Ölümlerin en güzeli en anlamlısı sizce hangisidir? deseler hiç tereddütsüz söyleyeceğiniz tek kelime ŞEHİTLİK tir dersiniz.
Her Türk vatandaşı için geçerli olan bu mukaddes mertebeye ayrım yapmıyor, yapamıyorum. Zira kadını ile, erkeği ile, yaşlısı ve genci ile istisnasız hepsinin hangi yaşta hangi cinste olursa olsun şek ve şüpheye yer bırakmayacak gönlündeki aslandır ŞEHİTLİK.
Zira yüce dinimiz ve bu dinin mukaddes kitabı Kuran' da mealen
“Eğer Allah yolunda öldürülür ya da ölürseniz, şunu bilin ki, Allah’ın mağfireti ve rahmeti onların topladıkları bütün şeylerden daha hayırlıdır.” (Âl-i İmrân, 157)
ilahi müjdesi ve
“Allah yolunda öldürülenleri sakın ölü sanmayın. Bilakis onlar diridirler; Allah’ın, lütuf ve kereminden kendilerine verdikleri ile sevinçli bir halde Rableri yanında rızıklara mazhar olmaktadırlar. Arkalarından gelecek ve henüz kendilerine katılmamış olan şehit kardeşlerine de hiçbir keder ve korku bulunmadığı müjdesinin sevincini duymaktadırlar. Onlar, Allah’tan gelen nimet ve keremin; Allah’ın, müminlerin ecrini zayi etmeyeceği müjdesinin sevinci içindedirler. “ (Âl-i İmrân, 169-171)
Elbette böyle bir müjdeye böyle bir mükafata kim lâyık, kim ben ŞEHİT OLMAK İSTİYORUM demez?. Kim ?
Elbette herkesin ağzından çıkacak tek kelime ŞEHİT OLMAK!!! ŞEHİT OLMAK İSTİYORUM!!! olacaktır.
Peki, siz hiç ŞEHİT DEDESİ GÖRDÜNÜZ MÜ?
Şehidin dedesi Abdullah Onar torununun tabutuna sarılarak ağıtlar yaktı. Şehit polis Osman Belkaya’nın tabutunun başında saygı nöbetinde bulunan bir merasim polisinin saygı duruşundayken gözyaşı dökmesine dayanamayıp, akıttığı gözyaşını mendiliyle silen Abdullah Onar, "Ağlama yavrum, düşmanı sevindirme. Biz gururluyuz" dedi.
Görüyormusunuz metaneti... Görüyormusunuz vakuru... Görüyormusunuz sabrı...
İşte bir ŞEHİT ve onun canı, cananı ŞEHİT DEDESİ
PEKİ YA BİR NİŞANLI YÂDA EŞ
Saç telimden saatime, kopan elbisemin parçasından küpeme, her şeyimi saklıyordu. Bizim aşkımız şimdiki aşklar gibi değildi, onun sevgisinden korkuyordum. Helikopter polisiydi zaten, uçmayı çok seviyordu. Melek gibiydi, girdi hayatımıza ve melek oldu...
YA ŞEHİT GÖRDÜNÜZ MÜ?
Fırat kalkanı harekatında şehit olan Kayserili erin cebinden şöyle bir yazı çıkar... ""eğer şehit olursam yozgatlı........kardeşime 20 tl borcum var onu ödermisin Komutanım..""
Yazıyı okuyan komutan gözyaşları içinde "şeref duyarım evladım, şerefle "" der Yozgat'lının kim olduğunu sorar, orada bulunan herkes ağlar ve şehit olan ikinci askerin bahse konu olan Yozgat'lı asker olduğunu söylerler.....
Komutanın gözü Yozgat'lının cebinden çıkan kağıt parçasına takılır...alır onu da okur; aynen şöyle yazıyordur.
""Kayseri'li benden 20 tl borç almıştı.. biliyorum vermeye gücü yetmedi, ama Allah şahit ki ben onu istemiyorum. Eğer şehit olursam ona söyleyin hakkım helal olsun.""
Görüyormusunuz Kul hakkının kılcal damarlara kadar sirayet ederse bir insanı ne duruma getiriyor?
SİZ HİÇ ŞEHİT ANNESI GÖRDÜNÜZ MÜ ?
Rabbim şahidimdir kimse görmedi.
Baban zalimlere fırsat vermedi.
Gittin gideli başım hiç eğilmedi,
Bu onuru göğsüme sen taktın oğul
Ramazanmış, kurbanmış her daim böyle
Eller gülüp oynarken, hak mıdır söyle
Şehit Annesi olmak çok farklı köyde
Bu meclise bizleri sen kattın oğul
İşte böyle anaların, eşlerin, dedelerin, silah arkadaşı veya can kardeşlerin yetiştirdikleri aslan parçalarıda böyle oluyor. Onlar ölüme koşturarak giden, yürürken dahi ölümü korkutan evlatlar, aslan parçalarını yetiştiriyorlar.
Biz; ölüme gülerek giden bu Yusuf yüzlü, Hamza yürekli yiğit üstü yiğitlerden RAZIYIZ.
Rabbim; SENDE RAZI OL
RABBİM; SENDE RAZI OL
RABBİM; SENDE RAZI OL.
“Kim Allâh’a ve Rasûl’e itâat ederse, işte onlar, Allâh’ın kendilerine nîmet verdiği peygamberler, sıddîklar, şehitler ve sâlihlerle beraberdir. Onlar ne güzel arkadaştırlar.” (Nisâ, 69)