Yalan...
Yalan olurda "Pes be kardeşim, olurda bu kadar olmaz" dediğiniz zamanlar muhakkak olmuştur. İşte aşağıdaki haber ve muhatabına da söyleyeceğiniz tek cümle bu olmalı,
"Pes be kardeşim pes. Olurda bu kadar olmaz"
HABER!!!
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, üniversitelerdeki başörtüsü yasağını kendisinin kaldırdığını söyleyip, eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü de tanık gösterdi.
Kılıçdaroğlu, “Sadece başörtüsü değil, kadının kılık kıyafetiyle siyasetçi uğraşmasın. Neden başörtüsü takıyorsun diye sormayacak, diğerine de niye şort giyiyorsun diye sormayacak. Bu CHP’nin felsefesine de uygundur” dedi.
Haberin Devamında ise
“Başörtüsü yasağını biz kaldırdık diyorlar, hikâye. Üniversitelerde kaldıran bu kardeşinizdir. Yeni genel başkan olmuştum. Üniversitelere kızları almıyorlardı.
Yusuf Ziya Özcan’ı arayıp dedim ki,
-"Niye almıyorsunuz?"
-"Siz karşısınız" dedi,
-"Hayır’ dedim, ‘
-"Yarın sabah alıyorum’ dedi ve aldı. Abdullah Gül de bu görüşmeyi bilir.
Ama bunu propaganda aracı olarak hiç kullanmadım.
Ha başörtüsü kararını ne zaman vermiştim, İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkan adayıyken Okmeydanı’ndaki mitingde bunu söylemiştim. Sonra Meclis’e milletvekilleri geldi, karşı çıktık mı, hayır.
Kılıçdaroğlu'nun bu çıkışının ardından CHP'li medyada başörtüsüyle ilgili skandal ifadelerin yer aldığı programlar yapıldı. Tele1'de "Başörtüsüne getirilen özgürlüklerin fazla olduğu" ifade edildi.
Oysa sayın Genel Başkan başörtüsü ile gerek kendisinin aşağılayıcı ve hor görücü "Ne olacak bir bez parçası" dediğini...
Yada; geçtiğimiz günlerde Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) eski Milletvekili Fikri Sağlar’ın “Türbanlı hakimin karşısına çıktığımda adaleti sağlayacağından kuşkuluyum” sözleri
Yada;
1999’da halkın oylarıyla meclise giren Merve Kavakçı, Demokratik Sol Partili (DSP) milletvekillerin protestolarına maruz kaldığını.
DSP Genel Başkanı ve Başbakan Bülent Ecevit, Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu ve Devlet Bakanı Hikmet Sami Türk TBMM başkanı Ali Rıza Septioğlu’na giderek
“LÂİK CUMHURİYETE YAKIŞMIYOR”
diyerek Merve Kavakçı’yı dışarı çıkarmasını...
Bülent Ecevit meclis kürsüsünde söz alarak “Türkiye'de özel yaşamda kadınların giyim kuşamına, başörtüsüne kimse karışmıyor. Ancak burası özel yaşam alanı değildir. Devletin gelenek ve kurallarına burada görev yapanlar uymak zorundadır.
BURASI DEVLETE MEYDAN OKUNACAK YER DEĞİLDİR. LÜTFEN BU HANIMA HADDİNİ BİLDİRİNİZ”
sözleriyle tarihe bir leke olarak geçen o meşhur konuşmasını" unutmadık.
'TEYYO PEHLİVAN'ı bilir misiniz?
Erzurum’un Pasinler ilçesinde doğup, büyüyen ve burada 1999 yılında vefat eden, okuma-yazma bilmediği halde radyoyu dinleyerek, gazetelerdeki fotoğraflara bakarak dünyayı yakından izleyen ve anlattığı sevimli yalanlarla tanınan birisidir, 'TEYYO PEHLİVAN"
Bu kadar desteksiz ve tutarsız laflar bana TEYYO PEHLİVAN ın gülümseten hikayelerini hatırlattı.
Zaman zaman tıpkı Teyyo Pehlivan gibi ben de işkembe-i Kübradan yazıyorum da yazıyorum.
Bunları altı yaşındaki torunum KeremAli'ye anlattığımda artık o bile inanmıyor "Gerçekten mi, dede" diyerek bütün hayal ürünü yazdığım senaryomu bir tek cümle ile tarumar ediyor.(!)
Sayın başkanım; inanın artık vatandaş ne söylediğinizi önemsemiyor ve inanmıyor. Bırakın fantastik hikayeleri, masalları.(!)
Gerçekleri söyleyin.
İnandırıcı olun.
Elle tutulur bir şeyler söyleyin.
Ve tıpkı sizin dediginiz gibi
"Sadece başörtüsü değil, kadının kılık kıyafetiyle siyasetçi uğraşmasın."
Kısacası " GÖLGE ETMEYİNİZ BAŞKA İHSAN İSTEMİYORUZ"
Selâm ve dua ile.