Nihayetinde demokrasinin en makbul tarafı içinde kamunun rey parçacıklarının varlığı değil midir?
AK Parti’nin ömrü hayatında yaptığı en büyük yanlıştır; teşkilat kongrelerini iptal ederek, yönetimi atama yoluyla vazife başına oturtması…
Madem kongreleri, temayül yoklamalarını kaldıracaksın, ‘metal yorgunluğunun müsebbibi parti teşkilatlarına topyekün kilit vur!’
İl, ilçe başkanlarını kongrelerle belirlemeyecek, milletvekili adaylarını temayül yoklamalarıyla tespit etmeyeceksen ne anlamı kalıyor teşkilatların…
Atamayla koltuğa oturan başkanlar, illerde hassasiyetleri bilmiyor, ilçelerinde teşkilatları tanımıyor.
AK Parti’nin ilk yıllarında böyle değildi;
Her ilde yapılan geniş katılımlı İl kongreleri, canlı, hareketli geçerdi.
Birden fazla aday, listeleriyle çıkıp, il başkanlığı yarışında kıyasıya, aslanlar misali mücadele ederdi.
Yarışlarda teşkilat mensuplarının tamamı sahada olurdu.
Sokağın nabzı tutulur, vatandaşla, seçmenle daha sıkı ilişkiler kurulurdu.
Çalmadık kapı, sıkılmadık el, öpülmedik yanak kalmazdı.
İl başkan adayları, listelerini seçimi kazanabilecek, halkla iç içe kişilerden oluştururdu.
Şimdi öyle mi?
Değil…
Şimdi, atama yoluyla iş başına gelen il başkanları, seçim kazandıracak, halkın içinden, seçmenle temas halinde yönetim oluşturma kabiliyetinden mahrum durumdadırlar.
Aynı şekilde, yerel yönetim veyahut milletvekilliği seçimleri öncesinde teşkilat içi temayül yoklamaları yapılırdı.
Adaylar temayülden aldıkları oylara göre sıralanıyorlardı.
Haliyle teşkilatları tanıyan, vatandaşla iç içe, seçmenle temas halinde, siyasi tecrübeye haiz, yol yordam bilen, halden anlayan başkanlarımız, milletvekillerimiz olurdu.
Tepeden inme, paraşütle şehre gelip, listelerde birinci sıraya yerleşen vekiller veyahut başkanlar, seçildikten sonra şehrin derdiyle dertlenmiyor, seçmene verdikleri sözleri çabuk unutuyorlar.
Burada, yani Samsun’da esnaf ziyareti yapan vekilimize aynen şu cümleler sarf edilmiş;
“Sayın vekilim, telefonlarımıza bakmıyorsunuz. İşimiz, sıkıntımız olduğunda CHP’li vekillere daha kolay ulaşabiliyoruz.”
Bunu söyleyen esnaf, AK Parti’nin kurucularından…
Gelinen noktaya, rezalete bakınız...
Daha müşahhaşlaştırayım mı?
Ankara Büyükşehir Belediyesi'nden 107 Milyon TL'lik ihale almakla gündeme gelen İYİ Parti Samsun Milletvekili Bedri Yaşar Aslen Gümüşhaneli’dir.
1999 – 2002 yıllarında MHP Gümüşhane 21. Dönem Milletvekilliği yapmıştır.
2018 Temmuz’da İYİ Parti Samsun Milletvekili seçildi.
Bedri Yaşar’ın Samsun milletvekili seçilmesine kafa yorarken Samsun’da yaşayan Gümüşhanelilerin nüfus yoğunluğuna bakmak gerekiyor.
Bedri Yaşar İYİ Parti’yle “Beni Samsun’dan seçilebileceğim yere yani 1. Sıraya koyarsanız size adayınız kim olursa olsun İlkadım belediyesini hediye ederim” şeklinde pazarlık yapmıştı.
Dediğini yaptı; 1. Sıradan milletvekili seçilmesinin ardından 2019 Mart’ında İlkadım Belediyesi’ni AK Parti’den alarak gümüş tepsi içinde İYİ Parti’ye hediye etti.
Burada işleyen demokrasiden ziyade demografidir.
İYİ Partili İlkadım Belediye Başkanı Necattin Demirtaş’ın Kavaklı olmasından mütevellit İlkadım ilçesinde Kavaklı seçmenin daha fazla olduğu söylenir…
Ancak Demirtaş’ın en fazla oy aldığı mahallelerin nüfus hâkimiyeti Gümüşhanelidir.
AK Parti Haziran 2023 Milletvekili seçimlerinde Bedri Yaşar’ın karşısına demografik temayülleri göz önüne alarak Gümüşhaneli aday koyar, sıralamayı uygun şekilde yaparsa, İlkadım’da Bedri Yaşar’ın ortaya koyduğu matematiği lehine çevirme imkanını pekala yakalayabilir.
Böyle isim var mıdır?
SAMGÜDEF - Samsun Gümüşhane Dernekler Federasyonu Başkanı Dr. Mustafa Seven Bedri Yaşar’dan daha iddialıdır.
AK Parti Samsun Milletvekili Aday listesinde seçilebileceği yerden sıralamaya girebilirse, geçen seçimlerde 5 Bin oy ile kaybedilen 6. Milletvekilini yeniden kazanılarak vekil kaybettiren o büyük yanlıştan geri dönülmüş olacaktır.
Dahası Dr. Mustafa Seven İlkadım Belediyesi’ni yeniden AK Parti’ye kazandırmayı garanti etmektedir.
Demokrasi bazen, demografik patikaları tercih ederek yolculuk yapabilir.