Dün...
Bugün...
Tarih ve zaman dilimi çok değişse de MENHUS RUH VE ZİHNİYET asla DEĞİŞMİYOR. Her defasında düşünen, gören, yorumlayan, zinde zihinlere tekrar tekrar,
BİZ BURADAYIZ!!!
HÂLÂ DİMDİK AYAKTAYIZ!!!
haberini veriyorlar.
Biz de diyoruz ki:
KIRK YILLIK KANİ.
OLMUYOR YANİ.
SİZİ VE CEDDİNİZİ ÇOK AMA ÇOOOOOOK İYİ BİLİYORUZ.
Geçen haftanın en güzel ve mutluluk verici olaylarından bir tanesi YERLİ OTOMOBİL TOGG’un tanıtılması ve prototip modellerinin halkımız ile paylaşılması idi. Ne kadar da mutlu olmuş idik. Sanki Yahya Kemal BEYATLI’nın şiirindeki gibi
BİN ATLI AKINLARDA ÇOCUKLAR GİBİ ŞENDİK...
Öte yandan içlerinde ki kin, nefret ve alçakça bir aşağılama ile muhalefetlerini gizlemeyenleri bir kez daha şahit olduk.
Bugün bizim bu şahitliğimizi aradan yıllar geçse de tarih bütün detayları ile yazacak.
Zira tarih; geçmişi unutmuyor.
Bugün bunlar olurken geçmişte de farklı olaylar olmuyordu.
İşte size bugünün tohumlarını atanlar...
Dedeleri...
Yıl 1961. Yer Ankara... Birinci Otomotiv Sanayi Kongresi yapılmaktaydı. Kongre'ye katılanlar arasında işadamları, bürokratlar, mühendisler, gazeteciler vardı. Kongre'nin öncülüğünü yapan isimse daha sonra Türkiye'nin siyasi hayatına damgasını vuracak olan Prof. Dr. Necmettin Erbakan'dı.
Erbakan,1956 yılında daha 30 yaşında iken Gümüş Motor Fabrikasını kurarak Türkiye'nin ilk büyük sanayi hamlesini gerçekleştirmiş, yine 1960 yılında Ankara'da yapılan Sanayi Kongresi'nde ilk kez "Türkiye'nin kendi otomobilini üretebileceği" fikrini ortaya atmıştı. 1961 yılındaki Otomotiv Kongresi bu çabaların bir sonucu toplanmıştı. Kongre salonu oldukça kalabalık ve heyecanlıydı. Salonda Türkiye'nin kendi otomobilini üretebileceğinin inancı ile heyecanlanan mühendislerin yanı sıra, yerli otomobil fikrine karşı çıkan işbirlikçi Masonlar da bulunmaktaydı.
Bunlardan biri de, Bernar Nahum'dur. Bernar Nahum, Lozan gizli danışmanlarından olan ve Türkiye’nin adım adım İslam’dan uzaklaştırılmasını, her yönden zayıflatılıp parçalanmasını amaçlayan Siyonist Yahudi planın fikir babası Haham Haim Nahum takımındandı.
Bernar Nahum, Koç Otomotiv Grubu'nun temsilcisi olarak toplantıdaydı.
Gelelim ayakkabılı eyleme:
Bernar Nahum, Birinci Otomotiv Kongresi'nde konuşurken salondaki hava giderek elektriklenmeye başlamıştı. Çünkü Otokoç'un ortağı ve yöneticisi Nahum, salondaki heyecanın aksine otomotiv sanayinin zorluklarından bahsetmekte ve yerli otomobil fikrine karşı çıkmaktaydı.
O sırada ön sıralarda oturan genç bir mühendis, bir kürsüde konuşan Bernar Nahum'a, bir de ayakkabılarına bakmaktaydı. Makina Kimya Endüstrisi'nde (MKE) çalışan Erbakan’ın Millici ekibinden olduğu anlaşılan mühendisin ayağında kurumun yeni dağıttığı postallardan vardı. Nahum konuşmasına devam ederken ön sıradaki genç ise, postalının bağcıklarını çözmeye çalışmaktaydı. Çünkü öfkesi iyice kabarmıştı.
Nahum; "Bursa'da şeftali üretmek otomotiv üretmekten hem daha kolay hem daha kazançlıdır" dediği anda da ortalık karışmıştı. Nahum'un "otomotiv yerine şeftali üretmeyi" önermesine dayanamayan genç mühendis ayağından çıkardığı postalı kürsüye fırlatmıştı.
Postal, Nahum'un alnına çarparken, MKE'li vatansever: "Bize otomobili siz ürettirmiyorsunuz, sizler bizi batıya mahkûm ve mecbur ediyorsunuz!" diye bağırmaktaydı. Ve bu genç mühendis te Erbakan gibi, milli ve yerli kalkınma sevdalısıydı.
Herkes unutmuş olsa da işte bu olay ilk ayakkabılı protesto eylemi olarak tarihe geçmiş bulunmaktadır. http://www.necmeddinerbakan.net/
Okudunuz değil mi?
Zaman ve mekanlar değişse de, o
ALÇAK VE MENHUS RUH ASLA DEĞİŞMİYOR.
Selam ve dua ile.
Bülent ERTEKİN