Üstad Necip Fazıl’ın veciz ifadesiyle, “Bizdeki muhalefet, iktidarı düşürmek şartıyla vatanı düşürmeye razıdır”
Durum an itibariyle tam da aynen böyle…
Bahçeli ve Erdoğan’ın ortak kararıyla çok kısa zamanda, çok fırtınalı bir seçim sathı mahalline çok hızlı bir şekilde girmiş bulunuyoruz.
O kadar hızlı ki, çocuk bayramı arifesinde, çocuklarımız temsili makam koltuklarına oturtulur oturtulmaz, hızlandırılmış kurs gibi ilk ders olarak, Gizli ittifakların nasıl yapıldığını, ‘Güneş Motel’in ne olduğunu, milletvekillerinin nasıl ve kaça satıldığını, mecliste grup kurmak ve hazine yardımı almak için kaç milletvekili satın almak gerektiğini’ öğrenmiş oldular.
O kadar hızlı ki, hangi genel başkan hangi otelde, günde kaç gizli kapaklı görüşme yapıyor, sosyal medyadan dün yazdıklarını bugün nasıl, neden ve ne şekilde düzeltiyor anlayamıyor ve takip edemiyoruz.
O kadar hızlı ki; mesela yılların Uğur Dündar’ının ne ara Mücahit Dündar olduğunu da anlayamadık.
Şu öğrencilerin Cuma namazına gitmek için yaptıkları hazırlığı hain, eli kanlı bir terör örgütünün eylem hazırlığını anlatır gibi haber yapan, nasıl beceriyorsa seccadeleri kalaşnikof, takkeleri el bombası gibi tarif eden, kendisini bildi bileli İslam düşmanı olan ve bunu hiçbir zeminde inkar etmeyen Uğur Dündar….
Hatırlayın aynen şöyle diyordu; “Yaklaşık 50 çocuk Cuma Namazı kılıyor. Başlarında öğretmenleriyle saf tutan bu öğrenciler İstanbul’da eğitim veren özel bir okulun öğrencileri. Kimi caminin içini giriyor kimi avluda bekliyor. Yere halılar seriliyor takkeler takılıyor.”
Evet, bu Uğur Dündar’dan bahsediyorum.
Necmettin Erbakan Medya Ödülleri Töreninde Uğur Dündar Ruşen Çakır’a ödül verdi.
O Ruşen Çakır ki, Amerikan istihbaratından aldığı bilgilerle, “Erbakan çok tehlikeli biri” haberine imza atan gazeteci…
Cumhuriyet Gazetesinin haberi;
“Necmettin Erbakan adına düzenlenen “Necmettin Erbakan Ödülleri 2018” sahiplerini buldu.
Erbakan Ödülleri Platformu tarafından oluşturulan jürinin belirlediği isimlere ödülleri Beşiktaş BKM’de düzenlenen görkemli törenle verildi.
Törene SP Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ile 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül birlikte geldi.
Uğur Dündar'ın da ödül verdiği törenin her karesi 24 Haziran öncesi adeta siyasi bir mesaj gibiydi.”
Muhalefetin içine düştüğü vaziyeti çok açık ve net bir şekilde özetlemiş haber.
Durun bakalım, daha kaç benzemezin bir araya gelerek, sırf Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı devirebilmek için, değerlerini ezip geçeceklerine, ülkülerinden taviz vereceklerine, duruşlarını bozacaklarına şahit olacağız.
Şunu da hatırlatalım, bu hızlı gündemde kaybolup gitmesine müsaade etmeyelim; Terör örgütü PKK'nın Kandil'deki elebaşlarından Duran Kalkan, CHP-İYİ Parti ittifakından memnun olduğunu belirterek HDP'nin de Erdoğan ve Bahçeli'ye karşı kurulan ittifakta yer almasını istedi.
Çok fazla şey yazmaya gerek yok.
Üstad Necip Fazıl’ın en baştaki sözünü yeniden hatırlatalım; “Bizdeki muhalefet, iktidarı düşürmek şartıyla vatanı düşürmeye razıdır”
Durum an itibariyle tam da aynen böyle…
Recep Yazgan