Cambazın biri eşeği yularından çekip pazara gelmiş.
Olacak ya aynı pazara bir başka cambaz yanaşmış.
-Kaça bu eşek?
-Bin lira
-Aldım gitti, ver elini helalleşelim.
Bir kaç kişi alıcının kulağına fısıldamış.
-Yahu görmüyor musun bu eşek topal. Onun için ucuza verdi.
-O eşek topal değil tırnağının arasına taş kaçmış. Bu nedenle topal sanıp ucuza elden çıkarmaya çalışıyor.
-Yahu bu eşek topal değilmiş, tırnağına taş kaçmış.
Satıcı gülmüş.
-Eşek topal olmasına topal da öyle sansınlar diye taşı tırnağına ben koydum.
Alıcıya koşmuşlar.
-Ya bu eşek gerçekten topalmış, taşı o koymuş seni de kandırdı, parayı aldı.
Alıca dövünmeye başlamış.
-Vay namussuz vay!!! Eğer verdiğim para sahte olmasaydı beni de kazıklayacaktı.
Olay gerçekten oldu mu, yaşandı mı orasını bil(e)mem, lâkin ibret alınması gereken bir hikaye değil mi?
Anlatılan konudan alınması gereken ise toplumun ve insanların ahlâk yapısının geldiği son noktanın kısaca bir özeti.
Evet!!!
Bir çoğunun yalan söylediklerini biliyoruz.
Bir çoğu yalan söylediklerini biliyorlar.
Buna rağmen gene bir çoğu yalan söylediklerini bildiğimizi de biliyorlar.
Herşeye rağmen yalan söylediklerini bildiğimizi bildiklerini de biliyoruz.
Ama hâlâ yalan söylüyorlar.
Ne dersiniz dostlar?
Bunlar çok mu akıllı?
Yoksa bizi s......ı mı zannediyorlar?