Asrın Yazarımız ve Düşün Adamımız’ın ruh hali hiç iyi görünmüyor.
Seçim öncesi yazdıklarından anlamıştım ama ben seçim sonrası kafayı iyice sıyıracağını.
“Bu ülkenin kuruluş değerleri, bizim de kuruluş değerlerimizdir, Atatürk kahramandır, Atatürk olmasaydı Cumhuriyet kurulamazdı, Cumhuriyet bütün mazlumların şemsiyesidir, sığındığı limandır” diyen Saadet Partisi genel başkan yardımcısı Birol Aydın, binsin sırtıma, Kâbe'ye kadar taşırım” diye yazmıştı nasıl olsa yolun Kâbe’ye varmadan sonlanacağından emin bir şekilde.
Asrın Yazarımız ve Düşün Adamımız’ın ruh halinin seçim sonrası iyice zıvanadan çıkacağının işareti sadece bu yazısı değildi.
Seçime bir, bilemedin iki gün kala bir yazı yazdı ki bu yazıyı en evvela ‘bu ülkede basın hürriyeti yok azizim’ diyenlere bir vesika olarak, sonra da bir edebiyatçıya ‘bunun neresinde edeb?’ diye sormak için havale etmek istiyorum.
Bakın şöyleydi;
“Neydi o Akp mitingleri be kardeşim, samimiyetle destekleyen, g….. k…..yım diyen teyzelerle dolu olurdu… Şimdi g….. k…..ndan vazgeçtik, zahmet edip g….nü kaldırıp mitinge gelecek adam bulamıyorlar. En son Denizli'de gördük, Ödemiş seninle gurur duyuyor diye bağırıyorlar. Ödemiş'ten herifleri yüklemişler kamyona Ödemiş patatesi gibi, Denizli, Uşak, Afyon dolaştırıyorlar”
O ukala, o terbiyesiz, o edepsiz yazısını;
“Gündemi Muharrem İnce belirliyor, Meral Akşener belirliyor, hapisteki Selahattin Demirtaş'ın gündem belirleme gücüyle bile başa çıkamıyor. Siyasi hayatında ilk kez… Rakiplerinin gölgesinde kalıyor” diye bitiriyordu.
Seçim bitti…
Ufuktaki mağlubiyet enikonu belirince Asrın Yazarımız ve Düşün Adamımız yenilginin faturasını seçmeni bir kerecik olsun anlamaya çalışmak yerine ‘bidon kafa’ diyerek aşağılayan kendisi ve temsil ettiği zihniyete kesmesi ve oturup, ‘neden böyle oluyor?’ sormak yerine Muharrem İnce’ye ve Kılıçdaroğlu’na kesti.
Hâlbuki 90 yıldır bu millete zulmeden bir zihniyeti defalarca sandığa gömmek için atılıyordu oylar.
Esasen Asrın Yazarımız ve Düşün Adamımız bunu bal gibi bilir, bilebilir ama ‘işin kolayı varken canım kim uğraşacak ki bu psiko - sosyal tahlillerle…’
Sonra tuttu istihzai bir yazı yazarak, Asrın Liderimiz diye dalga geçtiği, ti’ye aldığı Erdoğan’dan tuhaf bir şey istedi.
Diktatör ya bunu da yapar diye kafa bularak hem de…
Aynen şöyle;
“Bari, asrın liderimize sesleneyim…
Bak bunca senedir senden hiçbir şey istemedim.
İlk defa bi şey rica ediyorum.
Tek adam seçildin, hazır Ohal de kalkmamışken, ilk icraat olarak gözünü seveyim şunu görevden alıver, kırma beni.
Kayyuma bile razıyız gari!”
Farkında olmayabilir, seçim öncesi yazılarıyla, seçim sonrası yazılarındaki tutarsızlık, Asrın Yazarımız ve Düşün Adamımız’ın ciddi bir sağlık sıkıntısı var.
Bir an önce bir psikoloğa görünmesi gerekmektedir.
Yakınları acilen elinden tutup onu bir doktora götürmelidir.
Geç kalınması halinde Asrın Yazarımız ve Düşün Adamımız’ın gideceği yer Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi…
Nihai sonuç bu olursa naçizane tavsiyem, oradaki Rodin heykelinin kaldırıp bunun heykelinin dikilmesi…