‘Güçlü Ordu, Güçlü Türkiye’ diye bir sloganımız vardı.
O sloganı fazla faşist, ‘gücün kaynağı’ tartışmalarıyla beraber şaibeli olduğu için tarihin çöplüğüne göndererek,
‘Güçlü Türkiye, Güçlü Ordu’ şeklinde daha makul bir hale getirdik.
Çünkü Türkiye güçlü olursa, ordusu da güçlü olurdu…
Öyle de oluyor…
Evet, bugün Türkiye’nin eskisine nazaran daha güçlü bir ordusu var.
Türkiye güçlendikçe ordusu da güçleniyor…
Başarılarını sınır ötesi operasyonlarla ispatlayarak, gücünü içeride değil, dışarıda gösteren ve dünyanın süper güçlerinin silahlı güçleriyle boy ölçüşen bir ordu haline geliyor.
Kullandığı malzemeleri; yerli silah, yerli uçak, yerli tank, yerli mühimmatları kendisi üreten güçlü bir ordu…
Türkiye, ‘Güçlü Türkiye, Güçlü Ordu’ sloganıyla cumhuriyet tarihi boyunca bilinçli veyahut bilinçsiz bir şekilde ihmal edilmiş yerli savunma sanayiinde ilkleri gerçekleştiriyor.
Türkiye’nin kendi tasarım ve üretimi olan ilk tankı ALTAY…
İlk operasyonel insansız hava aracı ANKA…
İlk savaş gemisi MİLGEM…
Türkiye’nin kendi tasarımı ilk piyade tüfeği MPT…
Hedef, 2023 yılında “savunma, güvenlik ve havacılık” ihracatını 30 milyar Dolar’a çıkararak Savunma Sanayiinde ilk 10 ülke arasına girebilmek.
Türkiye sürdürülebilir ve rekabetçi savunma sanayiinin temelini atarak ihtiyaçlarının tamamını yurtiçinden karşılayabilme hedefiyle çalışmalarını devam ettiriyor.
2023 hedeflerinin arasında, yüzde yüz yerli Jet Eğitim Uçağı, İstihbarat Uydusu, Muharip Uçak Çıkarma Gemisi (LPD), TF 2000 Firkateyni ve Orta Sınıf Helikopter de var.
Şimdi 2023 hedeflerine doludizgin giderken yeni bir slogan değişikliği daha gerekiyor.
Bölgesinde varlık gösterecek bir Türkiye için artık bundan kaçış yok.
Bu slogan değişikliği 24 Haziran’da gerçekleştirilecek.
Bir televizyon kanalının sokak röportajlarında, benim bu anlatmak istediklerimi, kendisine mikrofon uzatılan bir ev hanımı kısa cümlelerle özetleyerek anlattı geçti;
“Neden Erdoğan’ı hedef alıyorlar” diye sordular.
Hiç düşünmeden “Güçlü lider olduğu için” cevabını verdi.
“Çünkü Türkiye’nin güçlenmesini istemiyorlar, liderinin güçlü olmasını istemiyorlar. Masaya yumruğunu vurunca ses getirecek bir liderimiz olsun istemiyorlar” dedi.
Ve devam etti;
“Bakın, dikkat edin her şey ‘One Munite’den sonra değişti. İçeride ve dışarıda herkes birlik haline Güçlü Lider Recep Tayyip Erdoğan’a saldırmaya başladılar. Onlar Güçlü Lider ve Güçlü Türkiye istemiyor. Biz de liderimizin gücüne güç katmak için onu her zaman destekliyoruz. Desteklemeye de devam edeceğiz”
Bu sokak röportajlarını beğeniyorum; izlemesi güzel oluyor..
Vatandaşların meseleleri kavrayışı, liderlerine sahip çıkışı, olayları değerlendirme şekilleri, stüdyodaki uzmanların idraklerini fersah fersah aşıyor bazen…
Hatta çoğu zaman…
Recep Yazgan