Samsun TEKNOFEST meydanında Selçuk Bayraktar ile yaptığı yayında kasıtlı ve maksatlı olarak Ekrem İmamoğlu’nu gündem yapabilme telaşıyla Kübra Hanım, yayın öncesi aklındaki soruyu unutuvermiş.
Neymiş o soru;
“Halktan bu kadar teveccüh gören bu başarılı genç adam siyasete atılmayı düşünüyor mu?”
Yayından sonra konu açılmış, Selçuk Bayraktar, “Sorsaydınız 'Mücadelemiz devam edecek' derdim” cevabını vermiş.
Gazetecilerin haberi olmadan sessiz sedasız Samsun TEKNOFEST’i görmek için arkadaşımla yollara düştüm.
Düştüm derken Samsun merkez ile havaalanı mesafesi 23 km…
Yakalansaydım basın mensuplarına, Kılıçdaroğlu’ndan rol çalacak, “Bu işi getirip A partisi, B partisi şeklinde yaparsanız yanlış olur arkadaşlar, bunun sürekliliği bizim açımızdan değerlidir” diyecektim.
Neyse ki Kılıçdaroğlu kadar ünlü ve meşhur değilmişim…
Şehir merkezinden Tekkeköy park yerine araçla, burada arabayı bırakıp belediyenin tahsis ettiği ring otobüsüyle 10 km ötedeki Samsun Çarşamba Havaalanına vardık.
Vardık baktık ki, orta yerde havaalanı kalmamış. O kocaman saha olmuş sana devasa festival alanı…
Vaziyet hiç de Kılıçdaroğlu’nun dediği gibi değilmiş meğer… Bu iş tam da A parti, Ak Parti işi…
İktidarın desteği olmadan bir havaalanını, bir festival meydanına çeviremezsin.
Elinde en dâhiyane fikir, en sağlam projeyle gitsen, desen ki,
“Ben burada öyle bir festival yapacağım ki, şöyle devasa, böyle ses getirecek, dünya bizi ayakta izleyecek, bir çocuk gelecek uçağa dokunacak…”
Daha sözünü tamamlamadan sana öyle bir gülerler, öyle bir gülerler ki, o kahkaha tufanında dışarıya pencereden mi, kapıdan mı, bacadan mı atılmışsın anlayamazsın…
“Devletin havaalanında festival yapacakmış” diye diye adını deliye çıkarırlar…
Bu iş tam da A Parti, B parti, C Parti yani zihniyet meselesi…
İstanbul TEKNOFEST alanını tek başına gidip gördüğünü söyleyen Kılıçdaroğlu, Karadeniz TEKNOFEST’e sessiz sedasız gelip kapısına dayanmadı, baskın yapmadı.
Alışkın olmadığı efendilikle randevulu bir şekilde geldi.
Oysa o kalabalık meydana baskın yapsaydı, kendini nizamiyeye zincirleseydi daha havalı, daha görkemli olurdu…
Her adımı sosyal medya uzmanları, Google istatistikleri ve anketler tarafından belirleniyor.
Baktılar sosyal medyada, Google istatistiklerinde ve anketlerde Z kuşağı ile TEKNOFEST kuşağı arasındaki uçurum kapanmış. Çok güvendikleri Z kuşağı olmuş mu sana TEKNOFEST kuşağı…
Samsun TEKNOFEST’te günde ortalama 200 bin kişi geliyor; 6 günde yapar 1 milyon 200 bin…
Kaçar mı bu kalabalık…
“TEKNOFEST kuşağı buysa Z kuşağı nerede…?” diye düşünmekten uykuları kaçmış vaziyette, bizzat Cumhurbaşkanlığı himayesindeki organizasyona geldi, seçmen kitlesi, çantada keklik Z kuşağına meydanı boş bırakmadığı mesajı verdi; “Bakın gençler, ben de buradayım…”
Bir gazeteci, Kılıçdaroğlu'na TEKNOFEST ile helalleşmeyi hatırlattı.
Soruya, soruyu soran gazetecinin mensubu olduğu gazetenin kendinden özür dilemesi halinde özür dileyeceğini söyleyerek karşılık verdi.
Topu yine taca attı, helalleşme yine güme gitti…
Cumhurbaşkanı Erdoğan Kılıçdaroğlu’na TEKNOFEST ziyaretinden sonra helalleşme göndermesi yaptı;
“Ne diyor? Helalleşme. Bu bir oyun. Bu oyunun yerini hesaplaşma söylemlerini almasının gerisinde işte bu hazımsızlık var. İmam hatip okullarımız, ilim irfan yuvalarımız, âlimlerimizle ilgili hakaretlerin havada uçuşmasının gerisinde bu nobranlık var…”
Selçuk Bayraktar da Kılıçdaroğlu'na TEKONFEST ziyaretinden sonra helalleşme göndermesi yaptı;
"Biz sistematik şekilde CHP'li bazı vekillerin hem vakfımıza, hem Baykar'a hem SİHA'larımıza iftira attığını görüyoruz. Genel başkan yardımcıları bize, 'kamu kaynaklarının bize aktarıldığına dair' iftiralarda bulundu.
Bunlarla alakalı sessiz kalınıyor, maalesef o samimi tutumu göremiyoruz”
Kılıçdaroğlu Samsun’a geldi, Karadeniz TEKNOFEST’i ziyaret etti.
Samsun ile de, TEKNOFEST ile de helalleşmeden çekti gitti.
CHP’den alacağımız baki kaldı.