Aşağıda okuyacağınız yazı, bir hikâye, bir kurgu, bir senaryo asla değil. Birebir yaşanmış gerçek bir hayat hikayesi. Hikayeyi yaşayan da bize aktaran da aynı aslan yürekli adam.
Adı; Harun PINAR
İzmir İli, Menderes ilçesinde maneviyat ordusunun bilinmeyen gerçek üstü kahramanı.
Okuyun...
Okutun...
Bu vatanın, nasıl hainlerden, kahpelerden, canilerden, katillerden ne şartlar ve ne bedellerle kurtulduğunu yakinen göreceksiniz. Okurken gözyaşlarınıza hakim olamayacak ölenlere, şehit olanlara değil KENDİNİZE ÜZÜLECEK belki de ACIYACAKSINIZ. "Keşke biz de şehit olsa idik" diye dua edeceksiniz.
Gelin daha fazla uzatmadan şehidin hikayesini okuyalım.
.............
Askerliğim 20 ay geçti bunun 5 ayı eğitim, 15 ayıda sahada geçti. Özel Kuvvetler Birliğinde görevliydim. Hem savaşıyor, hem istihbarat bilgileri topluyorduk. ASELSAN’ın kriptolu telsizleriyle kod adı parmaksız olan Şemdin SAKIK'la birebir görüşüp "silahları bırak, gel. Adam gibi, delikanlı gibi kavga edelim" diyen adamım ben. Lâkin nerde o adamlık ve yiğitlik. Bildikleri sadece kahpece, haince arkadan ve pusu kurarak saldırmak.
Ben şehitliğin mertebesini hakikaten o timde gördüm. Komutan ve rütbe diye bir şey asla yoktu. Herkes eşitti ve askerdi. Sınıfların belirli olduğu nefteler yoktu, takılması yasaktı. Herkes aynı idi. Hepimiz Mehmed, hepimiz Ahmet, hepimiz Mustafa idik.
Hikayeye konu olan asker arkadaşım Afyonlu. Aynı timde görev yaptığım Hüseyin Öğüt, Afyon’un Çavdarlı köyünden. Hüseyin ve timin tüm aslanları ile bambaşka bir kardeşliğimiz vardı. Timin bütün askerlerinin ailesi, annesi, babası, kardeşi hepsi beni, Harun Hoca’yı tanırdı. İnancım; meşrebim ve mesleğim gereğince manen hem askeri cephede, hem de dışarıya karşı koruyan bir baba gibiydim. Hem çatışmaya giderken, hem de çatışmalarda onlara şehitlik ile alâkalı hadisleri ve ayetleri anlatıyordum. İşte o civanmert aslan yürekli, fidan gibi delikanlılardan 5 tane tim görevlisi kardeşim, evladım gözlerimin önünde avuçlarının içinden sıyrılarak şehit oldular.
Hüseyin'in 2 oğlu vardı. Her seferinde derdi ki bana;
-Hocam benim çocuklarımın sünnetini ve nikâhını sen kıyacaksın. Çocuklarımın manevi babası sensin" derdi. Bende
-Bak Hüseyin, (bazen Karadeniz lisanı ile) La Huseyun, burdan gacalum, burdan gidelum sonra gelir/gideriz birbirimize...
Bir gün operasyona gittik, çatışmanın içinde kaldık. Bize pusu attılar, Tunceli, Çemişgezek bölgesinde. Oranın, yıllar geçse de ismi anıldığı an tüylerim diken diken olur. Üzerimize havan mermisi attılar ve Hüseyin orda şehit oldu. Ama o zamana kadar Hüseyin sürekli derdi ki
-Hocam; çocuklarımın nikahını da sünnetini de sen yapacaksın. Başka kimse yapmayacak! Başkasına da yaptırmam. derdi.
Şehit oldu, helikoptere bindirdik ve gönderdik. Bende bayılmışım. Devrem Bilal Uçar bana 2 tokat attı.
-Hocam, senin gibi hocaya tokat atmak bana ağır geldi ama şoka girmiştin sana vurmak zorunda kaldım." dedi.
Hüseyin’i gönderdik. Ben de bir müddet sonra tezkeremi aldım ve memleketime döndüm. Bu arada Hüseyin'in çocuklarının sünnet töreni var. Ailesi beni komple tanıdığı için arıyorlar. Valilik, kaymakamlık, il müftülüğünü aramışlar. Ben, teskeremi aldıktan sonra iki yıl boyunca hem psikolojik tedavi gördüm hem de mide ile yaşadığım problemleri gidermek için tedavi görmeye başlamıştım. Bu arada beni sürekli arıyorlar ve memleketlerine gelmem için vali kaymakam, emniyet amirleri, ilçe müftülerini araya koyuyorlar. Bir gün
-Bu kadar sıkıntı ve stres içerisinde bırakın Hüseyin'i, o ana ait hiçbir arkadaşımı ve yaşadığım olayları hatırlamak dahi istemiyorum.
Dedim ki kaymakama.
-Beni rahat bırakın. Canımı da sıkmayın. Bırakın Hüseyin'i görmeyi yaşadığım o günler ile alâkalı hiçbir şey hatırlamak istemiyorum. Mesele Hüseyin değil, mesele benim.
Tekrar geriye dönmek istemiyorum.
Geçmişte yaşanan acıları hatırlamak istemiyorum." dedim ve gitmedim.
Aradan 23 yıl geçmiş ve ben geçen onca zamana rağmen Hüseyin'in köyünü, ailesini hiç arayıp sormadım. Afyon'dan defalarca geçmeme rağmen oraya gidemedim.
2013 yılıydı İzmir'den Ordu'ya fındığa gittik. Eşim ve çocuklarımla şen şakrak bir biçimde yola çıktık. Günlerden ise Cuma sabahıydı. Samsun, Çorum, Ankara derken Ankara'da bir kardeşimiz vardı, Ayhan abi. Ona da fındık hazırladım, gece saat 23.00 gibi Ayhan abiye uğrayıp hal hatır soracak, emaneti verecek ve hemen geri dönme planımız vardı. Bu arada Hüseyin'in dediğim gibi sünnet törenine hem kalbi, hem ruhi cesaretim olmadığı için gidemedim. Ayhan abiye uğradık. Yengem güzel bir sofra hazırladı. Ayhan abi;
-hocam biz seni bulmuşken bırakır mıyız" dedi.
-Aman Ayhan abi, bizim yola gitmemiz lâzım, hanım çocuklar...
falan derken bizi kesinlikle bırakmadı. Ayhan abi ısrarla o akşam bizi yatırdı.
Sabah namazına kalktık. Lâkin ben biraz uykuyu severim yola gidecektik "ben biraz daha yatayım" dedim. Biraz yattım. Saat 8:30'u gösterdiğinde kahvaltı yaptık, sonra yola çıktık.
Afyon'a yaklaştım ve 50 km kala Hüseyin beni çağırıyor. Diyor ki;
-Hoca...
-Harun hoca gel.... geeeeel...
diye diye âdeta kafamı, beynimi bitiriyor. Köyünde nerede olduğunu bilmiyorum haaa. Ailesini sadece isim olarak biliyorum. Hiç rastlaşmamışım. Ne annesi, ne babası, ne de çocukları, kimseyle... Hanım ve çocuklara dedim ki
-Hüseyin benim şehidim. Beni çağırıyor.
Afyon'da; Konya yolu üzerinde bir benzinliğe girdik. Hanım "madem öyle haydi öyleyse gidelim" diye ısrar etti vardır bunda bir hikmet diye.
Bir amca vardı köyü sorduk ve bize tarif etti.
-Amca Çavdarlı köyü nerede?
Sanki amca ona soracağımı bile bile beni bekliyormuş gibi tarif etti köyü ve yolunu. Köye yaklaştıkça Hüseyin'in sesi yoğunlaşmaya başladı. Köyün levhasını gördük ve devam ettik. Köye vardık, köyün girişinde bir düğün vardı. Benim küçük kız Sevdenur,
-Baba; çok acıktık şurada yemek yiyelim. Üstelik köy yemeği de çok leziz olur. Bir köy çorbası birde keşkek yedik mi evelallah bizden daha bahtiyarı yoktur. Hem, kim bilecek yabancı olduğumuzu.
-Kızım; biz yabancı, onlar yabancı benim öyle bir isteme huyum yok. dedim.
Biz bunları kendi aramızda konuşa konuşa düğün yerini geçtik ve küçük bir çocuğa selam verip şehitliğin yerini sordum. Öyle bir şey ki mezarlık köyün etrafında. Mezarlık sanki köyün içerisinde. Ben orda kapıda indim ve şehitliği gördüm 5-6 tane bayrak var. Hüseyin'in mezarına gittim Yasin okudum ve onla konuşmaya başladım.
-La Huseyun... Nasulsun... Naparsun
dedim. Şehitlerle ilgili olan ayeti okudum. Hüseyin'e şehitliği anlatıyordum ve
-Bak Hüseyin sen öldüğünü bilmiyorsun. Beni canlı canlı duyuyorsun. diyordum.
Konuşurken Hüseyin sanki karşımdaymış gibi manevi huzur almaya başladım. Sanki orada ölüler yatmıyormuş gibi hissettim. Orada bir kadın ( Hüseyin’in ablası imiş) yanındakine
-Hüseyin’in mezarının başında biri var.
dedi ve bana
-Kimsin? diye sordu.
-Ben Hüseyin’in silah arkadaşıyım, ben imam Harun!
Hüseyin’in ablası yanıma koşarak geldi.
-Hocam dedi. Harun hoca sen misin?
-Benim dedim.
-Ordulu?
-Evet
-İmam?
-Evet
-Hüseyin'in arkadaşı?
-Evet dedim.
-Hocam, biz seni bir aydan beri arıyoruz, dedi.
-Hayırdır inşallah bacım. .dedim lakin bir şey anlatmasına da fırsat vermeden
-Bacım boşver sen onları sonra da konuşuruz. Hadi gidelim. Annesi babası çocukları var onlarla konuşmak istiyorum" dedim.
Gittik.
-Hocam, şu karşıda düğün olan ev var ya, Hüseyin'in, babasının evi ve çocuklarının bugün düğünü var. dedi.
Babasının olduğu yere götürdüler. Ben selam verdim. Dedim:
-Ben Harun Pınar, şehit Hüseyin'in silah arkadaşı imam Harun, dedim. Millet başladı hüngür hüngür ağlamaya!
-Ne oluyor? dedim.
Herkes beni kucaklıyor, ailesi, anası, babası, çocukları vs. Dedim;
-Ne oluyor amca, anlayamadım.
Baktım çocuklarının düğünü var. Düğün sanki o gün bizim için kurulmuş.
Dedim ki:
-Çocuklar nerede?
-Kuaföre gittiler.
-Nikahları kıyıldı mı?
-Hayır!
-O halde söyleyin acil gelsinler, ben onların nikahlarını kıyacam.
Geldiler. Herkesi şahit tuttum. Ailesi
-Hocam siz nerdesiniz? Sizi arıyorduk. Seni bulamıyoruz? Tanımıyoruz? Sadece Hüseyin'in silah arkadaşı olarak biliyoruz. Mutlaka bulup nikahımızı kıyman için çağıracaktık.
Kardeşler aralarında anlaşıp "biz şehit çocuğuyuz düğünümüzü birlikte yapalım çifte düğün olsun" diye karar kılmışlardı. Ben nikahlarını kıydım, alay komutanına haber vermişler kendisi de beni görmeye geldi ve o zamana ait sohbetimiz oldu. Sonra hanıma dedim ki
-BİZE SIRADAN GİBİ GELEN, ASLINDA SEBEBİ BELLİ OLAN BİR YOLCULUĞA ÇIKTIK.
BİZ, BİR ŞEHİDİN AHDİNİN VEFANIN YERİNE GETİRİLMESİNE ŞAHİT OLDUK.
Rabbim onlardan ebediyen razı olsun.
Selam ve dua ile.
Bülent ERTEKİN
Songül KARAMAN
Ümmet Bilincini Canlandırmak
Hüseyin KURT
Telekonferansın Ardındaki Gerçek: Büyük Kürdistan’ın Güncel Senaryosu
Hasan KARADEMİR
Giriş: Foucault'nun Eleştirel Soykütüğünün Temelleri
Bedriye Arık ÇAMBEL
Kurban Edilen Işık
Seyfettin BUDAK
Neden Doymuyoruz?
Doç. Dr. Özlem Özçakır Sümen
Eğitimde Teknoloji Kullanımı: Fırsatlar Ve Tehditler
Gülay ÇETKİN
Okullarda Yapılan Projelerde Arada Kalanlar Okul İdareleri
Bülent ERTEKİN
Kim kime racon kesiyor!
Adnan ÖZ
Lidere selam dur!
Recep YAZGAN
Milli Eğitimdeki virüs; Agnostik CHP Ruhu!
Vehbi KARA
İnsanlık tarihinde yaşanan döngüler ve iktisat biliminin doğuşu
Mehmet BOZKURT
Cumhuriyetin değerleri diyorlar!
Erol AYDIN
Cinsliğin Dayanılmaz Ağırlığı
Suat ALTINBAŞAK
Hayızlı iken oruç tutulamayacağının Kur’an’daki Delilleri (1)
Ahmet SAĞLAM
ŞÜPHE VE KORKU
Mehmet Nuri BİNGÖL
KIRMIZI İPEK ya da YEMİN
Hamdi TEMEL
Kirlenen Hava, Solan Hayat
Eyüphan KAYA
Ak Parti 23 yılda kendini ispat etti!
Halil MERT
İngiliz+Abd Oyunları Bozulmalı…
Emine İPEK
Suskunluk: Kalbin Zarif Direnişi
Servet ZEYREK
Denge
Aydın BENLİ
Edebiyata Değer Katanlar Avukat Fatma Saçak Akbulut
Ahmet AYDIN
Bilir misin?
Burhan BOZGEYİK
Bir İstanbul Serencamı Daha (1)
Nihat Güç
Gittikçe Bunalıma Batıyoruz
Mahir ADIBEŞ
Gaflet mi dalalet mi!
Özlem Gürbüz
Eğitimle Değişen Dünyamız
Ahmet Eren KURT
Pensilvanya’da Taht Kavgası
Recep Ali AKSOYLU
Lipton’un Çekilmesiyle Kuru Çay Üretiminde Yabancı Kalmadı!
Abdulkadir MENEK
Sumud Kahramanları
Ahmet DÜZGÜN
Putlarımız ve Perestlerimiz
Cevahir AYDIN
Yanlış Anladınız
Mesut CİHAT
Allah'ın Zatı ve Subuti Sıfatları
Durmuş TUNACIK
Hilafet Işığı
Aysun Rabia GÜLER
Ebabiller Akdeniz'de
Uğur UTKAN
Mustafa Kemal Atatürk’ün Şeriatla İlgili Düşünceleri
Fatih ORUÇ
Orta Vadeli Program (2026-2028)
Zuhal GÜNDÜZ
Gündemiz: Küresel Sumud Filosu
Batuhan ŞUORUÇ
Şıracılar
Mesut BALYEMEZ
SOSYAL MEDYA KEVAŞELERİ
Bilal Dursun YILMAZ
Her Şey Dâhil Vicdan
Oktay ZERRİN
Sokak Cümbüşcüsü Hasan Yarar'ın Ardından
Ziya GÜNDÜZ
Atasoy Müftüoğlu Ve Hiçliğin Kıyısında
Ravza ZEYBEK
Bulanlar Arayanlardır
Gündoğdu YILDIRIM
Komşuda pişer!
Aydan KURT
Farkında mısınız?
Asiye Tanrıöver TÜRKAN
Mahremiyet, insanın özgür iradesiyle var oluşu!
Mustafa ÖZEL
1. Sezon 3. Bölüm Yükleniyor
Zehra KINALI
Stratejik Ortaklık mı, Siyasi Çıkmaz mı!
Murat GÜLŞAN
Türk Milliyetçisinin Vicdan Muhasebesi
İsa ÇOLAKER
Aşık Veysel Şiirinin Renkleri
Fatma Nur ÖZCAN
Didar-I İkbal
Özhan KIZILTAN
Duvarların Ardında Filizlenen Hayat
Memiş OKUYUCU
Zübeyir Yetik’in Ardından…
Hasan TÜLÜCEOĞLU
Göbeklitepe'de HZ. İbrahim Silüeti
Denizay BÜYÜKDAĞ
Gazze’den Öğrendiğim İslam
Cahit KURBANOĞLU
Nefis nedir ve ne istiyor?
Ahsen Meryem SÜVEYDA
Onlar Kendilerini Biliyorlar
Fahri Urhan
Uyanık Olalım
Muhammed Rıdvan SADIKOĞLU
Vicdanın Yükselişi
Nesibe TÜKEL
Anne Hakkı
Denizay KONUK
Gözler Kör, Kulaklar Sağır Olunca; Başlar Öne Eğilirmiş
Mücahit GÜLER
Modern İnsanının Anlam Sorunu 1
Adem ÇEVİK
Türkiye Aile Meclisi'nden Ahlak ve Aile Koruma Çağrısı
Ergün DUR
ÖĞRETMEN
Hüseyin KAÇIN
Dindar neslin tanrı'sı yoksa dijital neslin tanrıları var!
Özlem AKYÜZ
Nereden geldiğini unutma!
Yusuf AKTAŞ
Köftenin kokusu kimleri cezbetti!
Emine AYDEMİR
Ateşle oynayan evliya Ateşbaz veli hazretleri
Tarık Sezai KARATEPE
Sen Yoksun Diye! Müjdecim!
Abdullah BİR
Fitne, Kaos, Suriye ve Suriyeliler’e Daire İki Kelam...
KÜLLİYEN YAZAR
Şşşşt Başkanım Sana Söylüyorum!
Süleyman GÜLEK
Küçük Lee İle Çekirgesi
Adnan ALBAYRAK ŞİMŞEK
MUHAFAZARLIK
Serkan GÜL
Çocukları +18 İçerikten Koruyun
Başyazı
Samsun’un sağlığıyla oynamayın!
Fehmi DEMİRBAĞ
ÇÖKÜŞ
Hacer Hülya KARADAĞ
Ayasofya'dan Sonra Mescid-İ Aksa'ya…
Tevfik DEMİR
28 Şubat Darbesine Dair Postmodern Notlar
Veysel BOZKURT
İnsan Beyni ve Kontrolü Bir Değerlendirme
Zinnur ŞİMŞEK
Bir Doğumun Ardından
Osman Çakmak
Eğitimin kıblesini batıldan batıdan çevirmek mecburiyeti!
KERİM YILMAZ
İlkadım'a damga vuracak başkan!
Adnan KARAKUŞ
Faruk Koca ve Batı Değerleri
Süleyman KOCABAŞ
Siyonist İsrail’in Koloniyal Jandarma –Polis Devleti Olarak Doğuşu
Şener Danyıldız
Trafikte Empati ve Sempati
Elif Ekşi ZORER
Güzellik
Orhan SARIKAYA
Direk Tehdit!
Saadettin BAYÇELEBİ
Sessiz Gemi
Yaşar BAŞ
Ormanlar Yanıyor Birileri Saçlarını Tarıyor!
Mahmut KURU
Aşk, Yine Aşk… Yine Aşk!
Ayhan GONCA
Fetö'den kurtulmanın tek yolu...
Hanife OKUTAN
Narsist Sapkının Kurbanı Olmayın
Hülya Bulut
Samsunlu Olmak Mı Samsun’da Yaşamak Mı?
Bukrenur YILMAZ
Keşkenin Halet-i Ruhiyesi
M. Burhan HEDBİ
Emekçinin elini öpen peygamber!
Prof. Dr. Adnan DEMİRCAN
Nasıl Ayağa Kalkarız!
Pınar HOLT
Kendini yeniden keşfet!
Ayhan ENGİN
Hazinemiz Ahlakımızdır…
Ahmet Kubilay
Ayvaz İnsan
Cuma YILDIZ
Cambridge’e Giden Aşk
Ahmet ÖZTÜRK
Hadi Türkiye, Dolar Düşüyor
Dursun Ali Tökel
Cinnet Buğdayları
Savaş UYAR
Varlığından Haberdar Olmadığımız Hastalığımız: Safsata
Ümit Zeynep KAYABAŞ
Güven Zor Bir Duygudur…
Nur DİNÇKAN
Udhiyyeden Kurbiyyete
Suat ZOR
ABD, Adana Mutabakatı Ve Suriye İle Nihai Çözüm
Sonradan Gurme
Beyaz Ev’de Yemesek De Olurdu
Ahmet Fatih AKKAŞ
Ferman!
AKASYAMSPOR
Yıldırımcı mıyız, Uyanıkçı mıyız!
Züleyha TUNA
Mevsimler Ve Sen
Ali KAYIKÇI
“Güldürmeyin” Bizi, “Sayın Hâkimler!..”/9
Gülay ALPAGUT
Cennet berat belgesiyle değil amelle kazanılır!
Hamza ÇAKAR
Çocuk Savaşçılar
Alperen CARUS
İttifaklar ve HDP çıkmazı!
Selma MEDENİ
Ne Hacet Seni Anlatmaya
Ankara KULİSİ
Çiğdem Karaaslan Çevre Ve Şehircilik Bakanı Mı Olacak!
MÜNEKKİT
Seçim Sonuçlarını Nasıl Okumalıyız!
Sıddıka Zeynep BOZKUŞ
Zahideler /Teyzeler
Kevser KARSLIOĞLU
Yeme Problemi Olan Çocuklar İçin Çözüm Önerileri
Selçuk KAYA
Yazık oldu!
Ali Haydar YILMAZ
Eğitimde fırsat eşitliği gelecek bahara mı!
Bedia YILMAZ
Ben de varım!
Levent BİLGİ
Fehmi Koru, Said Nursi Ve Susmak
İhsan ZORLU
Paralel Devletin Eli Postmodern Anarşizm!
Esat BEŞER
Gerger Gençliğinin Bayrak Sevdası
Nurettin VEREN
Japonya’daki G20 Zirvesinde, FETÖ’nün Üniversiteleri Konuşuldu mu!
Mehmet FIRAT
İlim Ve İrfanla Geçen Bir Ömür: Şeyh Esad El Çokreşi
Ahmet BEREKET
ABD temsilciler meclisinin kararına bir Bozkurt nidası ile gecikmeden cevap verelim!
Ali Can AKKAYA
İnanır, Sabreder Ve Gereğini Yaparsanız…
Hüseyin YILMAZ
Diyanet’in Atatürk’le imtihanı!
Oktay GÜLER
Merhaba!
Halil KÖPRÜCÜOĞLU
İslamiyet ile Tıb arasında problem var mıdır!
Atilla YARGICI
Kur’an’da Korona Var Mı?
Rukiye AYDIN
2022'de Kendime Bazı Tavsiyeler!
Osman KÖSE
Ahıska Türkleri Sürgün, Özlem Ve Gözyaşı
Ruhugül ZİYADAN
Hayrı harabat edilen Bafra!
Ali KORKMAZ
Eksik Organ Sendromu
Yücel EMRAH
Ben Muhammed...
İbrahim Yusuf ŞAHİN
Parçadan Bütüne, Kolaydan Zora Karşılaştırmalı Bir Dil Öğretim Yöntemi
Ebru AÇIKGÖZ
Taşların Gizemli Dünyasından Hayatınıza Renk Katan Mozaik Sanatı
EnesTANIŞ
Taşın Dediği
Muhyiddin SÜLEYMANOĞLU
14 Şubat Sevgililer Günü Üzerine Kalbî Bir Muhasebe
Mesut KÖSEOĞLU
Daha Ne Denir!
ACZ ZARİFOĞLU
Kırlarda Çiçekler Artık Bensiz Açacak…!!!
Muhammet ÜSTÜNER
Yeni Türkiye Düzeni
Meryem YİĞİT
Gitmek İsteyenler
İsmail OKUTAN
Gerçek Dostluğa Dair
Tolga TURAN
Maskın Ustası Özgür Maskeler
Bozkır KURDU
LÜTFEN BENİ CİDDİYYE ALMAYIN
Gülşen KILINÇER
Yeşilin Ormanına, Yatayına, Dikeyine, Her Türlüsüne Karşı Bunlar!
İlknur ESKİOĞLU
Neydik ne olduk allah'ım!
Adem MUTLU
Engelleri Aşıp Hedefe Ulaşmak!
Zelal ALPASLAN
İnsan Terazisi
Ömer KARAMAN
Sevgili Öğrencim…!
Ümit AYDIN
Partilerin Kaderi Mahalle Başkanındadır!
Ahmet Doğan İLBEY
Kemalist Gençliğin Çanakkale Şehitliğinde “Kadeş” Rezaleti!
Önder GÜZELARSLAN
İsraf Bir İnsanlık Suçudur!
Mehmet ÖZÇELİK
Altılı masa aday belirleye dursun atı alan üsküdar'ı geçti!
Gülhanım CAN
Eti Senin Kemiği Benim
Levent ERTEKİN
Fakir Halkın Bağışladığı 350 Uçak
Okan KARAKUŞ
Osmanlı Devletinde Ramazan Gelenekleri
Gülay YILMAZ
Sus çarpılırsın!
Bahar ARSLAN
Hakikati Algımıza Taşıyan Beden
Feyza Nur DİLEKCAN
SAÇMALAMA (!), SAÇMALIYORSUN (!), SAÇMA (!)
MEHMET ERBİL
Keşke bir mayıs bayram olsa!
Kürşat Şahin YILDIRIMER
Hücum Terapisi :Hayatın Anlamı ve Her İnsanın Kendine Sorduğu Soru
Sema KOCA
Rahmetini Umarak
Celal TÜRK
EKONOMİK KeRİZ
İbrahim Erdem KARABULUT
Her gün durmadan küfrediyorum!
Betül Özer BÖLÜK
Kelimelerin Şaşırtıcı Etkisi
İlknur GENÇOĞLU YILDIRIM
7'den 70'e Herkese İzciliği Sevdiren Işıltan Uşaklıgil Öğretmen
Muhammed Veysel AKKAYA
Allah’ın Seçkin Kulu Olmanın İşareti Kur’ân-I Kerîm’e Gönülden Kulak Vermektir
Edanur İSMAİL
Dünyada Neyi Değiştirmek İstersin
Nazile ŞANAL
Yol Ve Yer Arayanlara Ya Fettah
Prof. Dr. İnanç Özgen
Arazi Parçalılığı
Zehranur Yılmaz KAHYAOĞULLARI
Ulu çınarım, babam...
SAVAŞ YILMAZ
Her Nasip Vaktini Bekler, Vakit İse Yaradanı
MEHMET YILDIZ
Beterin beteri var…..!
Seyfullah YİĞİT
Buhara Bizi Çağırıyor… (-1-)