Hani bir reklam vardı.
Hatırlarsınız.
Mutluyum...
Mutlusun...
Mutlu...
Bir akünün reklamı idi. Güzel bir reklammış ki aradan geçen bu zamana kadar aklımızda kaldığına göre reklamın maksatı hasıl olmuş.
Bir kaç gün öncesine kadar
AK Parti Mersin Milletvekili Zeynep Gül Yılmaz’ın polis memurlarına hakaretler savurmasına şahit olmuş, gayri ihtiyari YAZIKLAR OLSUN!! demiş idik.
Herşeyden önce yaşanan olaya ilişkin, “Ortada iyi niyet yok. Plaka kaydı olmasına rağmen vekilin yarım saat bekletilmesi, videoya alınması ve servisi açık kanıtı” değerlendirmesi yapanlar olsa da milletin vekilinin ÖFKE KONTROLÜ gibi önemli bir hususu atlayarak görevini yapmaya çalışan bir memura "çemkirme, tükürüğün içeri geliyor, şerefsiz" gibi hakaretlerinin masum kılınamayacağını söylemek isterim.
Evet, kontrol noktasında ki memur arkadaşlara plaka verilmesine rağmen ilk kontrol ekibinin hata mı, yoksa kasıtlı mı olduğunu bilmeden yaptığı bu harekette aracı durduran polisin milletvekili aracı şoförünün ve milletvekili hanımefendinin kartını göstermesine rağmen "kenara çekin" demesinde ısrarcı olmasının bir mantığını da bulamıyorum.
Diğer bir yandan ki, bana göre en önemlisi böyle bir durumda bir milletvekili yapacak olduğu müspet bir hareket ile bu durumu milletin ruhlarına ve kalblerine sirayet ettirecek iken âdeta racon kesmesine bir mana veremiyorum. Yapılan davranış akla ziyan bir durum. Çok basit bir hareket ile hem bölgenin milletine, hem tüm Türkiye'ye hemde mensubu olduğu partiyi bir anda zirveye taşımaması için hiç bir engel yoktu. Çok basit bir davranış şekli ile bunu yapabilirdi.
Nasıl mı?
Filmi başa alıyoruz.
Kontrol noktasına giren milletvekili aracı ekip tarafından durduruluyor.
Kontrol noktasındaki polis kardeşimiz şoför beyden ehliyet ve ruhsat istiyor. Vekil aracının şoförü, aracın milletvekiline tahsis edilmiş ve araç geçiş üstünlüğü olan belgeyi göstermesine rağmen memurunun ısrarla tutanak tutmakta ısrar eder.
Sayın milletvekili polisin bu tutumu karşısında "Buyrun memur bey, gereken yasal işlem ne ise onu yapalım. " dese idi, acaba tüm millet ve kamuoyu önünde milletvekilinin durumu ne olurdu?
Söylüyeyim.
Akşam ondokuz (19), yani yedi haberlerinde tüm ulusal tv'lerde bu haber
" Teşekkürler milletvekilim"
"Görmeye alışık olmadığımız bir durum._
"Helal sana milletinvekili"
şeklinde görecek bizler de büyük bir hayranlıkla bu olayı seyredecek idik.
Düşünsenize milletvekilinin prestijini.
Partisinin prestijini.
Cumhurbaşkanı seçilen Ahmet Necdet Sezer'in eşi ile bir AVM de kasada sırada beklerken çekilen fotoğrafı sonucu ne kadar çok "Vayyyy beeee" demiştik değil mi? Hatırlayın.
Yaşanan bu vahim olaydan sonra polis memurlarına, “Ekibine tükürürüm, şerefsiz, pislik” gibi hakaretler savuran AKP Mersin Milletvekili Zeynep Gül Yılmaz'a AK Partili milletvekilleri de tepki gösterdi. Bunun bir adım ötesinde de "Bu tavır, erdemli bir AK Partiliye yakışmaz, özür dilemelidir" denilerek açığa alınan polisimizden, tüm polis teşkilatından ve tabiiki en önemlisi yüce Türk milletinden de ÖZÜR DİLEMELİDİR.
Evet bu bizim tekrar başa alarak yazdığımız bir senaryo idi. Nasıl ama iyi değil mi? Beğendiniz veya beğenmediniz bilmiyorum. Lâkin seneye yapılacak olan Oskar film yarışmasına göndermeyi düşünüyorum(!)
Biraz fantazi yaptık, lâkin bu davranışlar aslında çokta büyük emekler sarfedilecek davranışlar değil.
Doğallık.
Sadece doğallık.
Bu milletin, vekilinden Bakanından, Başbakan'ın dan kısaca tüm bürokratların dan istediği ve beklediği tek şey bu, sadece bu. İnanın başka birşey istenilmiyor. "Sayın milletvekili böyle bir davranış sergilese idi, acaba ne olurdu" sorusuna lütfen siz yorum yapınız.
Uzun zamandır AK Parti'nin millet nezdinde dökülen imajı, yapılan bu son olay ile iyice tıpkı yukarıda yazdığımız reklamın sözlerinin bir başka şekle bürünerek yüksek sesle söylenmesine neden oluyor.
BATIYORUM!!!
BATIYORSUN!!
BATIYORLAR!!!
Dikkat edin beyler.
Dikkat edin.
Hiçbir şey sonuna kadar devam etmiyor. Kâinatta herşeyin bir başı bir de sonu vardır. Siyaset mezarlığında bir çok partinin isimlerini görmek mümkündür. Ve orada alınması gereken en önemli ders ise MEZARLIKLAR KENDİSİNİ VAZGEÇİLMEZ SANANLAR İLE DOLU!!! dur.