Elbette güzel işler yaptınız...
Yapıyorsunuz da...
Lâkin tüm bu yaptığınız fevkalade işleri gölgede bırakan, belki sizin için küçük lâkin seçmen için büyük olan hadiseler sizi yâni 17 yıldır bu ülkeye hizmet veren partinizi bitirecek.
Kendisini görüp ayağa kalkmadı" diye belediyede çalışan bir şoföre "tuvalet önünde oturma" cezası veren kibir ve gurur abideleri...
...Belediyesi Başkan Yardımcısının, şoförünü kapısını açmadığı gerekçesiyle işten atılan işçi...
30 Altı 30" programında. 16 yaşında alkollü mekanlarda sarhoş eğlendirip ayyaş mezesi olan sözün ona şarkıcı Aleyna Tilki’ye de "ilham veren genç" ödülü verilmesi...
İstanbul sözleşmesi...
Ve daha nice toplum olarak üzüldüğümüz lâkin bir türlü kesin ve köklü çözümleri bir türlü göremediğimiz, duyamadığımız problemlerimiz.
Peki bu gidiş;
Nereye kadar?
Ne zamana kadar?
Kim çözecek?
Kim DUR!!!!
Kim DURUN !!! diyecek.
..........
Hani vardır ya bir hikâye...
Rivayet odur ki bir fani, ölüm meleği Azrail’den canını almaya gelmeden önce haber vermesini ister. “Tamam” der Azrail.
Aradan yıllar geçer.
Bir gün Azrail çat-kapı çıkagelip “Ruhunu teslim almaya geldim” der.
Afallayan fani geçmişteki anlaşmasını hatırlatıp “Hani bana önceden haber verecektin, vermeden geldin…” der.
Azrail'in cevabı manidardır:
-Simsiyah olan saçların-sakalların ağardı, bembeyaz oldu, bu benim habercimdi. -
-Ağrımayan-dimdik belin ağırdı, büküldü, bu benim habercimdi.
-Ellerin-parmakların büzüştü, bu benim habercimdi.
-Dün koşa koşa giderken nefesin kesilmezdi, bugün yürürken tık nefes oluyorsun, bu benim habercimdi.
Bu kadar haber saldım, lâkin sen fark edemedin, ne yapsın Azrail!”
Son yıllarda yaşanan bütün emareler parti olarak büyük bir çöküşe doğru gittiğinizi haber vermiyor mu?
Ama siz hala anlamamakta ısrarcısınız.
Nereye kadar???
Ne zamana kadar???
Selam ve dua ile
Bülent ERTEKİN