AK Parti, 2004 mahalli seçimlerinde, belediye başkan aday adaylarının tamamından, belediye başkanı olduklarında hayata geçirecekleri hizmetleri ihtiva eden birer proje dosyası istenmişti.
Her namzetten beş proje…
Sahi ne oldu o projeler?
Çöpe mi gitti?
Muhtemelen…
Yoksa 81 vilayet, (o sıralar beldeler de kapanmamış), ilçeler, beldeler aday adayı sayısını hesap bile edemiyorum.
Nerde kaldı proje sayısını hesaplayabilmek…
Dünyanın projesinden memleketi ve dünyayı kurtaracak tek bir proje çıkmadı mı?
Genel merkezde o kadar projeyi, dosyayı muhafaza edebilecek bir birim, bir depo yoktur zannımca.
‘Başkanım bu proje dosyalarını ne yapalım’
‘Ara belediyeyi geri dönüşüme yollasınlar’
Belediye başkan adaylarının projeleri, belediye başkanının ekipleri tarafından geri dönüşüme gönderildi.
Kadın kolları başkanı, kadınlardan oluşan bir heyeti kabulü sırasında “bana proje getirin” deyince aklıma geldi bunlar.
‘Bana proje getirin’ ne demek?
Ya, ‘nasıl olsa hayata geçirilemeyecek uçuk kaçık düşüncelerle kaybedecek vaktim yok. Verin dosyasını bir ara bakarım’ veyahut, ‘bunlar ne anlar plandan, projeden? Nasıl olsa hiçbir şey getiremezler’ düşüncesinden hareketle zaman kazanmak, ileriye gün atmak…
Bir nevi ‘bugün git, yarın gel’…
Eskiden plan ve proje kelimeleri teknik adamlar tarafından kullanılırdı.
Proje aydınger kâğıdına çizilir ve ozalit ile çoğaltılırdı.
‘Yarınki planın nedir’ sorusunun cevabı muhakkak,
‘Galata Kulesinin rölevesini çıkartacağım’ gibi bir şey olurdu.
Şimdi öyle mi, plan ve proje mefhumları teknik birer ifade olmaktan çıktı.
Bir A4 kâğıdına yazılan ve süslü dosyalara konulan, mazruftan ziyade zarfın öne çıkartıldığı ‘sunumlar’ artık proje olarak isimlendiriliyor.
‘Yarınki planın nedir’ sorusunun cevabı,
‘plaja gideceğiz arkadaşlarla…’ şeklinde olabiliyor.
Bir zaman sonra ‘yarınki projen nedir’ sorusunun cevabı rahatlıkla ‘Samsun Kızılırmak Deltası’na turistik seyahat’ olarak verilebilecek…
Tur projesi…
Freiburg Üniversitesi’nde dilbilim profesörü Uwe Pörksen, Plastik Kelimeler isimli kitabında, Proje kelimesiyle birlikte; kalkınma, enformasyon, cinsellik, enerji, kimlik, iletişim, modernizasyon, eğitim gibi kelimelerin, bilimin tahakkümüyle ve onun alemşumül talepleriyle donatılmış olarak ve uzmanların etkisiyle günlük dil ve ifade alanlarını teker teker ele geçirdiklerinden bahsediyor.
Ve bu plastik kelimeler vasıtasıyla yeni bir çağın hazırlandığından…
Düşünün ki, proje veyahut enerji kelimesiyle gerçek anlamını unutturarak ne çok şey ve meram anlatmaya çalışıyoruz.
AK Parti’nin kırsal oylarının tamamını almasına rağmen şehirlerde fire vermesinin, 15 yıllık iktidarı boyunca gençlik, eğitim ve kültür sanat meselelerinde bocalanmasının sebepleri araştırılıp raporlanırken tam da buradan başlanılmasının öneminden bahsediyorum.
2004 yılındaki o heyecan dolu, acemi projelere hak ettiği kıymet verebilmeliydi.
Bu gün AK Parti Siyaset Akademisi mezunlarına hak ettikleri kıymet ve itibar verilebildi mi ki?