Yandaş...
Yoldaş...
Son zamanlarda özellikle son bir aydır acayip bir hayran kitlem oluştu. Nasreddin Hoca'dan tutunda Ecelim'e kadar, maşaallah hepside okumuş insanlar, belli. Kaleminize kuvvet yandaşlar.
Eskiden bu kelime bu kadar çok kullanılırmıydı, bilmem. Bizim zamanımızda sağcı ve solcu dönemleri olduğu için o zamanlar kulağımıza gelen ve okuduklarımız "YOLDAŞ" terimi idi.
Yoldaş, sol franksiyonlara mensup parti veya legal kuruluşların sempatizanları idi, yada başka bir tabirle militanları idi. Giydikleri postallar, yeşil parkaları ve uzun saçları ile tanırdık bu insanları. "İşte bir solcu, yoldaş, anarşist" denilirdi.
Günümüzde artık yoldaş tabiri bitti dersek yalan olmaz zira onun yerini yandaş aldı.
Kötü bir tanım mı?
Hayır!!
Zira nedir bu yandaş dediğiniz zaman karşınıza çıkan;.
"Birinden ya da bir şeyden yana olan, bir düşünceye, bir isteğe, bir oya katılan, onu destekleyen (kimse yada kimselere)." Der.
Peki bunun neresi yanlış?
Buna göre sürekli aynı spor takımını tutan yandaş,
Bir çok tv kanalı seyreden fakat en çok x tv'yi seyreden yandaş,
Sürekli x gazeteyi okuyan yandaş.
Buna bir çok şeyi ilave edebilirsiniz.
Hepsi güzel. Bana göre de normal. Zira ilkokuldan üniversiteye bu ülkenin eğitim kurumlarında "fikri hür vicdanı hür nesil" yetiştirdiğimize göre herkesin birşeyi seçmesi ve desteklemesi kadar doğal ne olabilir ki.
Ama bu memlekette olmuyor. Zira yandaş olmanın adı da tanımı da değişti. Adeta bir lince dönüştü.Özellikle son dönemde AK Partiyi ve oözellikle de Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleyen insanlar için bir “aşağılama nitelemesi” olarak dolaşıma sokuldu.
Peki sen bu yandaşlığın neresindesin? diye sormalarına gerek yok zira sormadan yoldaş vede yandaş yorumcular "YANDAŞ YAZAR" etiketini yapıştırdılar.
Evet, bende tıpkı İsmail Sarıkaya gibi "Mevcut politik düzlem gereği de Erdoğan’ın yanında, diğerlerinin karşısındayım. Bu mevcut politik düzlem değişmediği sürece Erdoğan yandaşlığım da değişmeyecek.” 29 Ocak 2022 A.g.g
Oldu mu şimdi?
Rahatladınız mı?
Google amcadan bir ALINTI ile yazımıza devam edelim mi? Buyrun o halde.
KARGALARLA VAKİT KAYBETMEYİ BIRAKIN.
Bir kartalı gagalamaya cesaret eden tek kuş kargadır...
Kartalın üstüne oturur ve boynunu ısırır.
Ancak kartal hiç de oralı olmaz, karga ile mücadele bile etmez; kartal zaman veya enerji israf etmez.
Sadece kanatlarını açar ve göklerde yükselmeye başlar.
Uçuş ne kadar yüksekse, karganın nefes alması o kadar zorlaşır ve karga oksijen eksikliğinden sersemler ve düşer...
Kargalarla vakit kaybetmeyi bırakın.
Sadece onları yükseklere çıkarın ve yolunuza devam edin.
Bırakın gerisini kargalar düşünsün...
Selâm ve dua ile
Bülent Ertekin