Altı siyasi parti, yuvarlak masadan sonra, serbest vuruş yapacak hücum oyuncusunun önüne kurulmuş savunma barajı şeklinde poz vermişlerdi.
Baraj kaleyi kapattığından kalecinin kim olduğunu göremiyorduk.
Bu yüzden kalecinin altı artı biri oluşturan HDP olabilme ihtimali üzerinde duruluyor, yorumlar yapılıyordu.
Ve fakat HDP de; CHP, İYİ Parti, Saadet, Gelecek, Demokrat ve DEVA Partisi’yle birlikte altı artı bir barajın yani malum ittifakın kurucu unsuru olduğundan kalecinin bir başka eleman olma ihtimali yüksekti.
Baraja şutu çekecek olan bellidir.
Kimdir?
Mevcut Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dır.
Demiştik ki önceki yazımızda;
‘Baraj tamam, iyi, fena sayılmaz…
Ve fakat şutu çekecek olan çok sert vuruyor…
Bu nedenle, altı lider çıkmışsınız, barajı kurmuşsunuz tamam da elleri o şekilde boşa salmayın.’
Kalede kim var sorusuna dönersek?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gerçek rakipleri baraj kuran altı artı bir değildir.
O baraj yarılacak, o savunma dağılacak, o şut kaleye girecektir.
Kalede fiyatlarını KDV indirimine rağmen düşürmeyen tekelci zincir market tröstleri vardır.
Ve kalede doları ve petrolü bahane ederek faturaları şişiren enerji dağıtım holdingleri vardır.
Öyle ki, bu enerji dağıtım holdingleri, dağıtım şirketlerinin yanında bir de pazarlama şirketleri kurarak faturaları katlıyor, vatandaşın gözünün yaşına bakmıyorlar.
Devlet Bahçeli haklıdır.
Elektrik dağıtımının devlet eliyle yapılmalı, "TEDAŞ'a denetim yetkisi tekraren geri verilmelidir. Elektrik dağıtımının devlet eli ile yapılması, elektriğin üzerindeki vergi yükünün kaldırılması yükü hafifletecektir"
Vatandaş KDV indirimine rağmen inmeyen fiyatların sorumlularının Cumhurbaşkanı tarafından cezalandırılmasını beklemektedir.
Sallandıracaksın bir iki tanesini Taksim meydanında bak bakalım bir daha yapabiliyorlar mı?
Rakip enerji dağıtım holdingleri, küresel tedarikçiler ve onların yerli işbirlikçileri zincir marketlerdir.
Millet İttifakı kurtulması imkânsız bir girdaba girmiş durumdadır.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu Sivas’tan, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal Yozgat’tan, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu Konya’dan ve Deva Partisi Ali Babacan da Ankara’dan, CHP milletvekili adayı olmaları karşılığında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adaylığını desteklemek zorundadırlar.
Çünkü seçime tek başlarına girerlerse milletvekili seçilememektedirler.
Seçilemiyorlar ama cürümlerine bakmadan, seçim barajına takılacaklarına aldırmadan, Erdoğan’ın seçilmesini engelleyebilmek için kurulan barajda görev alıyorlar.
Seçim barajının yüzde 7’ye indirilmesi sadece Meral Akşener’in partisinden aday olabilmesiini güçlendirmektedir.
Diğerleri ümitsiz vakadır…
Matematik bu olunca Kılıçdaroğlu’na evet demek zorundadırlar.
Bakmayın HDP’nin Millet İttifakı’na yaptığı şımarıklıklara; son tahlilde Kılıçdaroğlu’nun adaylığını destekleyeceklerdir.
Yayınlamış oldukları ‘Tutum Belgesi’nden de anlaşılacağı gibi HDP küresel bir partidir.
Hiçbir zaman antiemperyalist olmamış, olamamıştır.
Ne var ki HDP’nin desteğine rağmen Kılıçdaroğlu aday olamayacaktır.
Çünkü kaledeki küresel ekonomik güçler, tekelciler, tröstler Kılıçdaroğlu’yla seçimi alabileceklerine inanamamaktadır.
Kılıçdaroğlu’nun yerine daha garanti aday arayışı devam etmektedir.