Ankara Büyükşehir Belediyesi meclisinde CHP Grup Başkanvekili Yaşar Neslihanoğlu kürsüden sözü AK Parti Akyurt Belediye Başkanı Hilal Ayık’a getirdi.
CHP’li Neslihanoğlu Başkan Ayık’a 28 Şubat’ta kaç yaşında olduğu sorusunu yönelterek “28 Şubat kaç yılında oldu?” diye sordu. 28 Şubat darbesini Ayık’ın yaşamadığı halde konuştuğu algısını vermeye çalışan Neslihanoğlu’na Ayık tarihe geçecek cevaplar vererek,
“28 Şubat’ta annem başörtülü diye otobüsten atılıp her gün 3 kilometre yolu yürüdüğünde Ben13 yaşındaydım!
Türkiye dereceli ablam, tasdiknameyle İmam Hatip Lisesi’nden Milli Güvenlik dersinde başını açmadığı için atıldığında 13 yaşındaydım. Babamın ticari işletmesi Batı Çalışma Grubu tarafından fişlenip kapanmak zorunda kaldığında 13 yaşındaydım!” dedi. (1)
Zulüm hiç bir şekilde unutulmaz ..
Siz unutsanız tarihin tozlu sayfalarında illa biri yada birileri tarafından hatırlatılır.
ZULMÜN YAŞI OLMAZ, ZULMÜN SESİ olur ve o sesler bu ülkenin dört köşesinde canlı bir tarih olarak karşımızda. Onlardan sadece iki tanesinin yaşadıkları zulmü okuyun.
Son günlerde helalleşmeyi çıkaran anamuhalefet partisinin geçmişte bu millete neler yaşattıklarını ne unutun, nede unutturun!!!
Zira geçmişteki zihniyet ne ise bugünde aynı şekilde devam ediyor. Müslüman feraset sahibi ise ve bir delikten iki kez kendini ısırtmaması gerekiyorsa, ibretle okuyun.
Sivas'ın Şarkışla ilçesinde oturan 74 yaşındaki Hasan Hüseyin Bağcı ile eşi İnayet Bağcı (74) tek partili dönemini zulumlerini anlatırken;
Askerden çok çektik, çok dayak yedik. O zaman okuma yazma yoktu. Tek öğrendiğimiz Kur'an-ı Kerim'di. Onu da 'askerler geliyor' deyince saklardık. Bulduklarında yırtarlardı, yakarlardı. Okuyanları ve okutanları dayaktan geçirirlerdi, aç susuz nezarethanelerde bırakırlardı.
Anladınız mı ZULMÜN YAŞI OLMADIĞINI, ZULMÜN SESİ OLDUĞUNU!!!
O yılları Erzurum'un ücra köylerinden Taşkesen’de yaşayan Ataullah Taşkesenlioğlu (82)
özellikle köylerde kara sabana koşacak öküz bulamadıklarını anlatır. İnek, koyun ve keçilerden 'kamçı parası' adı altında vergi alındığını belirten Taşkesenlioğlu,
"Hayvanlardan çifte koşulacak koşu öküzü herkeste yoktu. Onun dışında hayvanlardan koyundan, keçiden vergi alınırdı. O kamçı parasına o zaman 'yol parası' derlerdi. O yol parasını vermeyenler en az 20 gün, bir ay yol yapımında çalışırdı. Şoseler hep insan gücü, kazma gücü ile yapılırdı. Ya 20 gün çalışacaktın ya da yevmiye verecektin. Koyun parası o zaman bir liraydı.
Keçiler 60- 80 kuruştu. Hemen hemen bir keçi vergisiyle bir insanın vergisi de 80 kuruştu. Bir insanın vergisiyle bir keçinin vergisi aynıydı kamçı parası olarak."
Taşkesenlioğlu, bu olayı şöyle anlatıyor: "1941, 42. O zaman babam camide namaz kıldırmış dışarı çıkar. Ayağını atar caminin kapısının önüne.
Dağ köylerinden gelen iki üç jandarma, o sırada 'hoca, hoca' diye sesleniyor. Babam dönüyor. ‘Bir dakika gelir misin? Haydi düş önümüze Hasankale'ye gideceğiz’. Babam ‘suçum ne’ diyor. Jandarmalar, ‘başındaki kavuk yetmiyor mu suçuna?
Babam da diyor ki ‘Camiden çıkınca mihrapta başıma örttüğüm kavuk bu. Namaz kıldırıyordum, mihraba bırakıyordum, dışarı çıkarken başımda unutmuşum dalgınlıkla çıkmışım.’ Babamı bir kavuk yüzünden 15- 20 gün içeri attılar.” (2)
ZULMÜN YAŞI OLMADIĞINI, ZULMÜN SESİ OLDUĞUNU gördünüz mü?
Yıl 2021, ha bitti ha bitecek. Ceberrut bir zihniyetin kalıntılarını hâlâ görüyormuyuz?
Evet.
Peki değişen ne sizce?
Değişen hiç birşey yok. Meclis çatısı altında aynı zihniyeti milletin temsilcisi olduğunu söyleyen bir parti ve o partinin temsilcileri var mı var?
Var!!!
Bugün internete girdiğinizde bu partinin ve parti kurmaylarının ve milletin vekillerinin inanç noktasında müspet bir beyanlarını göremezsiniz.
Değişen sadece tarih.
Değişen sadece zaman.
Değişen sadece isimler.
Unuttukları ise milletin geçmişini, atalarına, dedelerine, babalarına yapılanları unutmadığı gerçeğidir.
Bugün o ataların ve dedelerin evlatlarının unutmadığı ve yüksek sesle söyledikleri
ZULMÜN YAŞI OLMAZ, ZULMÜN SESİ OLUR VE O SES TÜM VATANDA YANKILANIR..." dır.