Daha bir kaç gün önce, 9 Eylül 2021 tarihinde bu köşede "KÜLTÜR MÜDÜRLÜKLERİ NE İŞ YAPAR" diye bir makale yazmış idik.
Maksadımız 81 vilayetimiz de bulunan Kültür Müdürlüklerinin; çelden çöpten, üfürükten teyyare, eften püften işler ile değil bizzat sahasında yapması gerekenler konusunda ufak bir pencere açmış idik. Zira o gün yazdığımız makalede bölgenin kültürel değerlerini, eserleri ile farkındalık yaratmaya çalışan ediplerin bir popcu kadar değer verilmediğini maddi belgeler, rakamlar ile ifade etmeye çalışmış idim.
Gelelim bugüne hani bir söz var.
"İTİ AN ÇOMAĞI HAZIRLA."
İşte tamda öyle oldu. Ne keramet sahibi(!), ne veli(!), ne de evliyayım!). Normal sizin gibi yurdum insanıyım. Yanlış bir şey gördüm mü de duramıyorum, tıpkı M.Akif Ersoy'un dediği gibi.
"Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem;"
Tam bir yazı yazdık, güzel tepkiler aldık, inşaallah abilerimiz, yazarlarımız, ustalarımız da bu konu hakkında bir şeyler yazar dediğimiz anda o meşhur atasözü birden bire zombi gibi karşımıza çıktı.
İTİ AN, ÇOMAĞI HAZIRLA!!!
Atasözümüz genellikle kendisinden hoşlanılmayan biri, bir ortama girdiğinde söylenir. ''İt'' kelimesi ile tahammül edilmeyen ve sevilmeyen insanlar tanımlanır. ... Örneğin ''İyi İnsan Lafının Üzerine Gelirmiş'' sözü İti An Çomağı Hazırla atasözünün zıddıdır.
Bunu niçin yazdık. Dün 9 Eylül idi. Kültür Bakanlığı tarafından yapılan paylaşımda, “Sinemamızın ‘Çirkin Kral' lakaplı oyuncusu, senarist, yönetmen ve yazar Yılmaz Güney'i ölüm yıl dönümünde saygıyla anıyoruz” ifadelerine yer verdi.
Kültür;
Canilere saygı ise...
Katillere ellerine sağlık ise...
Sistemle dalga geçmek ise...
Bunun adı kültür olmadığı gibi, önünde Kültür Bakanlık titri ile yazılan paylaşımı da kınamak bu vatanın milli ve manevi değerlerine saygı duyan ve eli kalem tutan herkesin bir görevi olsa gerek.
Zira; Türkiye Cumhuriyeti hakimi Sefa Mutlu’yu katleden, eşinin başına bardak koyup ateş eden, hatta arabasıyla ezip öldürmeye teşebbüs eden bir caniyi saygı ile anmak Kültür Bakanlığı'nın vazifesi olmamalı. Ve daha nice sisteme baş kaldıran söylem ve fiilleri saymaya gerek yok.
Bakanlık bu paylaşımı ile Kültürün ve buna bağlı Müdürlüklerinin üzerlerindeki görevlerinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha göstermiş oldu.
Dedelerimiz boş adam değillermiş. İt, o zamanda it miş. Onun için olsa gerek sürekli değneksiz gezmezlermiş.
Valla bu durumda biz ne yaparız onu kestiremedim. Lâkin ben de iki tane değnek (!) var. Yedi yirmi dört 7/24 sopasız yüz numaraya bile gidemiyorum.
Şayet sopanız yok, it te çok ise vay ki vay halinize.
Selâm ve dua ile.