Millet İttifakı’nda yaygın olarak Kılıçdaroğlu, Meral Akşener veyahut Ekrem İmamoğlu’nun Altı Masa’nın Cumhurbaşkanı adayı olacağı şeklindeki görüşlerin 2023’ün başlarına doğru hiç konuşulmayacağını şimdiden söylemeliyim.
Nedenine gelince;
Ekrem İmamoğlu için fazla bir şey söylemeye gerek yok…
Kılıçdaroğlu’nun ligden düşürme çalışmaları ve Ekrem Bey’in kendi topuklarına sıkma beceriksizlikleriyle bu defter kapanmış oldu.
Altılı Masayı bir araya getiren veya Millet İttifakını yönlendiren irade de bunun farkında, dolayısıyla bu saatten sonra aday gösterilmesi mümkün değil.
Kılıçdaroğlu’na gelince;
Şöyle bir soru soralım;
Kılıçdaroğlu aday olursa CHP seçmenin tamamı oy verir mi; Şüpheli…
Gerek CHP içerisinde Alevi kimliğinin öne çıkartılarak bunun bir zaafmış gibi ortaya konulması, partideki Atatürkçüleri pasifize ettiği yönündeki iddialar ve gerekse İmamoğlu ve Muharremcilerin tepkileriyle Kılıçdaroğlu’nun kendi partisinin oylarının tamamını alabilecek olması şüphelidir…
Peki, Kılıçdaroğu İYİ Parti tabanının tamamından oy alabilir mi? O da şüpheli…
Çünkü İYİ Parti seçmeni oy vermek için sağ muhafazakar aday beklemektedir.
Peki, Kılıçdaroğlu HDP seçmenin tamamından oy alabilir mi? Alabilir…
Ve fakat…
Yandaş ve candaş anketlerin aksine HDP’nin oyu yüzde 10’un altında, yüzde 6 ile yüzde 8 bandına inmiş durumdadır.
Çünkü HDP’nin gösterilmekte ısrar edilen yüzde 11 oyu PKK’nın bölgede etkin olduğu zamanlara aittir. Terörün bitirildiği bu günkü barış ortamında bu oylar asla yüzde 10’u bulamayacaktır.
Peki, Kılıçdaroğlu Ak Parti seçmeninden oy alabilir mi? İşte bu imkansız…
Gelelim Akşener’e; Aday olmayacağını birkaç kere ifade etti.
HDP’nin İYİ Parti’ye vetosu biliniyor. CHP seçmeninin tamamının Akşener’e oy vereceği de şüphelidir…
Ak Parti tabanında oy alabilir mi? İşte bu da imkansız…
Bu üçünden birisi aday olursa, Cumhurbaşkanı Erdoğan ilk turda ezer geçer… Bu kesin…
Peki, benim gördüğüm bu tabloyu Üst Akıl veya Millet İttifakını bir araya getiren irade görmüyor mu?
Tabi ki görüyor…
Bu yüzden Mansur’u parlatmaya başladılar.
Mansur hiç beklenmedik bir şekilde anketlerden Erdoğan’dan sonra ikinci sırada çıkıyormuş, Mansur sessiz ve derinden ilerliyormuş vesaire vesaire derken kendi yalanlarına kendileri de inandılar ve bir Mansur Yavaş fenomeni oluşturdular.
Bir başarı öyküsü olmayan, özel bir yeteneği bulunmayan, ziyadesiyle vizyon ve proje eksikliği olan Mansur’un suskunluğu ve sessizliği garip bir şekilde avantaj haline getirildi.
Şu da var, Mansur ile Erdoğan arasında fark yarı yarıya… Yani kapanacak gibi bir fark değil…
Peki Üst Akıl neyin peşinde?
Meselenin en önemli noktası burası…
Üst Akıl, ne Kılıçdaroğlu’na, ne Akşener’e, ne de İmamoğlu’na cumhurbaşkanlığı sözü vermiş değildir.
Üst Akıl’ın tek derdi var o da Erdoğansız bir Türkiye’dir; Erdoğan’ı Cumhurbaşkanı yapmamaktır.
Üst Akıl için isimlerin veya kişilerin hiçbir ehemmiyeti yoktur…
Baktılar olmuyor, anında harcar, dakikada bitirir, yokmuş gibi davranırlar.
Mansur’un etrafında toplandığı söylenilen oyları Davutoğlu, Babacan veyahut Karamollaoğlu AK Parti tabanından alabilecek olsaydı Mansur gibi silik bir aktör sahaya sürülecek miydi? Hayır…
Şimdi Üst Akıl yeni bir strateji geliştiriyor.
Bu stratejide en önemli faktör; AK Parti tabanından oy alabilecek bir adayın sahaya sürülmesidir.
İşlenilmesi mümkün kullanışlı yumuşak çamur Mansur’dan silik de olsa her derde deva siyasi bir aktör oluşturdular.
Bu medyanın olmazları olur hale getiren medyum vasfındandır.
Mansur’un tek bir handikabı var o da; üzerindeki HDPKK rezervi…
Onun da çaresini şöyle düşünüyorlar;
Millet İttifakı Cumhurbaşkanlığı seçimlerine iki adayla girecek.
Mansur Tavşan aday olarak tamam; sağ muhafazakar ve Ak Partili seçmenden oy alabilecek vizyoner aday için hazırlıklara başlanıldı.
İkinci aday ise, CHP + HDP ve diğer sol partilerin oylarını uhdesinde toplayabilecek bir isim kişi…
Bir işadamı, bir eğitimci, bir sivil toplumcu veya bir rektör…
Kim derseniz deyin…
Şimdilik tam olarak karar verilmeyen bir isim olarak düşünüyorsam da aday belli, isim açıklanmıyor da olabilir…
Sol oylar bu aday etrafında birleştirilecek.
Kemal Kılıçdaroğlu ve HDP de bu adayı desteklediklerini deklare edecekler.
Peki Mansur’u kim aday gösterecek; Sağ muhafazakar seçmenden oy alabileceğini düşündükleri için ittifaktaki İYİ parti, sağ partiler ve elbet Zafer Partisi…
Bu durumda Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Tayyip Erdoğan’ın karşısında Millet İttifakının iki adayı olacak.
Birisi Manusr Yavaş diğer şuanda ismi belli olmayan fakat sol oyları toplayabilecek olan Aday X…
Bu arada iki adaya ayrı ayrı destek verebilmek için Altılı Masa devrildi numarasına bile yatabilirler.
Kılıçdaroğlu ve HDP ayrı, sağ yelpaze ayrı…
Asıl mesele Erdoğan’ın ilk turda seçilmesinin engellemesi için sağ milleyetçi oyların Mansur elinde toplanabilmesi.
İlk hedef seçimlerin ikinci tura kalabilmesi…
Seçimler ikinci tura kaldığında muhalefet ilk turu 1-0 önde kaparatak soyunma odasına çekilecek.
15 gün sonra ikinci tur…
İkinci tura en fazla oy alacak iki aday katılacak.
Birisi kesin ve net Erdoğan olacağına göre diğeri kim?
Diğeri, ya sol muhalefetin Adayı Bay X, veyahut sağ seçmenin ve hatta bir kısım Ak Partililerin oyunu alabilmiş Mansur Yavaş…
Mansur çıkamazsa, diyecekler ki, “Sen bu adayı deskleyeceğini açıkla, seni cumhurbaşkanı yardımcısı yapacağız”
kendisine oy veren seçmenine “Biz sağcıyız, sağın hatırı sayılır oyunu topladık ama bu yeterli olmadı. Şimdi ikinci turda ne yapalım, Erdoğan’ın karşısında kim varsa mecbur onu destekleyeceğiz. Ne yapalım Erdoğan’a verecek halimiz yok ya… Erdoğan olmasın da kim olura olsun…”
Oyumuz Aday X’e…
Ankara belediyesinden istifa etmiş ve geri dönemeyecek Mansur da seve seve kendi seçmeninin Aday X’e oy vermesi için çalışacak.
Diyelim ki, Mansur ikinci tura kaldı; bu sefer Mansur’a şerh koyan HDP, “Biz illk turda sol adaya oy verdik ama adayımız kazanamadı. Bu durumda Erdoğanın karşısında kim varsa onu desteklemek boyunumuzu borcu… Ne yapalım Erdoğan’a verecek halimiz yok ya… Erdoğan olmasın da kim olura olsun…”
CHP ve İYİ Parti de aynı şekilde..
Üst Akıl için Mansur veyahut Aday X olması hiç önemli değil.
Önemli olan kullanışlı bir cumhurbaşkanının o makama oturtulmuş olmasıdır.
Bu stratejiyi ilmek ilmek işleyen Millet İttifakı’nın Sivil İmamı Buğra Kavuncu ve ona yol gösteren yurt dışındaki fetöcüler…
Dikkat edin son günlerde Ekrem İmamoğlu’nun eleştirerek Mansur lehine tavır değişiklikleri ayan beyan ortaya çıktı.
Kamuoyu anketlerinde Mansur’un Erdoğan’dan sonra ikinci gösterilmesi bu stratejinin ikinci ayağı…
Vatansever Türk seçmenin bu oyu bozmak için çok dikkatli ve çok rikkatli olması, oylarını Cumhur İttifakı’nda birleştirerek oyuna gelmemeleri gerekiyor.