Bir ara ne kadarda çok sözünü ederdik. Ağzımızda âdeta bir sakız gibi söyleyip dururduk.
Öyle değil mi?
Liyakat...
Ehliyet...
Sadakat....
Ne hikmetse en başta olması gereken ehliyet ve liyakati bıraktık nerede yalakalık yapan, nerede el etek öpüp bel büken, secde eden sadakat ehli arkadaşlar(!) varsa hepsini de en güzel makamlara, en güzel koltuklara, en güzel...verdik.
Helal olsun(!)
Analarının ak sütü gibi HELÂL OLSUN (!)
Bildiğimiz kadarı ile liyâkat; uygunluk, yetenek, değer, yarar, hüner, fazilet, kabiliyet, lâyık olmak ve benzeri anlamları ifade ettiğini zannediyorduk, meğerse hiçte öyle değilmiş. Hamili kart yakınımdır kartını gösteren kim yada kimler ise o zâtı muhteremler işe 1-0 önde başlıyormuş.
Bugün yakın bir arkadaşım aradı. Bir tek şey, sadece bir tek isteği vardı.
İzmir İlinin...... Müdüründen veya sendika başkanından bir randevu alabilir misiniz? isteğinde bulundu. Çok büyük bir istek değil, öyle değil mi?
Sebeb?
Bulunduğu ilçede, bulunduğu kurumun başındaki görevli müdür lise mezunu. Lise mezunu olan şahsın gelişinin öyküsü de ve gene ilçenin sendika başkanının arkadaşı olmasından kaynaklanması ve kardeşimizin de bu kurumun başına müdür olmak istemesi.
Randevu talep etmesinin sebebi ise bu konu hakkında kendisini ifade edecek ve elinde mevcut olan cv sini bölgenin en uç noktada bulunan temsil makamındaki müdüre arz etmek. Yani mealen yarışta beni de görün. Terazinin bir kefesine de beni koyun diyor
Bu kadar.
Sadece ve sadece kendisini anlatmak ve kurumun müdürlüğüne aday olduğunu sözlü ve belgeleri ile arz etmek.
Kurumun İl Bölge Müdürü veya sendika başkanından randevu alma ricasın da bulunan kardeşimiz 4 yıllık üniversite mezunu, lisansını yapmış, mastırını yapmış üstelikte branşı ile alâkalı olan bir çok kursu başarı ile bitirip sertifikalarını da almış.
Soru.
Bu durumda olan birisinin olması gereken yer neresi?
Tabii ki bu kıyaslamayı yaparken lise mezunu olan diğer şahıs ile mukayese yapıp terazinin diğer kefesine de diğer kardeşimizi koyup ona göre karar verin.
Sevgili Peygamber (s.a) Efendimizin
“İnsanlar idarecilerinin dini üzeredir! İşler, görevler, makamlar ehliyetsiz, liyakatsiz, yalancı ve hain kişilere verildiğinde kıyameti (kavga, kaos, fitne, zulüm, ihanet vs.) bekleyiniz”
Hadis-i Şerifi’ne göre dünya ve ahirette barış, huzur içinde yaşamanın yolunun idarecilerimizi ehil, emin ve sadık kişilerden seçmemizle mümkün olacağını ne zaman idrak edeceğiz?
Bu, Rabbimizin emridir. Ve bu değişmez prensipler teşkilatların, yönetimlerin ve iktidarların ve devletlerin başarılı ve uzun ömürlü olmasını sağlar...
Kim bu işleri, hamili kart yakınımdır şeklinde organize ediyorsa unutmayın ki
HESAP GÜNÜ DE VAR.
ALLAH VAR...
Ve herşeyden önemlisi
MAZLUMUN AHI VAR.
Bugün bu nedenle refüze edilmiş, bir masa verilip âdeta bankamatik memur statüsünde veya sıradan bir memur gibi daireye giden GÖNLÜ KIRIK...
VAZİFE BEKLEYEN...
ASLAN YÜREKLİ...
VATAN SEVDALILARI VAR.
Kim ki bu vatan sevdalısı, hizmet erlerinin önünü ahbab/çavuş ilişkileri içinde kesiyorsa Rabb'im en büyük bela ve musibetler ile cezalandırsın.
Nokta.
Selâm ve dua ile.