12 Eylül Döneminde Ali Baransel sadece TRT`nin değil, tüm basın yayından sorumlu olarak atanır. Bir gün gazetelerden birinde bir fıkra yayınlanır.
Kenan Evren bu fıkrayı görünce çılgına döner. Fıkra şöyledir;
Güney Amerika'da bir uzmana sormuşlar; darbe yapmak mı daha kolaydır, yoksa hıyar turşusu yapmak mı?
Uzman, soruyu cevaplamış; darbe yapmak daha kolaydır. Çünkü hıyar turşusu yapmak için aynı boy taze hıyarları seçeceksin, onları uygun kıvamda tuz, limon, sirkeli suyun içinde uygun süre bekleteceksin, vs, vs, oldukça uzun iş.
Tabii bir de erimesi erimemesi var.
Ama darbe yapmak için üç hıyarı yan yana getirmek yeterlidir.
Kenan Evren bu fıkrayı okuyunca derhal Ali Baransel`i çağırır, başlar kızmaya; bu ne rezalet, böyle bir saçmalığın yayınlanmasına nasıl izin verirsin, neden kontrol etmiyorsun.....
Ali Baransel ne olduğunu anlamak için gazetedeki fıkraya bir göz atar ve;
"Sayın paşam, boşuna üzülüyorsunuz, bakın burada üç hıyar diyor, beş hıyar demiyor ki"
Bunun üzerine Kenan Evren gazeteyi alıp fıkraya tekrar bakınca hak verir;
"Evet ya, doğru diyorsun, bir an fark edememişim"
Zeki olmak da başka bir şey, iki hıyarcıkla nasılda kelleyi kurtarıvermiş ama.
Memleketin son genel tablosuna bakınca ne kadarda çok ihtilali sevenlerin, iktidardaki seçilmiş bir hükümeti devirmek için geçmişte birbirlerini âdeta öldürecek derecede kin ve nefret duyan parti ve partilileri görünce fıkranın ne kadarda manidar olduğunu anladım
Sayın Baransel'in birebir yaşanmış fıkra gibi vakası aklıma geldi. Zira turşu yapmak için gerçekten de aynı boy aynı kalibre de HIYARLARI bir araya getirmek gerekir.
Oysa bizdeki ihtilal sevdalılarını görünce...