Yakın bir zamanda ulusal yayın yapan tv ekranların ana haber bültenlerinde 700 yıllık tarihi bir caminin kütüphaneye çevrilmesi ile alakalı haberi belki görmüşsünüzdür.
700 yıllık cami ne hikmetse kullanılmaya kullanılmaya dökülmeye, yıkılmaya yüz tuttuğu bir dönemde, dönemin belediye reisinin katkıları ile restore edilir. Restore işlemleri aslına ve dönemin tarihi yapısal uygunluğuna denk şekilde bitirildikten sonra
NE YAPILACAĞI?
NASIL BİR HİZMETE VESİLE OLACAĞI?
Üzere bir anket yapılır. Öyle yaaa, restore edilen camii yıkılmış bitmiş enkaz olmuş bir yerdi.(!) Camii falan değil ki camiye dönüştürülsün.(!) Sonrasında da vatandaşa soruyorlar.
BİR BİLMECEM VAR VATANDAŞ.
HAYDİ SOR SOR.
ÇAYDA KAHVALTIDA YENİR. (PARDON YAAA birden aklıma çocukluğumuz yılların bisküvi reklamı geldi.)
CAMİYİ RESTORE ETTİK.
ŞİMDİ NE AMAÇLA KULLANALIM.
NE DERSİNİZ?
Şimdi dikkat buyrun sayın okuyucum. Anket yapılan vatandaşın verdiği cevapları şöyle bir göz gezdirelim.
SORU.
"Restorasyonu tamamlanacak olan tarihi caminin ne olarak kullanılmasını istersiniz?" CEVAPLAR:
yüzde 59’u kütüphane,
14’ü gençlik merkezi,
yüzde 10’u kültür merkezi,
yüzde 9’u cami,
yüzde 5 kütüphane+ Kur’an kursu,
yüzde 2’si kuran kursu,
yüzde 1 top sahası yanıtını verdi.
Ulen kopiller...
Ulen köftehorlar...
Ulen.....
Neremle güleceğimi şaşırdım.
İslam diyarı bu ülkede verilen cevaba bakar mısınız. Ankete katılanlar CHP parti üyesi mi? meclis üyesi mi? yoksa ateist dinsiz bir zihniyet mi? yoksa Komünist partinin Nilüfer şubesi mi? diye düşünemeden edemedim.
Gerçi CHP zihniyetine uzak bir icraat değil.
Zira 1950 ye kadar olan dönemde CHP’nin sattığı ahır olarak kullanılan birçok cami var.
Sadece Diyarbakır, Kayseri ve Aydın illerinde satışı yapılan camilerin sayısı 100 buluyordu.
İşte CHP’nin tek parti döneminde yıkılan, satılan veya amaç dışı kullanılan camilerimizden bazıları şunlardır:
Kayseri’den örnekler:
1 – Müftü camii. Ana tamir askerlerine kışla olmuş, sonra un ve zahire ambarı haline getirilmiştir.
2 – Gülük Camii. Silah deposu haline getirilmiştir.
3 – İki kapılı camii. Mısır ve arpa deposu olmuştur.
4 – Hacı Kılıç Camii. DP dönemine kadar ecza deposu halinde kullanılmıştır.
5 – Lale camii. Askeri eşya deposu haline getirilmiştir.
***
Diyarbakır’dan örnekler:
1 – Ayna minare camii. Satılmıştır.
2 – Çakal camii. Satılmıştır.
3 – Hançer güzel mescidi. Satılmıştır.
4 – Kamışlı ziyareti mescidi. Satılmıştır.
Aydın’dan örnekler:
1 – Bey camii. İstasyon civarındadır. Yedi medrese odası ve vakfa ait beş dükkânı vardı. Medrese ve dükkanlar 1940 yılında yıktırılmıştır. Cami ise dokuz yıl boyunca askeriye emrine verilmiştir. 1952 yılında DP döneminde tekrar tamir ettirilip cami haline getirilmiştir!
2 – Paşa cami. On bir yıl askeriye emrine tahsis edilmiştir. Ve depo olarak kullanılmıştır... 1952 yılında tamir ettirilerek tekrar ibadete açılmıştır.
3 – Karacaahmet mahallesinde üç medrese ve iki mescid yıktırılmıştır. Mescidlerden birinin vaizi olan Ali Paşa, yıkım günü, yıkıma müdahale ettiği için karakola götürülerek dövülmüştür.
Ne saymakla nede yazmakla bitecek gibi.
Hepsinin bir hikayesi var.
Görüldüğü gibi "CHP dinini, diyanetini, namazını, camisini bilmez onlara uzak."
Elbette dinini diyanetini bilenlerde vardır. Lâkin
BİR DÖNEME DAMGASINI VURAN ZİHNİYET HALA DİK DİMDİK.
İCRAATLARINI YAPMAKTAN İMTİNA ETMİYOR.
Sözümüzde, yazımızda hâlâ o zihniyeti YAŞAMAK VE YAŞATMAK DAVASINI GÜDENLERE.
Biz demiyoruz haaaaa,
YAKIN TARİH SÖYLÜYOR.
BELGELER SÖYLÜYOR.
VESİKALAR SÖYLÜYOR.
YALAN SÖYLEYEN TARİH UTANSIN diyor.
Yani anlayacağınız biz değil, bizzat
BELGELER KONUŞUYOR!!!
Bugün o mukaddes yerde hâlâ kütüphane olarak hizmet veriliyor ise ben, biz değil yüce kitabımız KURAN-I KERİM son NOKTAYI KOYSUN.
“İÇİNDE ALLAH'IN ADININ ANILDIĞI MESCİDLERİ HARAP EDENLERDEN DAHA ZALİM KİM OLABİLİR?”
(Bakara Suresi 114. Ayet)
Selâm ve dua ile
Bülent ERTEKİN