Eğitim...
Milli...
Yerli...
Yan yana dizdiğimiz de Milli ve Yerli Eğitim.
Gerçekten öylemi?
Ya biz safız, yâda başımızdakiler dalga ile karışık milletin gözünün içine bakaaa baka YERSE PAZARI, YEMEZSE ADAPAZARI
diyerek kıt(!) aklımızla ya dalga geçiyorlar yada ....
Bir yazı yazdık (İZMİR'İN MİLLİ EĞİTİMİ ROTARYONLARA MI TESLİM EDİLİYOR? (3) diyerek
Yazdığımız günden beri ortalık alev alev. Oysa üçüncü yazdığımız yazıda, niyetimizin kişiler ile değil sistem ve yapılan protokol ile olduğunu açık bir şekilde beyan ettik. Gene anlamadılar yada anlamak istemediler. Ne yapalım onlara da "Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az" diyoruz.
Müdür Bülent miş, Selim' miş, bana ne Bülent' ten, bana ne Selim'den.
Bizim derdimiz tıpkı Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri' nin dediği gibi
"Bana, ‘Sen şuna buna niçin sataştın?’ diyorlar. Farkında değilim. Karşımda müthiş bir yangın var.
Alevleri göklere yükseliyor. İçinde evlâdım yanıyor, imanım tutuşmuş yanıyor. O yangını söndürmeye, imanımı kurtarmaya koşuyorum. Yolda biri beni kösteklemek istemiş de, ayağım ona çarpmış; ne ehemmiyeti var? O müthiş yangın karşısında bu küçük hâdise bir kıymet ifade eder mi? Dar düşünceler, dar görüşler!..
Bizim derdimiz bu...
Bizim gayemiz bu...
Bizim hedefimiz bu.
Tıpkı yıllar önce Bediüzzaman Said Nursi hazretleri' nın dediği gibi.(1)
İzmir İl Milli Eğitim Müdürü gelen son haber ile değişti, memleketime ve Milli Eğitim camiasına velilere ve dahi öğrencilere hayırlı olsun. Bu bir bayrak yarışı idi ve bayrak yeni müdürümüze teslim edildi. Hayırlı ve uğurlu olsun.
Ve, Yerli ve Milli olarak bildiğimiz bir Eğitimin başına gene bu davayı en iyi şekilde temsil edecek bir eğitim gönüllüsü bayrağı aldı. Şimdi nöbet yeni gelen müdürümüz de. Rabbim, kendisine güç, kuvvet ve başarılar ihsan etsin.
Evet gelelim asıl meseleye.
"Yorgan gitti, kavga bitti" mi Yooo. Henüz yeni başlıyor.
Bu dava milli ve manevi bir davadır. Evet eski bakan ROTARYANLAR İLE BİR PROTOKOL İMZALADI. Bilinmelidir ki; "bu karar vahiydir, gökten inen bir karardır değiştirilemez!!!" demek değildir.
Ömer Yahşi bey, bir rotasyona tutulmuş ve bayrağımızın dalgalandığı her yerde yine, yeni, yeniden; Bismillah!! diyerek hizmetine samimi bir ihlas ile devam edecektir. Üzülenler bilsin ki olanda hayr vardır.
Beyler Ömer bey gitti Masonik çalışmalar bitti mi? Mason biraderler(!) bir yandan ah vah ederken, diğer yandan;
Ömer bey gitti;
"vah vah bundan böyle hiç bir faaliyet yapamayacağız...
Kitaplara sponsor olmayacak
Okulların tuvalet temizliğini yapamayacağız" mı dediler? veya diyecekler.
Hayır!!!
Aklınıza başınıza alın. Adamların kim giderse gitsin, yada kim gelirse gelsin bir tek gayeleri var.
MİLLİ VE MANEVİ DEĞERLERİMİZİ TAHRİP ETMEK.
Bu kadar!!!!!
Bu legal kurum 65 yıldır ülkemizde.
Teşkilatlanma faaliyetleri yürüten masonik kuruluşlardan Rotary Kulübü, okullarımızda eğitime destek adı altında ifsat faaliyetleri yürütüyor. Öğrencileri sosyalleştirme ve eğitime destek kılıfıyla okullara sızan mason kuruluşu Rotary Kulübü, genç nesillerin beyinlerindeki İslami düşünce kalıbını bozmaya çalışıyor.
Şaşarım aklınıza.
Kaldırın başınızı ve hepiniz
"ROTARY OKULDA" projesinin tüm milli eğitim camiasından bakanın veya Cumhurbaşkanının talimatı ve anlı şanlı imzası ile kaldırılması için topyekûn seferberlik ilan edin.
Yoksa ; Millî Gazete’nin 27 Mart 2017 tarihli manşetinde gündeme getirdiği olayda olduğu gibi, (dönemin Milli Eğitim Müsteşar Yardımcısı Doç. Dr. Mustafa Hilmi Çolakoğlu, tüm il Milli Eğitim müdürlüklerine yazı göndererek,) mason kuruluşu olan Rotary Kulübü’ne destek olunması ve projeleri internet sitesinde paylaşarak “öğrenci ve velileri yönlendirin” talimatı ile neler neler yapacaklarını hayalinizde bir canlandırın.
Gördüğünüz gibi masonlar sadece İzmir'de değil tüm Türkiye'de, Milli Eğitim'de ve ve tüm okullarda ve bunu resmi kurumların imzası ile seve seve yapmazlarsa, askerdeki ikinci kuralı çalıştırıp, tepeden inme genel müdür vs nin imzası ile yapıyorlar ve yapmaya sizlerin gözlerinizin içine baka baka ve o koca göbeklerini kaşıya kaşıya yapacaklardır. Hiç şüpheniz olmasın. Emin olun.
İşte benim tek derdim bu.
Benim davam müdürlüğün başındaki şahıslarla değil, zira onlar yolcu,
benim derdim hancı ile... benim derdim protokol ile... benim derdim protokolü bir türlü iptal edemeyenler ile.
Söyleyin şimdi yeni gelen müdürün yanında hoşgeldiniz sefa geldiniz karşılamaları yapacak, sonrasında da bu PROTOKOLÜN İPTALİ İÇİN DANA DİŞİ GİBİ SİZ STK,LAR, VAKIFLAR, PLATFORMLAR MEYDANLARA VE KÖŞKE ÇIKACAKMISINIZ?!!!
Benden söylemesi.
Ve bu söylemler burada kalmayacak.
Ta ki bu protokol başkalarının da canını sıkmayıncaya, PROTOKOL İPTAL EDİLMİŞTİR kararnamesi çıkıncaya kadar.
Şimdilik bu kadar.
Merak etmeyin, devam edecek.
Selâm ve dua ile.
Bülent ERTEKİN