Akşener’in İmamoğlu’nun yüzünde gördüğü ‘Rabbi Yessir’in ne olduğu artık ayan beyan ortaya çıkmış durumdadır.
Ümit Özdağ, bu Rabbi Yessirlerin neleri ihtiva ettiğinin işaret fişeğini yakarak Parti’den istifa etmişti; “Çantalar, ihaleler ve makamlara Parti'nin onurunu sattınız”
İki ay önce de İYİ Parti’nin 80 milyonluk reklam faturasının İBB kasasından ödendiği ortaya çıktı.
Var mı ki bizim yağız Ağıralioğlu’nda 80 Milyonluk faturayı ödeyecek bir Rabbi Yessir…
Olsaydı elbette Akşener bizim yağız Ağıralioğlu’nun yüzünde de ‘işleri kolaylaştıran bir Rabbi Yessir’ pekâlâ görebilirdi.
Ama ben kendisini uyarmıştım.
Desin ki, ‘yok, uyarmamıştı…’
Haziran 2020’de, ‘Akşenerciler Yavuz Ağıralioğlu’na karşı!’ başlıklı bir yazı kaleme almış mıyım, almışım.
O yazımda, “Partisinin yıldız isimleri tel tel dökülüp, CHP-FETÖ ve Ulusalcı çizgide kavram ve anlam arayışında boğulurken, o milliyetçi, muhafazakâr tavrından taviz vermedi” demiş miyim, demişim.
Sonra o yazımda, “Parti’de iç huzursuzluklar had safhaya ulaşıp, Erdoğan nefreti üzerinden siyaset üretmekten başka icraat geliştirilemezken, Ağıralioğlu Millet İttifakı’nın yancısı HDP’ye prim vermeyen duruşuyla; iktidarın yaptığı doğrulara destek olup yanlışlara tepki göstererek milliyetçi muhafazakâr seçmen üzerinde olumlu tesir yaptı” diye yazmış mıyım, yazmışım.
Hatta o yazımda, “İYİ Parti’nin seçmeni, Ağıralioğlu’nun genel başkanlığı devralacağı ümidini her zaman muhafaza ediyor.
Çünkü partiyi FETÖ’ye, CHP’ye ve dahi HDP’ye yedirmeyecek tek isim olan Ağıralioğlu’ndan seçmen çok şeyler bekliyor.
Belli ki bu yüzden Akşenerci ekip Ağıralioğlu’nu tasfiye etmenin yollarını arıyor” şeklinde uyarıda bulunmuş muyum, bulunmuşum.
Ve o yazımda, “İYİ Parti’de dikkat çekici bir şekilde Ağıralioğlu tarzı siyasetin aksine CHP ve İmamoğlu üzerinden Erdoğan’a saldırı ve hakaret siyaseti öne çıkartılıyor.
Bu hengâmede Ağıralioğlu ve çevresinin sesinin kısılması ve etkisinin azaltılması hedefleniyor.
Tabandaki karşılığına bakarak Parti’nin gerçek sahipleri olduğunu gördüğümüz Ağıralioğlu ve çevresi, yolda döküleceklerin aksine bir davayı omuzlamış olarak, partiyi yeni ufuklara taşımaya kararlı duruşuyla takdir toplamaktadır.
İYİ Parti, kuruluşundan bu yana bulamadığı siyasi tarz ve yol haritasını Ağıralioğlu’nda bularak gerçek parti haline gelebilecektir” vurgusu yapmış mıyım, yapmışım.
A takımından çıkarılınca Önce, “FETÖ'cüler zil takıp oynuyor. PKK'lılar ve HDP'liler sevinmiş. İYİ Parti'yi, HDP'yi dert etmeyin, mühim olan Erdoğan'ın gitmesi’ zeminine çekmek isteyen herkes davul zurna çalıyor" diyen yağız Ağıralioğlu sonra durumu hızlıca toparlayarak,
“Niçin istifa edeyim? Görev değişikliği istifa sebebi değildir” dedi.
Bu yazıdan sonra Parti’den atılmazsa, yağız Ağıralioğlu o partiyi yakar, size söyleyeyim.
Olmadı, Koray ile el ele parti içi muhalefeti yükselterek ve her daim zinde tutarak, ilk seçim hezimeti akabinde Genel Başkandır.
Buraya yazıyorum, bu sefer de ‘demedi’ demeyin.