Rektör atama vetiresinin başından beri hemen hemen üç ay geçti.
Neredeyse bizim sitemizden, benden başka rektör atamalarını gündemine almayanlar bakıyorum aklına gelenleri yazıyorlar…
Bilen bilmeyen yorum yapıyor…
İşin tuhafı herkes kendince liste oluşturuyor; her yerde her zaman olduğu veçhiyle kendisine yakın adayı, ismi, profesörü favori aday yapıyor.
Bakıyorsun farklı listedeki favori aday şehrimizin bölünmüşlüğünün resmi mahiyette ötekisinde yok, ötekisinde favori aday berikinde yok...
Mevcut Rektör Prof. Dr. Yavuz Hoca açıklanan 13 rektör ataması listesinde yer almayınca iştahları epey kabarttı.
Bazı rektör adaylarının basın camiasındaki dostluklarını kullanarak kendilerini gündemde tuttuklarını hayretle görüyoruz.
Üç günlük dünya, yekünde üç haftalık saltanat…
Hele hele 55 bin öğrencisi 2 bin 300 akademisyeniyle 48 yıllık üniversite OMÜ’ye Samsun’la, Üniversitemizle alakası olmayan, rektörlüğün, kampüsün yerini bilmeyenlerin adının geçmesi yok mu?
İnsanı çileden çıkarıyor, şaka demek yerine trajik, trajikomik demek istiyorum.
Üniversitemizin camiasına, şehrimize yapılmış, yapılacak büyük yanlış, OMÜ'nün tarihine geçecek talihsizlik…
Ondokuz Mayıs Üniversitesine dışardan Rektör atanması mevcut 63 adaya, şehrin dinamiklerine, il başkanına, bakanlık yapmış siyasetçilerine, milletvekillerine genel başkan yardımcılarına hakaret değil midir?
Onlarca rektör, yüzlerce dekan, binlerce profesör, akademisyen yetiştiren güzide kurumu idare edecek rektörü seçebilmek üzere ortak kanaat oluşturamayan siyasileri devreden çıkarmak ne anlama geliyor?
Yoksa, şehrin dinamiklerine, il başkanına, bakan yapmış siyasetçilerine, milletvekillerine genel başkan yardımcılarına ‘Gidin tek isim, olmuyorsa iki, üç, dört isim üzerinde uzlaşın gelin…’ diyerek OMÜ rektör atamasını ileri tarihe ertelemek, şehri sosyal, ekonomik, kültürel, eğitim alanında sevk- ü idare ettiklerini zannedenlere okkalı şamar mıdır?
Rektör atamasında söz yahut etki sahiplerine uyarımızdır;
Samsun’un, üniversitenin durumunu bilmeden, ‘benim adamın, bana yakındır, arkadaşımın arkadaşıdır, nasıl olsa benim dediğimi yapar, hastama bakar….’ Basit düşünceleriyle iş yapmayın…
Üniversitelerde rektör değişimi herkesi şehrin her kesimini etkiler.
Yanlış karar, 60 bin kişiyi, aileleriyle düşünürseniz, üniversite hastanesinin hastasıyla, yakınıyla düşünürseniz yüzbinleri ilgilendiren meseleyi taşra, kasaba siyasetçi kafasıyla çözmek demektir.
Sonra dövünüp duruyorsunuz;
‘Biz Atakum'da neden kaybediyoruz; öğrenci, çalışan, akademisyen oy verse seçim işi tamam…’
Peki, üniversite camiası üst yönetiminden alt öğrencisine kadar neden bize düşman, neden bize oy vermiyorlar?
Yanlış tercihlerin, ‘hamili kart yakinimdir…’ atamalarının Samsun’a nelere mal olduğunu defalarca yaşadık, gördük...
Vebalin altına girecek herkesi uyarıyorum.
Aklınızı başınıza devşirin;
Artık Samsun’u dahi üniversitemizi taşra siyasetçi tavırlarınıza heba etmek yerine, ilk kez kullanmayı pek sevdiğiniz, ‘Ortak Akla’ imkân verin, fırsat tanıyın…
Ortak kanaat oluşturun…