“Millet aç diyenler, ülkenin en zengin kesimlerinden oy alıyor. O aç dedikleri kısımların ise hepsi hükümeti destekliyor.
Ülkede bir pahalılık var, bu ülkemizde değil yalnızca. Küresel sistemi bilmeyenler için böyle bir çatlaktır bu. Tam olarak kavranamıyor bir türlü.
1. ve 2. Dünya Savaşının galibi olanlar, düzeni kendileri kurdular. Gerek para düzenini, gerek siyasi düzeni, gerekse Birleşmiş Milletler dediğimiz kurumu. Ekonomi dediğimiz şeyi de bunlar dizayn ettiler. Ekonomi fakültesinde okuyanlar zannediyorlar ki ekonominin belirli bir stratejisi var.
Nikaragua’yı veyahut Türkiye’yi veya bizim gibi ülkeleri yönetenler ABD’de veya İngiltere’de okumuş insanlar.
Peki bu adamlar oradayken çok başarılı, kendi ülkelerine geldiklerinde neden başarısız oluyorlar diye hiç kimse sormuyor?
Çünkü başarılı olma ihtimalleri yok, çünkü düzenin sahibi onlar değiller.
Düzenin sahipleri bu ekonomik sistemi kuranlar.
Ekonomi bilimi dediğiniz şey, eğer bir kaç ailenin dünya yönetiminde söz sahibi olması ve onların para kazanması üzerine kurgulanmışsa siz bunlar üzerinde pek fazla bir şey yapamazsınız.
1. Dünya Savaşının galipleri bizi paçaladılar. Elimizden alınan topraklar kime gitti şöyle bir bakalım;
En büyük parça İngilizlerin eline gitti. Bütün enerji kaynaklarının olduğu bölgeleri İngiliz aldı.
Batının tarihi boyunca 18. Yüzyıla kadar ürettiği bir şey yoktur. Üretim merkezi Asya ülkeleridir.
Bir ülkede bir şeylerin yanlış gitmesi, ille de o ülkede yapılan hataların sonucu değildir.
İnsanların bunu anlaması gerekiyor. Bir küresel güç vardır ve siz en akıllı önlemleri de alsanız onlar sizin tersinize işler yaparlar.
Nasıl yaparlar biliyor musunuz; 200, 300 milyon Dolar para harcayarak bütün kabzımalların ellerindeki malları boşaltırlar, yeter ki Türkiye’de fiyatlar düşmesin diye.
Bunu yapabilecek güçleri var ve sürekli yapıyorlar zaten.
ABD’nin 23 Trilyon Dolarlık yıllık milli geliri var.
Rusya’nın ise 2, 2.500 Trilyon Dolar arasında.
Bu belki sekiz on katı gibi görünüyor ama öyle değil, çarpan etkisiyle bu yüzlerce kata ulaşıyor.
Çünkü ABD kazandığı paranın yarısını hiç çalışmadan elde ediyor; kredi kartlarından, kurmuş olduğu uluslararası borsa sisteminden, altın ticaretinden, değerli maden ticaretinden, petrol ve onun kullanımından, denizlerin kullanımından…
Düşünebiliyor musunuz koca bir dünya Atlantik ve Pasifik şeklinde İngiltere’ye ve ABD’ye tahsis edilmiş…”
Bayram boyunca, yukarıdaki tespit ve teşhişlerin sahibi İbrahim Ufuk Kaynak’ın video konuşmalarını dinledim.
İbrahim Bey’in Cumhurbaşkanı’nın ortaya koyduğu ufuk ve vizyonu göremeyenlere verdiği ders niteliğindeki cevapları sizlerin de bir gözden geçirmenizi tavsiye ederim.
Türk Ocakları toplantısında Karl Mark’tan alıntı yapan Kılıçdaroğlu ve Altılı Masa için bir de fıkrası var;
Marks öldükten sonra, taziye için cenaze evini ziyaret edenler üzüntülerini dile getirirlerken “Büyük adamdı, dünyayı değiştirmek için mücadele verdi, arkasında kocaman bir Das Kapital’i bıraktı” diyerek Marks’ı överlerken, eşi ise şöyle demiş;
“Gözü kör olası, Das Kapital’i bırakacağına, biraz kapital bırakaydı ya…”