Günlerindeki Dostluklardır 01-01-1970 03:00 Üstünlükler Ve Hallerin Değişmesi Hak'tandır 01-01-1970 03:00 İnananların İmtihanı 01-01-1970 03:00 Gözler Kör Olmaz Lakin Kalbler Kör Olur 01-01-1970 03:00 Yeni Dönem ve Gençlik Erozyonu 01-01-1970 03:00 Nice Elbiseler Gördüm İçinde İnsan Yok 01-01-1970 03:00 Ölümsüz eserler ve fikirler hakkın bakış ve görüşünden doğar 01-01-1970 03:00 Mazlumun kuruyan dudağına söyleyin gülsün! 01-01-1970 03:00 Ekmekle Gelişen Ve Büyüyen Hayat Ekmek İster 01-01-1970 03:00 Hak Ve Batıl’ın Mücadelesi 01-01-1970 03:00 İşte rahmetli Erbakan hocamızın unutulmayan ölümsüz sözleri! 01-01-1970 03:00 Vatandaşların Nüfus Ve Tapuda Yaşadığı Sorunlar 01-01-1970 03:00 Kalblerinde Maraz Olanlar 01-01-1970 03:00 İnsanların En Hayırlısı İnsanlara Faydalı Olandır 01-01-1970 03:00 Kendimizi Tamamıyla Dünya İşlerine Verdik 01-01-1970 03:00 Anlamlar Sebeplere Eğreti Olarak Verilmiştir 01-01-1970 03:00 Hak ölümsüzdür! 01-01-1970 03:00 Zorlaştırmayın Kolaylaştırın 01-01-1970 03:00 İman ayırd etmektir taraf tutmaktır! 01-01-1970 03:00 Yolun Yalancıları Ve Yabancıları 01-01-1970 03:00 İnsanı yücelt ki devlet yücelsin! 01-01-1970 03:00 Neseb Bağını Yeniden Kurmak 01-01-1970 03:00 Hakikatler, Bulunduğu İsmin ve Kalıbın Manasında 01-01-1970 03:00 Belediyelerin Kat Adaletsizliği 01-01-1970 03:00 Değişmekte Zorlanıyoruz 01-01-1970 03:00 İstikamet Şuuru Ve 2019 Seçimleri 01-01-1970 03:00 Davasının Ve Milletin Adamı Olmak 01-01-1970 03:00 Tevazunun Ve Eşitliğin İktidarı 01-01-1970 03:00 Hazımsızlık Çekenlere 01-01-1970 03:00 İnsanların En Hayırlısı İnsanlara En Faydalı Olandır 01-01-1970 03:00 Değişimin Zil Sesleri.. 01-01-1970 03:00 Uyarıyoruz! 01-01-1970 03:00 Yarının Molla Kasımları 01-01-1970 03:00 Hak Yolcusunun Varlıkla İşi Olmaz 01-01-1970 03:00 Milli Görüş Tabanlılar AK Parti’den Neden Tasfiye Edildiler 01-01-1970 03:00 İdeal Belediye Başkanı 01-01-1970 03:00 Sırdan Surete 01-01-1970 03:00 Her Şey Dürüst Olmakla Başlar 01-01-1970 03:00 Yahudi Padişah Ve Hilekar Veziri 01-01-1970 03:00 Bu gidişle Kripto FETÖCÜ’ler ancak mahşerde çözülür! 01-01-1970 03:00 İstikamet Ve Handikap 01-01-1970 03:00 Milletin Zaferi 01-01-1970 03:00 Timsah Gözyaşları 01-01-1970 03:00 Sahte Kahramanlar 01-01-1970 03:00 Hayal Kırıklığı 01-01-1970 03:00 Kanadı Kırık Kuş 01-01-1970 03:00 El İnsaf Nuri Hocam! 01-01-1970 03:00 Kim Miyiz.!İşte Gerçek Kimliğimiz 01-01-1970 03:00