Bir haber...
Kötü bir haber...
Okuyunca...
Kemalpaşa Kaymakamı Faruk Saygın'ın Kemalpaşa Çok Programlı Anadolu Lisesi’ne yaptığı ziyaret sırasında bir öğretmeni sınıftan kovdu...
Gayri ihtiyari çıkan bir söz.
Yazıklar olsun sana!!!
Yuh artık!!!
Kim bu utanmaz!!!
Hadsiz!!!
Artvin’in Kemalpaşa ilçesinde okul ziyaretlerinde bulunan Kaymakam Faruk Saygın, Kemalpaşa Çok Porgramlı Anadolu Lisesi’nde (ÇPAL) girdiği sınıfta kendisine "hoş geldiniz" diyen ve elini uzatan öğretmeni "Haddini bil, sınıftan çık dışarıya bekle" diyerek sınıftan kovdu.
Kaymakam öyle bir Ali kıran baş kesen ki hızını alamamış olacak, sınıfta bulunan diğer öğretmen arkadaşının bu yapılanın doğru olmadığını anlatmaya çalışmasına karşılık Kaymakam, sen "kimsin, ücretli misin" diyerek tehditvari konuşmuş, ayrıca ücretli, kadrolu sözleşmeli de olsa onun bir öğretmen olduğunu unutmuş.
Sayın kaymakamım ben bir öğretmen kardeşi, aynı zamanda öğretmenlik gibi kutsal bir görevi ifa eden evlatların babasıyım.
Hadsizliğiniz...
Kendinizi bilmezliğiniz..
Gurur ve kibriniz o kadar zirve yapmış ki sizi yetiştirenin de bir öğretmen olduğunu unutmuşsunuz.
Makamınız...
Titriniz...
Ne olursa olsun öğretmenlik mesleğinin itibarsızlaştırılmasına ve tüm baskılarınıza karşı öğretmenleri ve öğretmenlik gibi kutsal bir mesleği rencide etmenizi asla ve kat'a kabul edemeyiz, haddinizi bilin ve çizmeyi aşmayın.
Hani bir hikaye vardır;
Babanın biri oğluna "senden adam olmaz" dermiş. Sonra bu adamın oğlu okumuş, vali olmuş. Yanındakilere, "Gidin bizim köye, orada benim babam var. Onu alın bana getirin" demiş.
Yanındakiler, valinin köyüne gitip bizim valinin babasını alıp valinin karşısına çıkarmışlar. Vali demiş ki! -Bak baba sen bana hep, senden adam olmaz derdin. Ama ben okudum koca vali oldum. demiş.
Babası gülümsemiş ve demiş ki,
-Oğlum ben sana vali olamazsın demedim. Ben sana adam olamazsın dedim. Bak bu yaşımda beni, yani babanı ayağına getirttin. Evet, vali olmuşsun ama yine adam olamamışsın" demiş...
Evet kaymakam olabilirsiniz..
Vali de olabilirsiniz...
Lâkin bir gerçek var ki, adam olamamışsınız.
Şimdi öncelikle öpülesi elleri olan o küçük düşürdüğünüz öğretmenin elini öpün; sonra, sonrada bu memleketin tüm güzide öğretmenlerinden özür dileyin.
Hâlâ bir gururunuz,
Hâlâ bir onurunuz varsa.
Burada bir şey daha yazmak isterim, tüm öğretmenler ve öğretmenlerin hak ve hukukunu savunan sendikalar, ister yandaş isterse yoldaş olsun bu saygısızlığı yapanın yanına bırakmama adına dava açılmasıdır.
Yaparlar mı?
Yapmazlarsa onlara da YAZIKLAR OLSUN.
Cuman (m)ız mübarek olsun