Milli Eğitim Bakanı Tekin’in açıklamalarıyla gündeme oturan yabancı okullar tartışması sükûnete ermiş görünüyor.
Bakan Tekin yabancı okullar hakkında, "Bu okullar, normal koşullarda mevzuatımızda yeri olmayan okullar. Mevzuat içerisine girerlerse eğitim öğretime devam edecekler, girmezlerse yok hükmündeler…" demişti.
Peki, Bakan Tekin’in, “mevzuatta yeri yok” dediği okullar Bakanlık tarafından denetlenebilmekte miydi?
Bana gelen, söz konusu okulların Bakanlık müfettişleri tarafından denetlemediği, gerek yönetici, gerek eğitim kadrolarının rahip, kütüphane görevlilerinin rahibelerden oluştuğu bilgisini teyid etmek üzere görüştüğüm bakanlık eski müfettişi;
“Bizi içeri sokmuyorlardı; nereden bilelim? Müdürleri şeytan dahi olabilir…” diyor.
Yabancı okullar Türkiye’de;
Yabancıların açtığı okullar, Büyükelçiliklerin eğitim, kültür merkezleri, Lozan Antlaşmasıyla güvence altına alınan Azınlık Okulları, şeklinde üç farklı tarzda yapılanıyorlar.
Yabancı okullar; Türk vatandaşı olmayanlara ait özel okulları ifade ederken,
Azınlık Okulları; Lozan Antlaşmasıyla azınlık statüsü alan, mensupları Türk vatandaşı Rum, Ermeni, Yahudi cemaatlerine bağlı okulları tarif ediyor.
Osmanlı’nın azınlıklara lütfettiği; din, dil, kültürlerini yaşatabilme imkânı, devletin zayıflamasıyla tehdit haline dönüşmüştü.
Osmanlı eğitim sisteminin temelini oluşturan medreselerde eğitim öğretim faaliyetlerinin fizik koşulları, derslerin çeşitliliği, alt yapı vesair yetersizleşince, yabancı okullar Müslüman aileler tarafından dahi tercih edilir hale gelmişti.
Görüştüğüm eğitimciler, Bakan Tekin’in “Yok hükmündeler…” açıklamasından hareketle, yasal mevzuatlara uymayan, denetlenemeyen okulların Türk öğrenci kabul etmelerine göz yumulmasının kabul edilmez olduğunu vurguluyor.
Milli Eğitim müfettişlerini içeri almayan okullar arasındaki, Aile Bakanı Mahinur Göktaş’ın çocuklarının eğitim gördüğü Ankara Fransız Charles de Gaulle Lisesi’nin, Fransa Büyükelçiliği aracılığıyla Fransa Millî Eğitim Bakanlığı'na bağlı olduğunu belirtiyorlar.
Günün sonunda…
Fransa Ankara Büyükelçiliği, Paris’ten gelecek heyetin, Milli Eğitim Bakanlığı’yla görüşmek, diyaloğu devam ettirmek üzere Türkiye’yi ziyaret düzenleyeceği bilgisini verdi.
Bakan Tekin, Fransız okullarının 6 ay içinde uluslararası sözleşme imzalanana kadar yeni öğrenci kaydına izin verilmeyeceğini ifade etti.
Ayrıca, okullara Türk öğrencilerin kayıt olmasının mümkün olmadığını vurguladı.
Mümkün değil mi?
O halde, Sadece İstanbul’da her yıl okul yaşına gelen fakat Bakanlık okullarına kayıt yaptırmayan 4 bin civarında Türk çocuğu…
Siz, üzerine İzmir’i, Ankara’yı, yabancı okulların olduğu sair illeri ekleyin, ben sorayım;
Hangi mevzuatta yeri olmayan okulların, hangi misyoner oluşumların talim terbiyesinden geçiriliyor?
İlköğretim zorunlu olmasına rağmen çocukların neden devlet okullarına kayıt yaptırmadıkları takip edilmiyor…
Neden?
Takip edilirse, yabancı okullara kayıt yaptırdığı tespit edilen Türk çocuklarının, kolluk marifetiyle oradan çıkartılması gerekecek o zaman…
Al başına belayı o zaman…