Ak Partide başlayan kongre süreçleriyle ilgili bir yazı yazmış;
‘artık yeter, düşün Cumhurbaşkanımızın yakasından!’ demiştik.
Egonuzla, kibrinizle, liyakatsizliğinizle, menfaatçiliğiniz, makam sevdanızla koskoca bir partiyi tüketiyorsunuz.
Bırakıp gitmeyi bilin.
Ama yapılan kongrelerde ne giden oldu ne de bu lafları üzerine alan.
Hele hele yapılacak ilçe kongreleriyle ilgili aldığımız bilgiler daha da şaşırtıcı geldi bize.
En çok da Bafra İlçe Başkanı İbrahim Semiz'le devam kararı.
Şaka gibi.
Sayın Semiz'in şahsiyetiyle ilgili en küçük bir lafımız dahi yok ama Vezirköprü'de noterlik yapan kişiye koskoca Bafra ilçesi kalmışsa vay Ak Partinin haline.
Kaldı ki Bafra teşkilatlarının yerel seçimde köylerden aldığı oylarla Belediye Başkanlığı seçimini kazanması sanki bir başarıymış gibi gösterilirken belediye meclis üyeliğinde resmen paramparça olmasının bedelini kim ödeyecek.
Ve siz sırf Bafra’nın vekiliyle uyumlu diye Vezirköprü’de noterlik yapan biriyle yola devam edeceğiz diyorsunuz.
Pes ama pes doğrusu.
Ya Tekkeköy!
Duyduk ki mevcut başkan Hayri Ağırlar'la devam kararı alınmış.
Kim almış bilmiyoruz ama bu karar Ak Partiye vurulan kara bir lekedir.
Neden mi?
Çünkü bu şahıs Cumhurbaşkanımız tarafından Tekkeköy Belediye Başkan adayı olarak Mustafa Candal'a karşı ilçeden minibüslerle il teşkilatını, il başkanın odasını basmış ve Candal'ın adaylığının iptal edilmemesi halinde partiden istifa edecekleri tehdidinde bulunanların başındaki kişidir.
Resmen kamuoyu önünde Ak Partiyi küçük düşürmüş bir kişinin o zaman görevden alınması gerekirken bugün tekrar ilçe başkanlığı için isminin düşünülmesi partinin geleceği açısından da çok kötü bir örnek oluşturacağı bir gerçekken yapılan bu yanlışın bedelini kim ödeyecektir.
Kısacası verdiğimiz iki örnek de göstermiştir ki Ak Partiyi yönetenler hala olanlardan ve başarısızlıklardan dersini almamış ve sadece kendi makamını ve gücünü koruma gayretini düşmüşlerdir