Bir değil...
İki değil...
Üç değil ..
7 mi desek, 77 mi desek.
Ha birde dışarıdaki kopiller var. Onları da hesaba katarsak ortakların sayısı herhalde uzadıkça uzayacak.
21 yıldır ülkeyi, milletin helâl oyları ile yöneten iktidarı ve onun liderini devirmek için her türlü ittifak içerisine giren muhalefet ve onun ortakları herhalde milletin seçim kartlarına vurdukları oylar ile gereken dersi almışlardır, diyesimiz geliyor.
Diyesimiz geliyor gelmesine de gene de yenilen pehlivan güreşe doymaz misâli alacakları dersin olmadığına lider ve kurmaylarının verdikleri beyanatlarla anlıyoruz
Sahi bu kadar farklı uçlarda olanlar neye ve nelere güvendiler ki karşılarındaki pehlivan her seçim de sırtlarını seçim minderine vurup tuş etmesine rağmen hâlâ kuyruklarını nasıl dik tutuyorlar anlaşılır gibi değil.
Sahi neyine güveniyorlar dersiniz?
Fıkra bu ya,
Erzurum'dan kalkıp şehirlerarası sefere çıkan bir yolcu otobüsünde yeni işe başlayan muavin, horlayan yolcuyu insanları rahatsız ettiği gerekçesiyle uyandırır.
Ancak adam tekrar uyur ve horlamaya devam eder. Bunun üzerine muavin sinirlenir ve adamla tartışmaya başlar, tartışma büyüyünce muavin adamı otobüsten indirmeye karar verir.
Sinirlenen adam muavini bir güzel döver, otobüs şoförü müdahale edince şoför de dayaktan payını alır.
Uykusundan uyanan yedek şoför de gelir, adam onu da döverken polis gelir elinden kurtarır ve adamın boksör olduğu ortaya çıkar.
Aynı muavin, başka bir gün yine bir yolculuk esnasında yolculardan birinin horladığını duyar ve yolcuyu kibar bir şekilde uyandırdıktan sonra sorar;
-Gardaş boksör misen? -Hayır...
-Karateci misen?
-Yoo...
-Tekvandocu misen?
-Cıks....
-Kungfucu misen?
Adam şaşırır ve yine hayır der. Bunun üzerine muavin şaşkınlıkla sorar;
"Peki gardaş, neyine güvenip horlirsen?"
Millet sordu...
Sormaya da devam ediyor
Sahi neyinize güvendiniz?
Kime güvendiniz?
Kimlere güvendiniz?