Bir önceki yazımızda CHP’li İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin “Dünya Belediyeler Birliği Kültür Zirvesi” için düzenlediği gala gecesindeki skandalı yazmış ve bunun altında yatan asıl meselenin
........
yarı çıplak ney eşliğinde dans etmek, İslam’a bir saldırı, hakaret ve aşağılamadır.
İzmir Büyük Şehir Belediyesi ve onun başkanı bunu düşün(e)meyecek kadar basiretsiz olamaz." diyerek açıklamaya çalışmış idik.
Tabii ki burada İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin Masonluğu tescil edilmiş -kendisininde buna hiç bir şekilde itiraz etmediği- belediye başkanımızın da mükemmel organizasyonu (!) ve organizasyondaki asıl maksadını cesurca açıklaması için de ayrıca teşekkür ederiz. Samimi ihlası takdire şayan.
Lâkin bir diğer önemli husus, bence en önemlisi başkanın, semazenin (!) yapmış olduğu gösterilerin İZİN KAYNAĞI HAKKINDAKİ ifadeleri. Zira başkan vermiş olduğu beyanında;
........
gala gecesinde sahne alan uluslararası üne sahip dans sanatçısı Ziya Azazi’nin gösterisi bir sema ayini değildir. KÜLTÜR BAKANLIĞI
NEZDİNDE ÜLKEMİZİ defalarca yurt dışında TEMSİL EDEN."
diyerek ve devam eden açıklamasında belirttiği ve işaret ettiği gibi asıl
HESABA ÇEKİLMESİ GEREKEN KURUMUN KÜLTÜR BAKANLIĞI OLDUĞUDUR.
Şayet başkanın dediği gibi yapılan tüm bu gösterilere Kültür Bakanlığı müsaade ediyorsa söylenecek tek kelime: YAZIKLAR OLSUN!!!
Başkanın ifadelerini okuyunca çıldırmamanın mümkün olmadığını anlıyorsunuz.
Zira; Ziya Azazi Türkiye’yi 50’den fazla ülkede temsil etmiş bir modern dans sanatçısı ve koreograf(!) mış, ve yaptığı tüm bu gösterileri(!) KÜLTÜR BAKANLIĞI'NIN NEZDİNDE YAPIYORMUŞ.
Mesela; 2011-2014 yılları arasında Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Opera ve Balesi’nde “Mevlana’nın Çağrısı” eserinde aynı gösteri ile yer almış.
Bitti mi?
Yoooo.
Öyle bir kerede kaçmak yok.
Durun hele motor yeni ısınmaya başladı.
Devam ediyoruz.
Aynı eser ile KÜLTÜR BAKANLIĞI GÖREVLENDİRMESİ yapılarak Çin’de ülkemizi temsil etmiş.
Yine TC KÜLTÜR BAKANLIĞI GÖREVLENDİRMESİ ile Sultan’s sergisinin açılışında perküsyon sanatçısı Burhan Öcal ile Danimarka Kopenhag, Ballerup ve Helsingor şehirlerinde aynı gösteriyi sergilemiş.
Huhuuuuu.
Adamım, müthişsin haaa.
Vay ki vay!!!!
Kültür Bakanlığı'nın yüksek izinleri ile yapılıyor(muş)
YAZIKLAR OLSUN!!!
YAZIKLAR OLSUN!!!
YAZIKLAR OLSUN!!!
Durun hele yaaaa.
Bitmedi ki daha.
2009 yılında TC Kültür ve Turizm Bakanlığı Antalya Devlet Senfoni Orkestrası haftalık olağan konserinde aynı gösteri ile yer almış.
2014 yılında Almanya Oldenburg Türk Festivali’nde yer almış.
Ve tüm bu gösterileri,
-Kültür Bakanlığı nezdinde
-Kültür Bakanlığı görevlendirmesi ile yapılıyor.
Sorular...
Sorular...
Soru,
-Sayın Bakanım bu gösterileri yaptırırken hangi mantık ile onay verdiniz?
-Bu gösteriler acaba hangi Mevlevi kültürünün özelliklerini taşıyor?
-Bu gösteriler için tüyü bitmedik yetimin hakkından ne kadar ücret ödediniz.
-Bu gösteriler kimin milletini, ve ülkesini temsil ediyor.
Yoksa tıpkı Tunç SOYER'in dediği gibi,
"Cesur adımlar atarak yepyeni bir kültür yaklaşımını oluşturmak zorundayız." diyerek YOKSA SİZ DEMİ BU MİLLETİN KÜLTÜRÜNE VE MANEVİ DEĞERLERİNE SAVAŞ AÇTINIZ?
Bizler;
Bu vatanın,
Bu bayrağın,
Bu toprakların ve geçmişi ve bugünü ile kadim bir milletin evlatları olarak hiçbir sanatsal değeri olmayan, bilâkis kültürümüzü ve Mevlevi Kültürünü bu gösteri ile aşağılayan sözüm ona sanat gösterilerinin artık SON BULMASINI İSTİYORUZ.
Sayın Bakanım, Bakanlık olarak bu ülkenin ve milletin vazgeçilmez kadim kültürüne gerekli olan değeri vermenizi ve saygıyı göstermenizi diliyoruz.
Kısacası sayın Bakanım
Kültür Bakanlığı ve Müdürlükleri ile
BİZİM GİBİ, BİZDEN OLUN.
Sinir uçlarımızla oynamayın, oynatmayın.
Ve bu rezaletin son bulması için biran önce gerekli talimatları verin.
Ve bu zulüm artık bitsin.