AK Parti iktidarının 15 yıllık belediyecilik fiiliyatının son zamanlarını yaşadığımız bu günlerde, şöyle dönüp baktığımızda, Türkiye’nin her şehrinde gerek belediyeler ve gerekse ilgili bakanlıklar eliyle gençlik kültür ve sanat merkezleri, spor salonları, futbol sahaları, meslek edindirme kursları, tiyatro salonları, hanımlar için çeşitli faaliyetlerin yürütüldüğü yerler, çocuklar için eğlence ve eğitimin birlikte harmanlandığı kreş ve benzeri sıbyan okulları ve daha birçok eğitim, kültür ve eğlence yerlerinin inşa edildiğini görüyoruz.
Artık belediyelerin düğün salonlarını aşan ölçekte çok farklı ve çok fazla faaliyetleri düzenleyebileceği alt yapıları, salon ve binaları hazır durumdadır.
Eskiden düğünler için salon bulunmayan il ve ilçelerde bugün konserler, konferanslar, resim ve kitap sergileri, tiyatro gösterileri tertip edilebilecek mekânlar mevcut.
15 yıl içerisinde yapılanlar olduğu gibi elbette yapılamayanlar da var.
Özellikle taşrada belediyelerimiz kültür ve sanatta ihtiyaca cevap verebilir yeterlilikte değiller.
Mesela bir tiyatro veya bir sinema ekibi kurulabilmiş mi?
Hayır!
Salonlar hazır fakat salonlarda gösteri yapacak oyun ve oyuncular yok.
Geçen zaman içeresinde ortaya konulan iyi niyetli gayretler de hep müspet neticeler vermedi.
Tiyatro ve sinemada dahası kültür ve sanatta henüz hâkimiyeti ele geçirebilmiş değiliz.
Eskiden bunun sebebini salon yokluğuna bağlıyorduk.
Şimdi ise beklediğimiz ve özlediğimiz ölçülerde oyun ortaya koyabilecek yetişmiş sanat erbabının yokluğu ortaya çıkmış vaziyette.
Münferit gayretler o veya bu sebeple zaman içerisinde kaybolup gittiğinden, müspet gayretlerin öncelikli olarak ilgili bakanlıkların, akabinde belediyelerin desteklerine ihtiyaçları var.
Biz Gönül Belediyeciliğinden esnafla çay içmekten ziyade bunu anlamak istiyoruz.
Yani bugün en fazla eksikliğini hissettiğimiz eğitim, sanat ve kültürel anlamda ortaya konulacak faaliyetleri…
Genel olarak Türkiye’nin ekonomik sıkıntılarından dem vurarak, ‘artık belediyelerde para yok, bu sebeple Gönül Belediyeciliği adını verdiler. Beş yıl boyunca yan gelip yatacaklar’ nümayişlerine sırtımızı dönerek eksik olduğumuz bu alana odaklanılmasının gerekliliğini düşünüyoruz.
Alt yapısı hazır belediyelerin evet gönüllere, gönlümüze, kültürümüze, milli ve manevi hassasiyetlerimize hitap edebilecek sosyal ve kültürel çalışmalar yapacağına, öyle olmasının da gerektiğine inanıyoruz.
Önümüzdeki yerel seçimlerde göreve gelecek belediye başkanlarından İslam’a Muhatap Anlayışın kültür ve sanatını, edebiyatta, müzikte, resimde, sinemada, tiyatroda ‘gözleri çıkartacak çapta göz planına çıkaracak’ çalışmalara imza atmalarını ve bu türden faaliyetleri desteklemelerini bekliyoruz.
İhmal edilmiş bakir bir saha olarak gönülleri fethedecek, gözümüze, kulağımıza, ruhumuza hitap edecek, bizi tavşanın suyunun suyu her türden batı taklidi sanat eserlerinden kurtaracak, gençliğe manevi mimarlık yapabilecek çalışmalar için Gönül Belediyeciliğini köprüden sonraki son çıkış olarak kabul ediyoruz.
Haydi artık lütfen,
Hiç vakit kaybetmeden bütün gayret ve enerjimizi bu boş ve bakir sahayı, öz mimarimizle mamur hale getirmek için sarf etmeliyiz.
Recep YAZGAN